Multimedya yeni çiftimiz Yağmur ve Mert ♡ Iyi okumalar..
~Hatırlatma~
"Bir katilsin ve sabıka kaydın yok.Yani bir mahkemede filan yargılanmadın. Okula da ara vermediğine göre kaçaksın. Nasıl rahat edebiliyorsun? Kimi öldürdün?" Sinirlenmiştim. Ama bir o kadarda içim acıyordu. Onun için üzülmemem gerekiyordu. O böyle acımasız bir insanken...
"Ben vicdan mahkemesinde yargılandım. Emin ol senin bildiğin mahkemeden daha adaletli ve acımasız. Ayrıca bunları sana sorgulaman için anlatmadım. Peşimi bırak,benden uzak dur dedim ama sen tam tersini yapıyorsun. Sonunda pişman olacağın adımlar atıyorsun. Madem bu işin peşine düştün keyfin bilir. Artık benden uzak durman için çabalamayacağım. Bunu sen istedin Çirkin. Benim karanlığımı sen seçtin."
~~~~~~~~~
"Başladı yine egoist!" diye söylendim. Tamam belki Ulaç tehlikeli olabilirdi. Peki, karanlık biri de olabilirdi. Ne yazık ki katilde olabilirdi! Ve evet belki biraz korkuyor da olabilirdim. Ne saçmalıyordum ben? Kafamı sallayıp tekrar konuşmaya başladım.
"Ne yapabilirsin ki..? " elimi ağzıma götürerek "..ahh, dur yoksa beni de mi öldürürsün?" dedim. Aslında bunu söylerken nasıl bir cesaretle söylediğimi bende bilmiyordum. Sanırım arkası dönük olduğu için bir an cesaret patlaması yaşamıştım. Aptal kafam! Cidden bunu Ulaç'a nasıl söylemiştim? Bana döndü ve
"Belki de?" dedi kaşlarını havaya kaldırarak. Sırıtmaya başladı. 'Korkma Çisil, sakin ol..'
"Komik mi sence? Şaka yapmayı bile bilmiyorsun." dedim ciddi bir şekilde. Korktuğumu belli etmemeye çalışıyordum.
"Şaka yaptığımı mı zannediyorsun?" O kadar ciddi söylemişti ki bir an ürpermiştim. Bir adım geri çekilerek
"Ya-yani. Öldürmezsin beni değil mi? Bak şu tatlılığa. Benim gibi bir insan bu dünyadan giderse bir daha böylesini göremezsin. Tatlı ve Çirkin (!)." dedim gülmeye çalışarak.
"Tatlı mı? " gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Tatlı görünmek için çocukça kafamı salladım. " Inan Çirkin, bana bulaşmak istemezdin ama bunu kendin istedin. Üzgünüm tatlı kız, Ulaç'ın Dünyası'na hoşgeldin. "dedi. Sonunda aradığı gitarı bulmuştu. Eline aldıktan sonra odadan çıktı. Yine beni soru işaretleriyle aynı odada bırakıp gitmişti. 'Ulaç'ın Dünyası'na hoşgeldin. ' Bu iş daha heyecanlı ve korkutucu olmaya başlamıştı. Ama 'Üzgünüm Ulaç, seni ve içinde bulunduğun dünyanı çözmekten vazgeçmeyeceğim.'
Hızlı adımlarla sınıfa indim. Yağmur hala kantinde olmalıydı. Aslında şuan ne yaptıklarını merak ediyordum. Mert'in tepkisini görmeyi isterdim. Mesela biri bana gelip böyle bir şey söylese vereceğim tepkimden dolayı bile dediklerinden vazgeçebilirdi. Merakıma yenik düşerek kantine inmeye karar verdim. Masaların hepsi dolmuştu. Boş masalar ise Yağmurlara çok yakındı. Oralara oturursam dikkat çekebilirdim. Bu yüzden masalarına yakın olan kolona yaslanıp onları izlemeye başladım. Görünüşe göre işler ters gitmiyordu. Yağmur'un surat ifadesini önümdeki öğrencilerden dolayı göremiyordum ama Mert gülümsüyordu. Hatta gülüyordu. Daha çok merak etmeye başlamıştım. Duvara biraz daha yapışarak kulağımı ileri götürmeye çalıştım. Bulunduğum konum biraz ilginç gibi görünebilirdi fakat şuan pek umursayacak gibi değild-
"Şimdi de gizlice birilerini dinlemek ha?" Birisi aniden kulağıma fısıldayınca havaya sıçramıştım. Ulaç!
"Ödümü kopardın ya! "
"Bağırma bana." dedi sinirlenerek. Sinirlenince gözleri daha da koyulaşıyordu. Irisleri diğer insanların aksine daralıyor göz bebeklerine karışıyordu sanki. Kelimenin tam anlamıyla ilginç bir insandı. Herkesten, her şeyden tamamen farklı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AN ve AN
Teen FictionAslında her şey o gün başlamıştı. Ben ve O, Biz... Biz birer mucizeydik. Aşk mı? Yanılıyorsunuz. Bizimkisi aşk değil, kendimize olan inancımızdı. Biz birbirimize inanmıştık. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Gidiyorum sevgilim. Ama unutma ne kadar uzağa gitsemde h...