Bölüm-7

443 79 25
                                    

Merhaba;

Bayram kampanyamızın sonuna geldik. Bundan sonra her pazartesi bir bölüm olacak şekilde yayınlayacağım. 20-25 bölüm arasında bitecek hikaye. 

Herkese iyi okumalar diliyorum.

Not: Bu bölümde jinekolojik muayene okuyacaksınız. Yer yer rahatsız olabilirsiniz. 

Hayat çogunlukla iyi ve kötü tecrübelerin dengesizce dağılımından oluşmuş gibi görünür. Tıpkı evrendeki diğer her şey gibi sınıflandırılmış tecrübelerinde kendi içinde bir dengesi vardır. Tabi bu denge her zaman hoşumuza gitmeye bilir. Mesela ben uykularımın gece bir ile sabah yedi arasında olmasını severim. Deliksiz altı saatlik bir uyku sahip olmayı en çok sevdiğim uyku tipidir. Ama bu aralar sekteye uğradı. Bu aralar gecelerim geçmişimle gölgelenmiş durumda. Gerçi bu sefer uyanmak istemezdim. Elimde olsa rüyamın içinde yaşardım.

İlk defa kestane şekeri yediğimde karşımda oturan doktor beni muayne olmam için ikna etmeye çalışıyordu. Ben 17 yaşındaydım o da uzmanlık eğitiminin sonlarına gelmiş 29 yaşında bir doktordu. Sabah güçlükle giydiğim kıyafetlerimi çıkartmak istemiyordum. Ama hamile kalmakta istemiyordum. Bana uzattığı kestane şekerinden bir tane aldım. Kendisi de kutudan bir tane alıp ağzına attı. Kutuyu aramızdaki sehpanın üzerine bıraktı. Galiba dikkatim dağılsın istemişti.

"Benim adım Timur. Senin adın ne?"

Aslında başıma ne geldiğini biliyordu, Sinem hoca ona muhtemelen durumu açıklamıştı. Kendisi de yanımızda olmak istedi. Hatta Cemal abinin de beni yalnız bırakmak istemediğini endişeli bakışlarından anlamıştım. Oysa onların önünde konuşulacak şeyler yaşamamıştım. Bu yüzden Timur benimle yalnız kalmak istediğinde kabul ettim. O zamanlar sadece kadın doğum uzmanı olmak istiyordu. Dünyaya yeni bir hayat getirmenin doktor olmak için en iyi yol olduğunu düşünüyordu. Adımı söylememek için kutudan bir şeker daha attım ağzıma. Koltuğun ucunda oturuyordum. Oturmak canımı yakıyordu. Muhtemelen duruşumdan anlamıştı bunu.

"Canın yanıyor olmalı. Sana bir ağrı kesici veririz ağrın azalır. Ama daha çok canının yanmaması için durumunu kontrol etmem gerekir."

Gözlerimin içine bakıyordu. İri kahverengi gözlerinde yumuşak bir ifade vardı. Seyrelmeye başlamış kumral saçlarını geriye doğru taramıştı. Timur doğuştan temiz yüzlüydü. Şovalye ruhluydu. Bana en basit, en mekanik kelimeleri kullanarak durumumu anlatmaya çalıştı.

"Cinsel birleşme bazen kadınlara çok zarar verebilir. Eğer durumunu kontrol etmezsek daha sonra enfeksiyon yaşayabilirsin. Bu da ilerde çocuk sahibi olmaktan, vücudun normal işleyişine kadar her şeyi etkiler. Benim tavsiyem..."

Ona nasıl baktım bilmiyorum. Sözlerinde tek takıldığım kısım çocuk sahibi olmaktı. Tugrul'un çocuğuna hamile kalmak, karnımda bir bebeğin büyümesi. İşte bu fikir beni paniğe sürüklüyordu. Timur ise karşımda benim vereceğim cevabı bekliyordu.

"Hamile kalmak istemiyorum."

Bana gülümsedi. Elbette bunu istemediğimi tahmin ediyordu. Bebek isteyen biri olsam muhtemelen üzerimde okul üniformasıyla gelmezdim karşısına. Güven vermek istiyordu bana. Hafifçe öne doğru eğildi. Gözlerini gözlerimden çekmedi.

"Sakin ol lütfen. Sana rızan olmadan dokundu birisi biliyorum. Hamile kalmaman için sana bir ilaç vereceğim. İlaç baş dönmesi, mide bulantısı ve yorgunluk yapar. O yüzden aldıktan sonra dinlenmen gerek. Eğer kusarsan ilaçtan tekrar alman gerekir. İlaç kana karışmadan vücüttan atılırsa gebeliği engelleyemez. Hamile kalmaman için uğraşacağız. Tamam mı?"

Benim Savaşım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin