Bölüm-11

357 69 22
                                    

Merhaba;

Bölüm birazcık gecikti. Kusura bakmayın. 

İyi okumalar


Yener bir yıl süren evliliğimizde yavaş yavaş degişti. Benden hoşlandığını anlamadım diyemem. Belki biraz çanak tutmuş olabilirim. Ama hiçbirisini ona kötülük olsun diye yapmadım. Yener bana önce şüpheyle baktı. Ama sıkıya gelemez hiç. Uzun uzun şüphelenip düşman diyemedi bana.

Balayından döndükten sonra bir zamanlardı. Şimdi ne kadar olduğunu çıkartamıyorum. Aslında Melike yanımda olsa şıp diye söylerdi ne zaman olduğunu ama ben tarihleri onun kadar iyi hatırlayamıyorum. Ben daha çok o an yaşadıklarımı, söylenenleri hatırlamakta iyiyim. Evlendikten sonra ilk defa arkadaşlarımla dışarı çıkmaya karar verdiğimde özel hiçbir şey yoktu. Ama ben çok heyecanlıydım. Hayatımda ilk defa arkadaşlarımla sadece ama sadece eğlenmeyi içeren bir plan yapmıştım. Zaten hayatımda dört tane arkadaşım vardı. Melike, Fatih, Murat ve Timur.

Melike ve Fatih liseden beri benimleydiler. Başıma gelenleri az çok bilip kendimi nasıl koruyacağımı öğretmek için çok uğraşmışlardı. Timur ise beklemediğim bir yerde karşıma çıkıp yanımda kalmıştı. Bizim gurubumuzda hiçbir şeyden haberi olmayan tek kişi Murat'tı. Murat, Melike'den hoşlandığı için benimle de arkadaş oldu. Ben onun için neden sevildiği pek anlaşılamayan ancak kabul edilen bir arkadaş oldum. Yine de hakkını yemeyeyim kapısına polis dikilip beni sorduğunda bile hakkımda en ufak bir kötü söz söylemedi. Hatta beni savunmuşluğu bile vardır. Fatih bir süredir Ankara'da yaşıyordu. O da bir yarışma için gelmişti. Buluşmak için tam zamanıydı.

Önce Melike'ye haber verdim. Onların her gittiklerinde iştahla bahsettiği ama benim hiçbir zaman gidemediğim Çapari restorana götürmek istediğimi söyledim onları. Üstelik hesaplar bendendi. Melike evet deyince Murat evet demiş oldu. Fatih onun arkasından geldi. Bir tek Timur gelmek istemedi. Bir yazı hazırlayacakmış. Bahaneydi ama üstelemedim. Onun da hoşuna gitmeyen bir şeyler vardı ortada. Herkesi ayarladıktan ve rezervasyon yaptıktan sonra ev arkadaşıma haber vermeye karar vermiştim. Aslında ben ona haber vermeyebilirdim. Muhtemelen ondan önce dönecektim eve ama Melike hatırlatı verdi bir kocam olduğunu.

Benim Yener'le aramdaki ilişki eşitler arası bir ilişki olmalıydı. O gün arayıp izin istesem yarın benimle ilgili bir tasarruf hakkı olduğunu düşünecekti. O yüzden oturup uzun uzun düşündüm ve sadece mesaj attım. Neşeli, dalgacı bir mesaj.

"Bey ben bu akşam arkadaşlarımla buluşacagım. Bilgin olsun. Çapari restorana gideriz. Ben 24:00 gibi dönerim en geç. Saygılar."

Ben çantamı toplayıp çıkmaya hazırlanırken geldi Yener'in cevabı.

"Ok. Görüşürüz. Çapari güzel mekandır."

O anda hiç umursamadım. Dedim ya içimde ilk defa dışarı çıkmanın özgür olmanın sevinci vardı. Ama Yener'in o gün neler yaptığına ya da neler yapacağına hiç bakmamıştım. Açıkcası beni merak edeceğini, arkadaşlarımı merak edeceğini hiç düşünmemiştim. Oysa onun kafası karışmıştı. Benimle ilgili benden aldığı bilgilerle sözünden çıkmakta zorlandığı babasından aldığı bilgiler, kendi gözlemleri çakışıyordu.

Yener benim mesajımdan sonra kalkıp Timur'un ofisine gitmiş. Ona benimle ilgili sorular sormuş. Önce nasıl tanıştığımızı sormuş, sonra gerçekten tecavüze uğrayıp uğramadığımı. Timur ona bildiklerini bildiği kadar anlatmış. Timur onun sorduğu iki soruya çok takılmıştı. Sonra bende üzerine düşündüm.

"Tatlı bir kız. Yani eğlenceli, dürüst, içi dışı bir. Benim canımı sıkmıyor. Tabi bunda benimle hiç ilgilenmemesininde etkisi var. Sadece yani bakınca 170 boyunca taş çatlasa 55 kilo ağırlıgında bir kadın. Babasının zoruyla evleniyor. Ama kulüplerin benim üzerime geçmesini sağlayabiliyor. Çok mu güçlü, yoksa çok mu sinsi? Ben bunu anlamıyorum. Anlamadığım bir başka şeyde şu eger bu kadın babasının işlerini gerçekten yürütüyorsa neden evlendirilmek istenir? İkincisi sen neden ona yardım ettin? Neden yardım ediyorsun?"

Benim Savaşım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin