Gözlerimi açmaya çalıştığımda ilk gördüğüm beyaz ışıktı.Yavaş yavaş gözlerimi kırpıştırdım ve görüş açıma net göremesemde Arsel'in geldiğini gördüm.
Sonunda tam olarak kendime geldiğimde ilk gördüğüm şey onun endişeli gözleriydi.
"İyi misin?Bir yerin ağrıyor mu?"Kafamı iki yana salladığımda yüzüne bir gülümseme takıp saçlarımı okşadı.Sormamak için kendini zor tuttuğunu görüyordum fakat şu an açıklama yapacak halim yoktu.
"Annen de burada.Kötü olunca Sıla kantine indirdi."
"Nasıl buraya geldim?"En son hatırladığım şeyle başıma saniyelik ağrı girdi.
"Sinyal, telefon sinyalinden bulduk."Ah sorup sormamak arasında kararsız surat ifadesini gördükçe yüzümde tebessüm oluşuyordu.
"Sor."
"Sorim mi?" diye konuşunca karşımda aynı küçük bir çocuk varmış gibi hissettim ve içimden geldiği için kollarımı açıp gülerek "Gel buraya " dedim.
Hemen yanıma geldi ve sıkıca uzandığım yerden sarıldım."Bir daha haber vermeden gitme!"diye sitemkâr sesiyle konuştu."Pekii" diyerek sırtını sıvazladım.
Geri çekilip ciddiyetle yüzüme baktı.
"Anlat.""Yine mesaj attı ve bir konum göndermişti.Ben de-"tamamlayamadan o telaşla konuştu.
"Sen de gittin!"
"Evet ama o an içimden gitmek geldi ve gittim."
"Her içimizden geleni yapalım o zaman Janset."
"Her neyse devam ediyorum.Sonra o ağzımı kapattı ve arkamda olduğu için de yüzünü göremedim."Sinirle ayağa kalktı ve ensesini sıvazladı.
"Sen... Sen nasıl gidersin? Ya sana bir şey yapsaydı? Hiç mi düşünmedin bunu?"
"O an düşünemedim."dedim ve bir süre ikimiz de konuşmadık.Sağlıklı düşünemedim o an sadece hislerimle duygularımla haraket ettim ve haklıydı.
Kapının açılmasıyla annemi gördüm ve hemen yanıma gelip sarıldı."Kızım çok korkuttun beni." diyip saçlarımı okşamaya başladı.O an gözüm Sıla'ya takıldı ve onun da üzgün olduğunu gördüm.
"Yorgunluktan bayılmışsın dikkat et kendine." diye hafif kızarcasına konuştuğunda gözlerim Arsel'i buldu.Bu olayı anneme anlatmadığı için minnettar gözlerle ona baktım.
"Sen de dikkat et kendine" diye konuştuğumda sadece tebessüm etti.Daha iyi görünüyordu ve fakat ben sadece dışarıdan gördüğümü söylüyordum.Eminim içinde acısı katbekat daha fazlaydı.
Bir süre daha yan yana kaldıktan sonra annemi zorla eve göndertmiştim çünkü o hastaneleri hiç sevmezdi.Biliyordum burada kaldıkça kendini daha kötü hissedecekti.
Sonunda odada yalnız başıma kalabildiğimde derin bir nefes aldım.Tabi bu yalnızlık kısa sürdü ve kapının açılmasıyla Sıla'yı gördüm.
"İyisin değil mi?"
"İyiyim."
"Korkuttun."diyince histerik olarak dudağım kıvrıldı.Emimin çok ama çok korkmuştur.
"Ne zaman döneceksin?"Ah durup durup bunu sormasının nedeni çok açıktı.Eğer ben dönmezsem amcam Sıla'nın da tek başına gitmesine izin vermeyecekti.Ben onun bu şehirden ve ailesinden kurtulma biletiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altüst:Yeniden
Fiksi Remaja... "053***:Ve her canlı yaşattığını tadacaktır.Ya hayatla ya da yaraladığıyla tadacaktır.O üstünde haklarla gitti.Onu, orada bile rahat etmesin diye üstündeki kul haklarıyla öldürdüm."