Matematik sınavını olmuştuk. Ne kadar Poyraz yardım etmeye çalışsada berbat geçmişti. Şuan ise futbol maçları olduğu için sahaya gitmişti ve ben şu sıkıcı Tarih dersinde mahkum kalmıştım. Tabi her zaman ki gibi de uyuyordum. Sınıfta kalırsam hiç şaşmam.
'' Masal? '' Hocanın sesiyle kafamı kaldırdım. Bi öteki okuldaki Gül bide bu ya. Ne çektim ben sizden be.
'' Efendim hocam? '' Hoca okuma gözlüğü olarak taktığını varsaydığım gözlüklerini düzeltip dikkatlice bana baktı.
'' Bu okulun eğitimi diğer okullara göre çok daha yüksektir. Eğer dersi dinleme gibi bir isteğiniz yoksa lütfen sınıftan çıkarmısınız? '' Hiç açmadığım çantamı omzuma taktım ve kapıya ilerlemeye başladım. Hocanın önünden geçerken sorduğu soruyla durdum.
'' Öylece sınıftan çıkıp gidebileceğini mi sanıyorsun sen? '' Kaşlarımı kaldırıp biraz düşündükten sonra alayla cevap verdim.
'' Evet. '' Hocaya arkamı dönüp ilerledim ve sınıftan çıktım. Ne dengesiz bir kadın bu ya.
Her neyse, hocayı boş verip Poyrazların maç yaptığı sahaya ilerlemeye başladım. Sahada tanıdığım 4 kişi vardı. Poyraz, Batu, Berke ve... Ömer.
'' ÖMER!!! '' Sahadaki herkes dönüp bana bakarken ben Ömer'e doğru koşuyordum.
'' Senin burada ne işin var? '' Ömer gülümseyip cevapladı.
'' Artık bu okuldayız. '' Bu okuldayız? Okuldayız? -ız? Çoğul ekimi kullandı o?
'' 'Okuldayız' derken? '' Arkamdan gelen sesle kafamı oraya çevirdim.
'' Ben ve Ömer. '' Ahh Aslı. Gözlerimi devirip Ömer'e geri döndüm. Kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu. Omzuna vurup gülerek sahaya geri ittirdim. O da gülüp Batu'nun yanına geri döndü.
'' Hey! '' Yan tarafımdan Poyraz'ın seslenmesiyle yanına gidip sarıldım.
'' Senin derste olman gerekmiyor mu? '' Kafamı geri çekip suratına baktım.
'' Pis kadın, beni dersten attı. '' Poyraz gözlerini devirip gülümsedi.
'' Pekala, yine ne yaptın? '' Masum bir surat ifadesi takınarak konuşmaya başladım.
'' Hiç birşey yapmadım, sadece kafamı sıraya koymuştum uyuyordum. Hemen kızmaya başladı. Neymiş burasının eğitim düzeyi diğer okullara göre yüksekmiş. Eğer dinlemeyeceksem sınıftan çıkabilirmişim. Bende çıktım geldim. '' Gülümseyip Poyraz'a baktım. Bir süre bana baktıktan sonra yaklaşıp dudağımı öpmeye başladı. Elimi ensesine götürüp suratımı Poyraz'a daha çok yaklaştırdım. Ellerini belime iyice sardığında öpüşü derinleşirken bizi ayıran şey düdük sesiydi.
'' Poyraz! Yeter hadi, şans öpücüğünüde almışa benziyorsun. Oyuna geri dön. '' Kafamı eğip yüzümün kızarmasını engellerken Poyraz yanağımdan öptü.
'' Ştt. Yine kızardı ya. Noldu senin o içindeki canavara. Hayır yani kızarmanı seviyorum evet ama eski haline dön ve sevgilini destekle. '' Gülümseyip Poyraz'ın yanağını öptüm ve seyirci trübünlerine ilerledim. Aslı en yukarıya oturmuştu yanına gitmeyip 3. sıradaki koltuklardan birine oturdum ve maçı izlemeye başladım.
***
'' Hadi lan az koş. Önün boş lan, boş önün. '' Çocuğun ayaklarının birbirine dolanıp düşmesiyle daha çok bağırdım.
'' Allah seni kahretmesin ya. Git, ne biçim oyuncusun sen. '' Trübündeki herkes bana bakarken Hande beni çekiştiriyordu.
'' Kızım ne bağırıyorsun ya? Rezil olduk millete. '' Hande'ye cevap vermeyip karşı kaleye doğru ilerleyen Poyraz'a tezahürat yapmaya başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telefondaki Yabancı
Chick-Lit" Adın ne bakalım senin? " " Söylemezsem nolur? " " Bende takma isim koyarım " " Neymiş o? " " Küfürbaz Fıstık " " Bende sana Yavşak Piç adını koysam sorun olmaz herhalde. " " Sanırım bir süre bu ad ile idare edebilirim. " Bu Küfürbaz Fıstık ve Yavş...