❗DUYURU❗
Selam! Hikâye konusu bakımdan bir sorun olmasa bile bazı karışıklıklar oldu. Paris'i araştırıp bu hikâyeyi yazmaya başlasam bile Fransa'nın eğitim sistemine hiç göz atmamıştım. Marinette'i 10. sınıfa giden bir karakter olarak yazdım fakat Fransa eğitim sistemine baktığımızda Marinette aslında 11. sınıfa gidiyor. Bu durum ilkokul basamağın 5 basamaktan oluşmasından kaynaklı. Yine de kafanızın karışmaması adına lise iki olarak düşünebilirsiniz. Fransa eğitim sisteminde ilköğretim altı yaşından başlıyor ve 5, ortaöğretim 4, lise ise 3 yıldan oluşuyor. Teknik olarak Marinette'in yaşı doğru, 16. Bu yüzden kafa karışıklığı olmasın 🤍
🔸DEVAM EDELİM🔸
Bedenimi kitlenmiş gibi hissederken şokla sınıfa girdim. Nathaniel akumalanmıştı. Hızla sınıfın kapısını kapatıp çantamı açtım.
"Tikki, dönüşmem lazım, Nath akumalandı!" Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kapattım. Alix'i daha sonra bulabilirdim. "Benekler."
Vücudum güce sahip olduğunda derin bir nefes alıp kendimi okuldan dışarı attım. Nath ortalıkta görünmüyordu fakat nefreti güçlenen bir akumazite nefretinin merkezine inerdi. Nathaniel'ın hedefi Chloé olacaktı.
Yoyomla okulun çatısına çıktım. Öğrenciler okulu boşaltıyordu. Kendimi öğrencilerin bulunduğu sahaya bıraktım.
"Uğur Böceği?" Birkaç mırıltının ardından doğrulup, "Okulu boşaltmanız gerekiyor." dedim.
"Uğur Böceği, sorun nedir?" Bay Damocles'e kaşlarım çatık baktım. "Okul boşaltılacak." Gözlerim tek tek öğrencilerin arasında gezindi. Alya ve Nino'yu yan yana gördüğümde onların yanına giderek "Hadi," dedim. Alya'nın bana olan hayran bakışları gözlerimi kaçırmama neden oldu.
"Kanatların muhteşem Uğur Böceği!"
"Evet," Dudağımın bir kenarı kıvrıldı. "Teşekkürler."
Öğrenciler binayı boşaltmaya başladıklarında gözlerim Chloé'yi aradı. Okulda değildi, çoktan evine gitmiş olmalıydı.
"Sorun ne minik böcek?" Yanımdan gelen sesle bir an şaşırdım. Kara Kedi sessiz ve sinsi biriydi. Onun ayak sesini nasıl alamamıştım?
"Bir akuma, bu okulun öğrencisinden ve hedefi Chloé."
"Öyleyse Chloé'nin yanına gidelim." dediğinde gözlerimi ona çevirdim. Başımı sallayıp yoyomu Concorde için fırlattım. Kara Kedi'nin hemen arkamda olduğunu bilmek bana güç veriyordu.
Chloé'nin lüks bir otelden oluşan evine gelmiştik. Paris belediye başkanının oteli en lüks oteldi. Çatıya iniş yaptığımda saniyeler içerisinde Kara Kedi yanımdaydı. Hızlı adımlarla Chloé'nin balkonundan giriş yaptık.
"Şimdi nasıl hissediyorsun Chloé!" Nefretle beslenmiş bu ses Nathaniel'a ait olmalıydı. Çoktan hedefine Chloé'yi almıştı.
"Aman tanrım, saçım! Yardım edin!" Chloé'nin çığlıklarıyla odaya gürültülü bir giriş yaptık.
"Çek ellerini!" Kara Kedi'nin dövüş pozisyonuna geçtiğini fark ettim. Yoyom benim için kalkan görevi aldığında Chloé'yi köşeye sıkıştırmış Nath'e baktım. Hawk Moth'un bu kötülüğü sırf mucizeler için yaptığına inanamıyordum. Karşımda Nathaniel yoktu, içi nefretle dolmuş bir canavar vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lain: Güçlerin Hükmü (Ⅰ. Kitap) | Miraculous
Fanfic2021 Wattys Ödülleri Yarı Finalisti Lain Serisi Ⅰ #marichat Hayatımda mutluluk duyduğum biriyle bağ kurdum. O bağ bir gün benden koptu. İçimde bilmediğim ayrılığın ateşinde yanarken bir güne uyandım. O kahramanın yerine geçtim; Kalbimi hızlandıran...