AvA-26 "Piyano"

302 24 2
                                    

#Bölüm şarkısı- Wings Of Piano (Özellikle son kısmı bu müziği dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.)

#Son bir tavsiye bölümü okurken karakterleri ve mekânları tamamen aklınızda canlandırın. Bir film gibi:)

~~~~~~~

Ulaç'tan
3 saat önce...

Simsiyah bir oda.

Yalnızım.

Odanın içinde koşturuyorum ama çıkışı bulamıyorum.

Bağırıp duvarları yumrukluyorum.

Elim kanayınca bir adam kahkaha atmaya başlıyor.

Ardından onun sesini duyuyorum...

'Buradayım Ulaç, yanıma gel.'

Gülümsüyorum. Onun sesini duymak beni rahatlatıyor.

Çirkinim, diye geçiriyorum içimden.

Ona yöneldiğim sırada aniden kayboluyor.

Korkuyla peşinden gitmeye çalışıyorum fakat başaramıyorum.

Onu kaybediyorum.

Kahkaha sesleri yükseliyor.

Başım dönüyor.

Bağırıyorum ama sesim çıkmıyor. Sesimi ona duyuramıyorum.

Gittikçe daha da uzaklaşıyor. Olamaz, onu kaybediyorum!

'Çisil!'

'Çisil!!'

"Çisil gitme!"

Bağırarak uyandım. Nefes nefeseydim. Uykunun vermiş olduğu ağırlık göz kapaklarımı açmamı zorlaştırınca gözlerimi ovuşturarak yatakta dikildim. Her şeyin bir kabus olduğunu fark etmek birkaç saniyemi almıştı. Rahatlayarak yorganımı üzerimden attım. Bacaklarımı aşağı sarkıtıp gerinmeye çalıştım. Boynum tutulmuştu ve başım ağrıyordu.

"Sorun yok." diye konuştum kendi kendime. Aslında hasta olduğumun farkındaydım. Vücudumun direnci düşmüştü ve fazlasıyla halsizleşmiştim. Yüzüm hep Asyalıların çoğundan daha beyaz olmuştu ama şu sıralar tamamen renksizleşmiş, soluk bir hale dönüşmüştü. Ayrıca bir süredir gordüğüm kabuslar her şeyi biraz daha zorlaştırmıştı. Başımı tutarak ayağa kalktım ve boy aynasının önüne geçtim. Moraran dudaklarıma parmağımı dokundurdum.

"Genç kızların sevgilisi Ulaç Arıkan ne hallerde! Şuan görseler kaçarlardı herhalde." Güldüm.

"Çisil nasıl hoşlandı benden acaba?" Elimle saçlarımı karıştırdım. Kendime dikkatle baktım. Tek kelimeyle berbattım. Telefonumu bulmak için odada gezinirken aklıma Çisil'in annesi saydığı teyzenin verdiği karışım geldi. 'O beni biraz kendime getirebilir.' diye düşündüm ve onları nereye koyduğumu hatırlamaya çalıştım. Dün eve geldiğimde saat çok geç değildi. Babamı görmemiştim ve hemen odama çıkıp kendimi yatağa atmıştım. Olanlardan dolayı kendimi iyi hissetmiyordum. Çisil'in yanında bir şey olmamış gibi davranmıştım ve bu her zamanki gibi her şeyi içime atmama neden olmuştu. Aslında konuşmak istememiştim. Çünkü yaşanılanlar beni zaten hayli yıpratmıştı, bu zor anları anlatırken tekrar yaşamak istememiştim. Ayrıca Çisil ile birlikte olduğumuzdan beri ona hiç güzel şeyler yaşatamamış, onu sıkıntılarımla bunaltmış olmalıydım. Evet, ona bunu yapmaya hakkım yoktu.
Komidonun üzerinde bulduğum şişeyi elime alarak odadan çıktım. Ev sessizdi.

AN ve ANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin