AN ve AN

AvA-23 "Sevgiliyiz"

Şarkıların olduğu kısımları kendi şarkılarıyla okursanız daha hoş olacaktır. İyi okumalar :)))

-Kaya/ Athena - Kendi Yolumda
-Kaya/ Mabel Matiz - Sarışın
-Çisil/ Majeste - Aşk Dediğin
-Ulaç/ Bahadır Sağlam - Kendini Bırakma
-Öğrenciler/ The Lumineers - Ho Hey

~~~~~~~

Berk'ten...

"Nerede kaldı bu kız?" Masanın üzerindeki telefonumdan tekrar saati kontrol ettim. "Neredeyse yarım saat geçmiş." Yağmur meyve suyunu yudumlarken duraksadı.

"Yarım saat mi!" Bardağı hızlıca masaya bırakarak telefonunu eline aldı. "Geliyorum demişti. Neden bu kadar geç kaldı ki?" Bir eli kulağındaki telefonda söylene söylene ilerliyordu. Çisil gittiğinden beri sesi çıkmayan Eylül ise sessizce bizi takip ediyordu.

"Telefonu çalıyor ama cevap vermiyor."

"Kesin titreşime aldı yine." Şu alışkanlığından bir türlü vazgeçemiyordu. Hatırlatmadığımız müddetçe telefonunu asla seslide tutmazdı.

"Yine de cevap verirdi. Son aradığımda hemen cevaplamıştı." Ofladım. Kalabalığı aşarak sakin bir yere çıktığımızda kolunu tutup önüne geçtim.

"En son nereye gitmişti?" Yağmur gözlerini kısıp düşünürken Eylül söze karıştı.

"Bize Ulaçların nereye gittiğini sormuştu. Sonra da sahneye doğru ilerlemişti. Muhtemelen arkadaki prova odalarına gitmiştir. " Kafamı salladım. Evet, en son yanımıza gelerek nerede olduklarını sormuş, hızla geri dönmüştü.

"Tamam o zaman, o tarafa bakalım." Sahnenin arkasını işaret ettim. Hep birlikte ilerlemeye devam ettik.

"Şu odaları kontrol edelim."

İlk kapıyı açtım, içerisi boştu. İkinci ve üçüncü... Çisil içeride değildi. Sondaki kapıya gelince durdum ve Yağmur ile Eylül'e döndüm. Umutla bana bakıyorlardı. Derin bir nefes alarak kapı kulpunu çevirdim. Ne yazık ki burada da değildi. Hayalkırıklığıyla gözlerimi yumdum.

"Mert!" Yağmur kolumun altından geçerek Mert'e doğru koştu. "Çisil hiç buraya geldi mi?"

"Onu gördünüz mü?" diye net bir şekilde sordum. Aras şüpheli bakışlarıyla bana baktı.

"Yaklaşık 1 saat filan önce buradaydı. Ulaç'ı sordu ve sonra gitti."

"Bir sorun mu var?" Anıl, Aras'ın cümlesini tamamlayarak öne çıktı. Yağmur gözleri dolarken konuşmaya çalıştı ama başaramayınca Eylül devam etti.

"Bilmiyoruz, yani en son yarım saat önce konuştuk. Bize yanımıza geliyor olduğunu söyledi. Ama hala ortada yok."

"Belki dışarıda hava filan alıyordur." Mert Yağmur ile birlikte yanıma geldi. Sabırsızca kafamı salladım.

"Ulaç nerede?" Aras,

"O sahneyi terk edip gitti. Nerede olduğunu biz de bilmiyoruz." diyince sinirle bağırdım.

"Çisil nerede o zaman lan!" Anıl yanıma gelerek sağ kolumu tuttu.

"Sakin ol Şampiyon,buralarda bir yerdedir. Hepimiz etrafa dağılıp buluruz şimdi. Hadi!" Sert bir şekilde kolumu kendime çektim.

"İnşallah öyledir, yoksa belanızı Berk'ten bulacaksınız." Homurdanarak dışarı çıktım. Yüzümü onlara tekrar döndürmeksizin

"Yağmur, sen ve Eylül partinin yapıldığı alana bakın. Anıl ve Mert, sizde okulun içini arayın." dedim. Hızla yürürken kafamı onlara çevirdim. "Ve Aras senle ben dışarı bakalım." Hepsi kafalarını sallayarak dediğim yerlere doğru ayrıldılar. Aras yanıma gelerek omzuma vurdu.