21. Bölüm "Madalyon"

556 47 61
                                    

Gözlerim yavaşça kalabalıkta dolaştı, Lila'yı göremedim. Bakışlarım partnerime çıktı, ne demem gerekiyordu? Ya gerçekten Uğur Böceği Lila ile arkadaşsa? Bunu bilemezdim ki.

"Evet Alya, doğru." Yoyomla oynayıp iki geri adım attım. "Görüşürüz çocuklar."

"Geri plandayım, yine..." Kara Kedi'nin dudaklarından çıkan kısık sözcükler kulağıma dolduğunda şaşkınlıkla ona baktım. Kaşlarımı çatıp, "Tabii ki değilsin, sen olmazsan ben de olmam Kara Kedi." dedim ve elimi onun omzuna koydum. "Sensiz Uğur Böceği olmayı bile düşünemiyorum." Rahatsız olma düşüncesi elimi onun omzundan çekmeme neden olurken arkamı dönüp yürümeye başladım. Evet, onsuz ben Uğur Böceği olamazdım, o bana güç veriyordu. Geri planda kaldığı yoktu, bu düşünceler insanlarındı. Benim düşüncelerim ise Kara Kedisiz hiçbir şey yapamayacağımdı.

Görüş açıma Uğur Böceği ve Kara Kedi heykeli girdiğinde heykelin üstüne zıpladım. Bu heykeldeki Uğur Böceği ben değildim, bu sorun değildi. Kara Kedi de yanıma geldiğinde kamara açıları bize dönmüştü. Heykelin üzerinden inip yere ayak bastım. Yüzüme patlayan flaşlar alışık olduğum bir durum değildi. Bu yüzden yüzümü buruşturmamak için dudaklarıma bir gülüş yerleştirdim.

"Demek bensiz Uğur Böceği olamazsın?" Kedi yanıma indiğinde kameraya elini sallamaya başladı. Gözlerimi ondan çekip yutkundum. "Bunu inkâr etmeyeceğim, çünkü doğru."

"Bazı zamanlar tek kalacağın durumlar olacak." Avuçlarımın arasındaki yoyoyu belime sarıp bize yönlendirme yapılan yere ilerlemeye başladım. Kara Kedi hemen yanımdaydı. "Yalnız kalmak istemiyorum," Bakışlarımı kısıp siyah maskenin ardında kalan yeşillerine çevirdim. "Bu yüzden bu düşünceyi aklına getirme bile."

Omuzlarını silkip, "Bazen kendimi feda edeceğim durumlar oluyor." dediğinde dişlerimi sıkıp olduğumuz durumu umursamadan onun üzerine yürüdüm. İşaret parmağımı göğsüne bastırıp, "Bunu unut, feda edeceğin bir durum gerçekleşemez." Çenemi kaldırdım. "Buna izin vermem."

Başını eğdi, "Dikkat çekiyorsun." dedi.

"Sen de," Kaşlarımı çatıp yanından ayrıldım. Başkan Bourgeois'nın yanına gittiğimde ödül töreni son olarak boynumuza takılan saçma madalyonla bitmişti. Tören boyunca solumda duran Kara Kedi'ye tek bir bakış bile atmamıştım, o da zorlamamıştı. Yüzümüze patlayan flaşlar artık canımı sıkmaya başlamıştı. Yöneltilen soruları Kara Kedi kendi tarzıyla yanıtlasa da bizzat bana sorulan sorulara cevap veremiyordu. Ben ise kısa, bir iki kelimeden oluşan cevaplarla soruları yanıtlıyordum.

"Yakınlaştığınız doğru mu?" Muhabirlerinin içerisinden duyduğum sesle taş gibi kesildim. Pekâlâ Marinette, sana bunu Uğur Böceği olarak sorduklarına göre hayır demen gerekiyor.

"Bir partneriz." dedim yeniden kısa ifadeler kullanarak. Kara Kedi kolunu omzuma attığında dakikalardır bakmadığım yüzüne baktım. Muhabirlere dönüp, "Gitmemiz gerekiyor, bilirsiniz süper kahraman olayları, görevleri," Parmaklarını kaldırıp saymaya başladı. "Kötü güçlerinden korunacak Paris, trafik sorunu, kurtarılacak çok kişi, kız var." deyip sırıttığında göz devirip ondan kurtuldum. Yoyomu rastgele bir yere fırlattığımda dakikalardır yapmak istediğim şeyi yapıp orada ayrıldım. Boynundaki saçma madalyonu çıkarıp Kanatlarımı açtım. Parkın üzerinden geçerken son kez kalabalığa baktım. Gözlerim son kez onun yeşilleriyle buluştu.

"Aptal Kedi."

Okula geri döndüğümde ellerimin arasındaki madalyonu çöp kutusuna atmıştım. Üzerinde bizzat Uğur Böceği yazan bir madalyonu ne okulda ne de evimde barındıramazdım. Teşekkür için madalyona ihtiyacım yoktu, söylemeleri yeterli kalıcaktı fakat Başkan Bourgeois bunu layık görmüştü. Sonuç olarak madalyon artık çöpteydi.

Lain: Güçlerin Hükmü (Ⅰ. Kitap) | MiraculousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin