Merhaba;
Olcay'ın hikayesi devam ediyor. Herkese iyi okumalar.
Onun sorusunun cevabı benim uzak geçmişimmiş gibi davranabilirim aslında ama bu tamamen doğru olmaz. Gerçi bu hikayede tamamen doğru olan ne var bende artık bilmiyorum. Bildiklerimi unutmak istiyorum ben. Bazı şeyleri hiç yaşamamış olmayı tercih ediyorum. Ben artık ben değilim ki. Olcay Artuk öldü. Cesedine kimse ulaşamasa da öldü. Kayıtlarda ölü bir kadınım. Resmi kayıtları bizzat ben değiştirdim ama olsun. Artık yeni biriyim.
En azından biri kapıma dikilip beni neden sevmedin diyene kadar öyleydim. Kaçakçı babanın ona kirli işlerinde yardım etmiş kızı değildim. Sanki babam için polis kaynaklarına sızmamışım, ülkeye girmesine yardım ettiğim uyuşturucuyla binlerce kişi ölmemiş gibi onu yakalatıp kendimi öldürdüm ve sıyrılı verdim eski kimliğimden. Yeni kimliğiminde gizli kalması lazım. Bu çok önemli. Çünkü kaçakçılık bir kaç aşamalı ve ortaksız yapılmayan bir iş. Babamın ortakları daha çok Suriye'de yaşıyorlardı. Babam yüzünden ve tabi benim kurgumla yakalanıp Türkiye'de hapse girdiler. Ama dışarıda hala akrabaları var. Kendimden başka bir şeylere güvenebilsem Orta doğunun hafızasızlığına güvenmek isterdim. Oysa babamın sevgili ortaklarının ne beni ne de babamı ömürleri boyunca unutmayacaklarından eminim. Ailerini epey zor durumda bırakmış olmalıyım.
Eğer kanun dışı bir iş yapıyorsanız hep bir b planınız olmak zorunda. Ben zamanında babamı b planı konusunda çok kolay ikna etmiştim. Hepimizin yurt dışına kolayca çıkmamız için ayrı birer kimliğimiz vardı. O kimlikleri ben hazırlamadım. Özellikle ben hazırlamadım. Babamın neler yapabileceğimi bilmesini istemedim. B planımızın kimlik kısmını Cemal abi halletmişti.
Türkiye'den çıkıp gittiğim ilk yer Yunanistan oldu. Limandan bir gemiyle çıkıp Çanakkale'de gemiden indim. Bir araba kiralayıp Enez'e geldim. İşte orada Olcay öldü ve ben doğdum. Elimde çok önceden Cemal abinin benim için hazırlattığı kimliğimle Yunan tarafına geçtim. Hem de bisikletle. Beni öyle bisikletle gören kimse tenezzül edip dikkatle bile bakmadı. Sonrası güzel bir Yunanistan tatili gibiydi. İnsanların ülkelerden vatandaşlık satın alabilmesi çok büyük kolaylık biliyor musunuz? Yunanistan'dan vatandaşlık almak 250 bin Euro. Benim bundan çok daha fazla param vardı. 500 bin Euro'luk bir yatırımla üç gün içinde vatandaşlığımı aldım. Hatta biraz daha parayla adımı bile değiştirdiler. Ben Gabriel Korel olarak bütün Avrupayı gezdim. Sonra vatanım Yunanistan'a döndüm ve karşı kıyıya geçtim. Yani Olcay'ın doğdu yere.
Bunu basit bir vatan sevgisiyle ya da geçmişe özlemle açıklayamam. Çünkü geçmişte özlediğim bir şey yok. İstanbul'a ya da Türkiye'ye dair bildiğim nadir şeylerden biri Bebek sahili ki ben onu da hatırlamak istemiyorum. Sahil boyunca koşarken biriktiridiğim ne kadar güzel hatıra varsa üstüne kan sıçradı. O yüzden ben kendimi Gelibolu'ya attım. İhtiyacım olan her şeye ulaşabileceğim ve ihtiyaç duymadığım her şeyden uzak kalabileceğim bir yer. Ama daha önemlisi kimse beni burada aramazdı. Zaten o yüzden beni 4 yıl boyunca bulamadılar. Kimse kuyrugumu yakalayamadı.
Tabi azim başka bir hikaye. İnsanın soracak sorusu varsa ve cevap almaya kararlıysa vazgeçmiyor. O da vazgeçmedi. Buldu beni. Halbuki bulunmak istemiyordum bile.
İnsan birini neden sever? İnsan yemek değil. Tuzu fazla, yağı az diyemiyoruz. Niye başka insanları seviyoruz? Sevgi nedir sorusu da var elimizde. Elle tutulmaz, gözle görülmez bir şey sevgi. Belki sevildin ama farkında değilsin olamaz mı? Ben bu sevgi işini bilemiyorum. Atadan miras bir çıkarcılığım ve planlarım var sadece.
Ben 28 yaşına geldiğimde babam beni kesin olarak evlendirmeye karar vermişti. Yeni bağlantılar için iyi olacağını düşünüyordu. İş arkadaşlarından da benimle evlenmek isteyenler çıktı. Cesaret edip kimse kendisine istemedi ama oğullarına, yegenlerine isteyenler oldu. Babam şöyle bir yoklama yapmak için bana taliplerimden bahsetti. Hepsini bir bahaneyle geri çevirdim. Babam bunu yapmama izin verdi. İşine yarıyordum. Onun elinden çıkıp başkasının eline geçmesini istemeyeceği bir koz gibiydim. Özgür olmak için babamın denetiminden çıkmam gerekiyordu artık. Biraz daha serbest hareket etmem ve sonunda o dahil bütün ailemden kurtulmam şarttı. Ben bunun için bir plan kurdum sadece. O planda zararsız, çıkar çatışması yaşamayacağım bir adamla iş birliği yapmam gerekiyordu. Bende onu seçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Savaşım (TAMAMLANDI)
Romance"Niye bakıyorsun öyle? Güzel buldun galiba. Aldanma sakın. Benim dışım içimdeki çirkefi kapatmak için böyle." Alaycı bir gülüşü yerleşti yüzüne. "Yaa öylemi diyorsun?" Ben ona daha gerçekçi bir gülümseme gönderdim. Başımı salladım hevesle. Vücut d...