14. BÖLÜM: RESTKapı ve ışık açılınca dans etmeyi bıraktım, "Nerede o?" diye sordu.
"Kim?" diye sordum. Emeç öfkeli bir şekilde bakıyordu ama gözlerimin ışığa alışması için gözlerimi kıstım.
"Uğruna dans ettiğin pislik." Emeç odaya girip kolumu tuttu. "Sana oyunlarını benim arkadaşlarım üzerinde oynama demiştim."
"Burada kimse yok." Sarhoş kafam söylediklerini biraz geç algılıyordu. Tuvaletin sifonu çekildi.
Emeç'in yüzünde bir alay belirdi. Beni kenara itip banyo kapısını açtı, ben ona engel olamadan hızla yapmıştı bunu. Hilye korkuyla bir çığlık attı ve Emeç kapıyı kapatırken hızla özür diledi.
"Bana neden Hilye'yle burada olduğunu söylemedin?"
Elimi saçlarımdan geçirip gözlerimi devirdim. "Çünkü doğrudan sonuca atlamanı görmek daha komik. Hem sana kimle olduğumu söylesem bile bana inanmayacaktın. Çünkü kim ve ne olduğuma çoktan karar vermişsin; bunu hiçbir şey değiştiremeyecek."
Kaşlarını çattı ama beni inkar etmedi. Bunu gerçekten yapacakmış gibiydi. "Benimle gel."
"Bir düşüneyim." Sanki boktan davetini gerçekten düşünüyormuş gibi parmağımı alt dudağıma vurdum. Gözleri hareketimi izliyordu. "Pekâlâ. Karar verdim. Hayır."
"Buradan hoşlanmıyorsun zaten," dedi düz bir şekilde.
"Teşekkürler, Bay Öngörü."
Onu iğnelememi görmezden geldi. "Ben de hoşlanmıyorum. Gel anlaşalım. Benimle gelmez ve bu konuda inatlaşırsan babam bu partilere gelmen konusunda seni zorlamaya devam edecek. Ama buradan çıkarsan ve partidekiler ailelerine senden bahsederse babam geri çekilecektir. Anladın mı?"
"Pek sayılmaz."
Emeç biraz daha yaklaştı ve bir kere daha yapısı karşısında şaşkına uğradım. Çok uzundu ve kaslıydı.
Düşüncelerimden habersiz bir şekilde hâlâ konuşmaya devam etti. "Eğer babam kaybolmuş, yalnız bir kuzu olduğunu düşünürse seni bizimle takılman için zorlamaya devam edecektir. Belki senin istediğin de budur. Öyle değil mi? Bizimle görünmek istiyorsun. Bu partilerde olmak istiyorsun."
Suçlamaları beni fazlasıyla kendime getirmişti. "Sanki bu akşam etrafında çok zaman geçirmişim gibi."
Haklı olduğum hâlde bana aynı şekilde bakıyordu.
"Hadi Hilye, gel de partiye katılalım," diye seslendim.
"Yapamam, utanç içindeyim. Emeç Arsel beni tuvalette gördü," diye kapının ardından sızlandı.
"Hödük gitti. Hem yüksek ihtimalle onun gördüğü en çekici ve en düzgün şeysin."
Emeç gözlerini devirdi ama kapıyı gösterdiğimde çekip gitti.
Hilye sonunda dışarı çıktı. "Sığınağımızı neden terk ediyoruz ki?" diye yakındı.
"Görmek ve görülmek için" diye cevap verdim.
"Kötü olacak." diye mırıldandı üzgün bir sesle.
"Öyle olmayacağını söylemedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REST
Teen FictionMeyçen, her ne olursa olsun hayatta kalmayı bilen biriydi. Tüm hayatını annesinin peşinde, oradan oraya sürüklenerek ve bir gün bu karanlık çamurun içinden çıkacağını umarak geçirmişti. Ta ki gerçek ailesi ortaya çıkana dek. Meyçen'i, görkemli malik...