Gelen mesajla adeta şoka girdim.Bunu yapan kesinlikte tanıyordu, hepimizi tanıyordu hatta belki de onunla konuşmuştuk.Bu ihtimal aklıma geldikçe tüylerim ürperiyordu.
"Bu" bir süre durdu " Kim olabilir?" diye sordu fakat hiçbir fikrim yoktu.Bunu ancak anneme sorabilirdim çünkü o babamın her şeyini bilirdi.
"Bilmiyorum." dedim ve geri telefonu alıp numaraya baktım.Hafızam kuvvetlidir ve daha önce böyle bir numara görmediğimde de eminim.
"Ver bana kim olduğuna bakacağım." dedi ve numarayı alıp birine mesaj attı.
"Arayacağım" dedim ve telefonu elimden alıp "Ben konuşurum." dedi.Telefon çaldı fakat karşıdaki kişi açmadı.İkimiz otururken ben derin düşüncelere dalmıştım.Kim olabilir kim olabilir?
"Anneme sormalıyım."
"Tamam."dedi ve evden çıktık.Tek korkum anneneme de zarar verme ihtimalinin olmasıydı.Annem kimseye karışmazı sessiz kendi halinde biriydi ve babam yüzünden onun incinmesi isteyeceğim son şey bile olamazdı.
Eve geldiğimizde direkt içeri girdim fakat Arsel arabada bekledi.Annemi elinden tutup kaldırdım ve o sırada yengem ile Sıla'nın bakışları bizim üstümüzdeydi.Onları umursamadan başka odaya geçtik ve annemi de tedirgin etmek istemediğim için kapalı olarak sordum.
"Anne biliyorsun babam ölmedi öldürüldü.
Hiç şüphelendiğin kişiler yok mu?"Annem gözyaşlarını silip halsizce konuştu.
"Kızım olsa ben bilmez miyim? Sen gittiğinden beri çok duruldu.Artık kimseye karışmaz oldu.Telefonu her gün elimdeydi hiçbir sorun yoktu.""Peki çalıştığı yerdeki iş arkadaşlarına sordunuz mu?" dediğimde olumsuz anlamda kafasını salladı.Babam fabrikada çalışıyordu ve orada biriyle tartışsa bu duyulurdu çünkü zaten çoğu iş arkadaşı bu mahalledendi ama ne olur ne olmaz yine de gidip soracaktım.
Anneme sarılıp gözyaşlarını sildim."Benim şimdi ufak bir işim var geri döneceğim.Sende gitme o kadınların yanına uzan dinlen burada." dedim ve odadan çıktım.
Tam koridordan geçiyordum ki birinin kolumu tutmasıyla durdum.Bu Sıla'ydı ve inanamaz gözlerle kolumu tutan eline baktım."Bu ne şimdi?Buraya gelince sana bir özgüven geldi annenden sanırım." dedim ve hızlıca kolumu çektim.
"Sadece durdurmak için.Bak olanlar için üz-"
dedi fakat onu dinlemeden evden çıktım.Onunla konuşmak bile zaman kaybıydı çünkü o hep aynıydı.Yapar yapar iki dakika sonra pişman olur özür diler.Bu tamamen onun özetiydi.Arabaya bindiğimde Arsel bana merak doku gözlerle baktı."Kimseyle bir sorun yaşamadığını söylüyoru.İş yerine gidelim bir de arkadaşlarına soracağım." dediğimde olumlu anlamda kafasını salladı ve söylediğim konuma gitmeye başladık.
İş yerine geldiğimizde hemen müdürler görüştük ve bir kaç kişiyi gösterdi.
Hepsiyle tek tek konuşmuştum ve hepsi de hiçbir sorunu olmadığını söylüyordu.İş gittikçe tuhaflaşıyordu çünkü çok normal giden bir hayatı varmış ve neden biri onu öldürmek istesin?Arabada bunları düşünürken Arsel arabayı durdurdu ve bana döndü.İki eliyle yanaklarımı kavradı.Ne zaman bana dokunsa bir tuhaf oluyordum hâlâ alışamamıştım.Hatta hâlâ inanamıyordum.
"Endişeleniyorum.Senin için endişeleniyorum çünkü bunu yapan devam edecek."
"Neden devam etsin ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altüst:Yeniden
Ficção Adolescente... "053***:Ve her canlı yaşattığını tadacaktır.Ya hayatla ya da yaraladığıyla tadacaktır.O üstünde haklarla gitti.Onu, orada bile rahat etmesin diye üstündeki kul haklarıyla öldürdüm."