AvA-8 "Şaka ve Ceza"

791 54 22
                                    

Multimedya genel karakterlerimiz :) İyi Okumalar...

Ulaç'tan

"X kişisi içindir belki." diyerek sınıftan çıktım. Bu x kişisi her kimse sıra bana geldiğinde geçmişimi bana hatırlatıp gerçekleri anlatmaktan - tabii anlatmayacaktım.Yalan söyleyecektim -
kurtardı.Sigara içmek için dışarı çıkarken koridorun başından kelimenin tam anlamıyla mario tipli yeni müdür geliyordu. Ahh! Bir de ona açıklama yapmak zorunda mı kalacaktım şimdi?

" Ulaç Arıkan! Ne büyük tesadüf! Bende tam sizinle konuşmak için sınıfınıza geliyordum. Siz nereye Beyefendi? " Hah! Ne güzel.Uyarıya geldiğine göre namımız çabuk duyulmuş.

"Çok üzgünüm. Ama ben konuşmanızı dinleyemeyeceğim." diyerek çıkışa doğru yürümeye başladım.

"Düş önüme!Ben eski müdürünüze benzemem." diye arkamdan seslendi. Peki o zaman. Yeni müdürcüğümüzle bir tanışalım. Sınıfa doğru yürümeye başladık.
Sınıfa girince yerime yöneldim.Bu sırada müdür kolumu tutunca sert bir şekilde kolumu çekerek

"Hoop! Bu kadar da değil. " Üstüne yürüyecekken Aras beni geri çekerek

"Olum bi rahat dur. Daha sonra hesabını sorarız." diye fısıldadı. Bu sırada müdür tekrar konuşmaya başladı.

"Siz dördünüz! Hareketlerinize dikkat edin.Gözüm üzerinizde.Bu yıl okulumda bu tür şeyler görmek istemiyorum.Siz ne demek istediğimi anladınız.Her neyse asıl konumuza gelelim.Çıkışta konferans var.Herkes salonda olsun.Bu arada Aras Bey(!) sizde ders bitmeden 10 dakika önce yanıma gelin." Tam konuşmasını bitirip sınıftan çıkacaktı ki gözlerini cam kenarına çevirerek

"Aynı şey sizin içinde geçerli!" dedi ve sınıftan çıktı. Kimi uyardığını anlayamamıştık.Demek ki sınıfta bizim gibi müdürü deli eden birileri daha vardı. Bu işimize yarayabilirdi.

"Hey! Bana bakın. " Anıl'ın seslenmesiyle dikkatimizi ona verdik.

"Bu bücüre haddini bildirmeye ne dersiniz? Bu dahi arkadaşınızın bir fikri var. " Kim bilir yine ne saçmalayacaktı.
"Bugün konferans var dedi değil mi o?" Bu sırada Mert:
"Ne konferansı ne saçmalıyorsun! Ne diyeceksen uzatma da söyle. " diyerek araya girdi. Anıl

"Ya iyiki bir heyecan yaratalım dedik sende hemen içine- Tamam tamam sustum kızma devam ediyorum.Konferansta konuşma yapmak için kürsüye çıkmayacak mı bu bücür?Iste biz de olaya burada dahil olacağız.Kürsüdeki basamak var ya, o basamağa birazcık zarar verirsek ne olur?" Diyip şeytanca sırıtmaya başladı. Tabi Anıl ne kadar şeytanlaşabilirdi ki?Hepimiz planı az çok anlamıştık. Düşünüyorum da Anıl ilk defa mantıklı bir şey söylemişti. Mert ve Aras tekrar konuşmaya başladı

"Sendende böyle bir şey beklenirdi zaten.Bu kadar basit mi olacak intikamımız?"

"Kedi olalı bir fare tuttun sonunda.Neden olmasın ki? Bu fikir mario kılıklı müdürcüğümüze şimdilik yeterli olur."dedim. Anıl havaya zıplayarak

"Işte Ulaç Kaptan! Biliyordum seninde benim gibi zekice düşüneceğini.Bunlar ne anlar zaten? " dedi parmağıyla Aras ve Mert'i göstererek.

"Senin dilin iyice uzadı. O dilinin yerinde kalmasını istiyorsan kapa çeneni!" Mert'in uyarısı üzerine Anıl ellerini teslim olurcasına havaya kaldırdı

"Tamam tamam o zaman ben planı uygulamak için gidiyorum. Sizde müdürü kontrol edin." dedi ve hocadan izin alıp sınıftan çıktı. Bu sırada sınıftan bir inilti çıktı. Çisil'in yanındaki arkadaşı ayağa kalkarak

"Hocam, Çisil biraz rahatsız da çıkabilir miyiz?" dedi. Hoca başını onaylar bir şekilde sallayınca Çisil karnını tutup sevgilisi olduğunu tahmin ettiğim çocuğa göz kırparak yanındaki kızla dışarı çıktı. Aras ta aynı anda ayağa kalkıp hocaya saati göstererek sınıftan çıktı.
Biz de 10 dakikalık işkenceden sonra konferans salonundaydık.Duvara yaslanmış konferansın başlamasını beklerken Anıl gözünü kırparak yanımıza geldi.Tüm salon dolmaya başlayınca müdür oturduğu yerden ayağa kalk-

AN ve ANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin