Ya sen sadece etrafımda istediğim biriysen?
Harry Styles, Falling
🐞🐾
Güneş batmaya hazırdı. Gemiye gelmesi gereken kişiler gelmişti. Ivan mutluydu, bunu Mylene ile romantik müzik eşliğinde dans ederken görebiliyordum. Başımı o taraftan çekip gözlerimi muhteşem manzaraya çevirdim. Luka gitarıyla romantik bir müzik çalıyordu. Sahnede sadece Ivan ve Mylene dans ediyordu.
"Ne düşünüyorsun?" Duyduğum sesle başımı sağ tarafa çevirdim. Adrien ellerini demir korkuluklara yaslamış manzaraya bakıyordu. Hafif meltem aramızdan geçip gittiğinde saçları uçuştu. Gözlerimiz birbirine değdiğinde gülümsedim. "Sadece manzarayı izliyorum." Gözlerim yeniden batan güneşe değdi. "Çok güzel."
"Evet," Fısıldadı. "Çok güzel."
"Parti güzel geçiyor, sence?" dediğimde meltem bir kez daha savurdu saçlarımızı. Şapkamın ardından özgürlüğe savrulan saçlarım gözümün önüne düştü. Elimle onları ittirdim.
"Güzel geçiyor." Gözlerimi kısıp ona baktım. Yumuşak bir şekilde çalınan gitar kulağıma dolduğunda ona elimi uzattım, yeşilleri beni buldu. "Benimle dans eder misin?" diye sordum gülümserken. Kaşları bir anlığına havaya kalktı. Gülümseyerek elimi tuttuğunda ışıklandırılmış sahnenin önüne geçtik. Gözlerim Alya ve Nino çiftini bulduğunda sevinçle gülümsedim, dans ediyorlardı.
Başımı kaldırıp Adrien'a baktım. "Ayağına basabilirim." dedim tek gözümü kısarak. Güldü, "Önemi olmaz." İki eliyle beni kendisine çekti. Ben de gülerek kollarımı onun boynuna doladım. Gün batımı harika hissettiriyordu. Yerimizde hafifçe sallanmaya başladığımızda başımı onun omzuna yasladım. Sakarlığımı konuşturmadan onunla dans etmeye devam ettim. Başımı kaldırıp Alya ve Nino çiftine baktım. Alya ile göz göze geldiğimde sırıtıp baş parmağını kaldırdı. Ona sadece güldüm. Ivan ve Mylene sahneden indiklerinde Rose ve Juleka gülerek sahneye çıktı. Onlara gülüp kafamı kaldırdım. Bana bakan yeşil gözler beni bir anlığına şaşırtsa da tebessümümü bozmadım.
"İyi gidiyorsun Marinette." dediğinde dişlerimi göstererek gülümsedim. "Her an ayağına basabilirim." dediğimde şom ağzım açılmıştı. Adrien'ın ayağına bastığımda kafamı arkaya atarak güldüm. Adrien'ı elleri belimden düştüğünde Luka gitar çalmayı bırakmıştı.
Son kez gülerken, "Üzgünüm Adrien." dedim dudaklarımı birbirine bastırarak. Kafasını iki yana sallayıp kolunu omzuma attı. Gülerek arkadaşlarımızın yanına ilerledik. İyiydim, mutlu hissediyordum ve bu güzeldi.
"Minik kumrular dümene!" Kaptan Anarka'nın sesini duyduğumda bedenimi arkaya çevirdim. Eğer kaptan bunu söylüyorsa müzik grubunu bekliyor olduğunu gösterdi. Gülümseyerek Adrien'a döndüm. "Piyano seni bekliyor!" dedim.
"Becerimi göstermeye hazırım leydi." dediğinde göz kırpıp kolunu omzumdan çekti. Tebessüm ederek karşımdaki Alya'ya baktım. Kaşlarını kaldırarak, "Leydi?" dedi sadece dudaklarını kıpırdatarak. Hafiften kaşlarımı çattım. Bozuntu vermeyip Nino ve Adrien'ı sahneye doğru çekiştirdim.
"Hadi siz geçin yerinize," Ellerimi iki oğlanın üstünden çekip hemen Alya'nın yanına geçtim.
"Leydi ha?" diye sordu muzip bir ifadeyle. "Dansınız da çok romantikti."
"Sadece-"
"Söyleme bile." diyerek başıma bir fiske attığında kollarımı birbirine dolayıp kaşlarımı çattım. "Alya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lain: Güçlerin Hükmü (Ⅰ. Kitap) | Miraculous
Fanfiction2021 Wattys Ödülleri Yarı Finalisti Lain Serisi Ⅰ #marichat Hayatımda mutluluk duyduğum biriyle bağ kurdum. O bağ bir gün benden koptu. İçimde bilmediğim ayrılığın ateşinde yanarken bir güne uyandım. O kahramanın yerine geçtim; Kalbimi hızlandıran...