Arsel'in evine gelmiştim fakat geldiğimden beri modu düşüktü.
"Bir şey mi oldu?"
"Seni gerçekten anlayamıyorum."
dediğinde anlamaz gözlerle ona baktım."Ne konuda?"
"Adam seni aldatmış ve sen hâlâ onunla görüşebiliyorsun!"
Bu konuda ona hiçbir söz hakkı düşmüyordu fakat sert konuşarak kalbini de kırmak istemiyordum."Ben onunla buluşmadım sadece karşılaştık ve yanıma geldi."
"Gece kulüplerine gittiğini bilmiyordum."
"Kuzenim orada çalışıyor ve tek kaldığım için beni davet etti."Neden açıklama yapıyorsam kendimi de anlamıyordum.Biz arkadaş değildik ki ben ona bunları açıklayacaktım.Belki de beni arkadaşı olarak görüyordu çünkü bu merak çok fazlaydı..
"Başka sorun var mı?"
"Yok" dedi ve gözlerini kapatıp kendimi arkaya yasladı.
"Bu aralar" dedi ve bir süre bekledi."Birine dokunmak istiyorum."dediğinde şok olmuş gözlerle ona baktım.Bu belki de attığı en büyük adımdı.
"Yap... yap bunu"dedim destekler bir sesle ve gözlerini açıp bana baktı.
"Onu kaybetmekten korkuyorum."
"Neden?"
"O beni henüz sevmiyor" Böyle konuşarak o kişi daha da fazla merak etmemi sağlıyordu.İlk Açelya'dan şüphelensemde o değil gibi geliyordu çünkü o gün masadan hiçbirini umursamadan kalkmıştı.Sorup sormamak arasında da kalmıştım çünkü bu onum özel hayatıydı.
"Kim?"dediğimde hiçbir şey demeden gözlerime bakıyordu.Belliki söylemek istemiyordu.
"Boşver" dedi ve tekrar kafasını arkaya yaslayı gözlerini kapattı.Ona üzülüyordum da ilk defa birini sevmişti ve bunun karşılıksız olması ona büyük üzüntü veriyordu.
"Bence mutlaka seni sevecektir."dedim destek olmak için ve onun yaptığı ise gülmek oldu.Bir anda birine bu kadar tutulması da garip geliyordu.
"İstiyorum" dedi gözlerini açmadan ve devam etti "Ne pahasına olursa olsun alacağım."
"Neyi?" diye bilerek sordum.O ise kafasını kaldırıp tekrar tuhaf bakışlarla bana baktı.
"Aşkını"
Bir süre bekledi.
"Onun aşkını sevgisini bedenini ona dair ne varsa alacağım."
Ah bunları zaten ona deseydi hemen etkileneceğine emindim.Bu kadar kararlı ve istikrarlı olması o kişi ne kadar da çok sevdiğini gösteriyordu.
"Ah aklıma gelmişken bu kadar titizken nasıl o kahveyi içebildin?"Çünkü nasıl yapıldığını bilmiyordu ve tereddüt bile etmeden içmesi tuhaf gelmişti.
"Senden önce kafe sahibiyle konuştum ve o kahveyi yardımcım yaptı."dediğince hem şaşkın hem de sinirli gözlerle ona baktım.
"Zaten bunu yen diye biz oraya gittik ne anlamı kaldı ki!"diye hafif kızgın sesimle konuştum.
"Hemen olmuyor o işler!"diye o da çıkışınca şaşırdım ve biraz da sakinleştim çünkü haklıydı da ama yine de bu yaptığı yanlıştı.
"Dikkat et ses tonuna!"diye bağırmadan kızgınca uyardım.
"Aynısı senden de bekliyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altüst:Yeniden
Novela Juvenil... "053***:Ve her canlı yaşattığını tadacaktır.Ya hayatla ya da yaraladığıyla tadacaktır.O üstünde haklarla gitti.Onu, orada bile rahat etmesin diye üstündeki kul haklarıyla öldürdüm."