Düşünüp durdum.
Belkide çok düşündüğümdendir bu hallerim.Her şeyi akışına bırakmak ve düşünmeden yaşamak en büyük özgürlüktür.Benim zihnim tutsaktı.Sabah evden yine ağır adımlarla çıktım.Ben ne kadar yavaşsam zihnim o kadar hızlıydı.
Arabama binip kliniğe doğru sürdüm.
Kliniğe gelince arabamdan indim ve biraz ilerimdeki yavru köpeği gördüm.Ona doğru adımladığımda tam karşısında durup eğildim.Düşünmemek ona verilmiş en büyük özellikti.Ellerimi kafasına doğru götürdüğümde havladı fakat korkmadım.En fazla ısırırdı gakat o saldırmadı.
Daha fazla rahatsız etmek istemeyerek ayağa kalktım ve kliniğe girdim.Girer girmez Onur'la karşılaştım."Günaydın" diyince hiçbir cevap vermeden kendi odama doğru adımladım.Artık onunla konuşmamın bir anlamı yoktu.Normalde de cevap vermediğim için bu duruma alışmıştı.
Birkaç hastam geldi ve günümün hepsini onların psikolojisini iyileştirmek için adadım.Galiba bana en uygun meslek buydu.Ben dinlemeyi analiz etmeyi severdim.
En sevdiğim hava bile yağmurlu havaydı.Bu durum içe kapanık olduğumdan kaynaklı olabilirdi.Kendimi ben de tam olarak tanıyamamıştım.Sahiden ben kimdim?
İşte tam da bu hallerimden dolayı aldatılmıştım.Ah daha fazla düşünürsem kendimi bile suçlayabilirdim.Tam toparlanmış çıkıyordum ki kapı açıldı.
"Mago" Büyücü*
"Ne"dedim birden.Arsel Karaer gelmişti ve bu ziyareti beni şaşırtmıştı.Yabancı bir dil kullanmıştı ve hiçbir şey anlamayarak yüzüne baktım.
"No puedes entrar en mis sueños."
Rüyalarıma giremezsin*Ona hâlâ anlamaz gözlerle bakıyordum.Delirmişti galiba.
"Arsel Bey inanın dediklerinizden hiçbir şey anlamıyorum."
"Neden rüyalarıma kadar geliyorsun?"
"Lütfen oturun sakince konuşalım."Muhtemelen seansa söylediklerimi kafaya takmıştı ve o akşam da beni rüyasında görmüştü.Bu çok normal bir şeydi.
Oturduğunda yüzüme tuhaf tuhaf bakıyordu.
"Şimdi anlatın lütfen""Sen rüyama gelip bana dokunmaya çalışıyordun!"dedi inanılmaz bir şeymiş gibi.Gülümseyerek cevap verdim."Anlaşılan sizi iyileştirmemden bir hayli korkmuşsunuz ki rüyalarınıza kadar girmişim."
"Ben izin vermediğim sürece bu mümkün değil."
"Deneyelim."
"No hay nada que intentar. Me hechizas."
Deneyecek bir şey yok bana büyü yaptın*"Konuştuğunuz hangi dilse hiçbir fikrim yok."
"Sen büyücüsün."diyince dudaklarım kıvrıldı.Bu hoşuma bile gitmişti.
"İnanın büyü yapma yeteneğim olsaydı ilk kendime yapardım.""Ama sen bana yaptın."
"Ne büyüsü bu?"
"Te veo dondequiera que miro..."
Baktığım her yerde seni görüyorum*"Türksünüz diye biliyorum."
"Türküm"
"Hiç de belli etmiyorsunuz."
Türkçe aksanında da zaten sorun vardı.Sanki sonradan öğrenmiş gibiydi."Annem İspanyol. Çocukluğum İspanya'da geçti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altüst:Yeniden
Novela Juvenil... "053***:Ve her canlı yaşattığını tadacaktır.Ya hayatla ya da yaraladığıyla tadacaktır.O üstünde haklarla gitti.Onu, orada bile rahat etmesin diye üstündeki kul haklarıyla öldürdüm."