2

894 58 4
                                    

🍁

Dünden sonra hiçbir şey olmamış da sadece kabus görmüşüm gibi gerinerek yataktan çıktım. Gözlerim ağrıyordu, elimle onları ovuştururken ayağa kalkıp kapıya yöneldim.

Bugün bir işim yoktu değil mi? Evet yoktu. Sonunda normal bir insan gibi kendime vakit ayırabilecektim.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım, yumuşak havluyla yüzümü kurulayıp banyodan çıktım ve mutfağa ilerledim. Dolaptan kahvaltılıkları çıkarırken dün aldığım yeşil zeytini minik bir kahvaltı tabağına koyup masaya yerleştirdim.

Güzel bir kuymak yapıp masanın ortasına koydum. Keyifle çayımı koyup baş köşeye oturdum. Sıcak çaydan bir yudum aldım.

Aradan geçen 5 dakikanın sonunda kapı çaldı. "Hayda! Yine mi?" Tekrardan sesleri duymaya çalıştım ve bir adım sesinin kapıdan uzaklaştığını duydum.

Çocuklar çalmıştır diyerek yemeğime devam edecektim ki benim bulunduğum yerde hiç çocuk olmadığı aklıma geldi.

Keyifsizce yerimden kalkıp temkinli bir şekilde kapıyı açtım, kimse yoktu. Tam kapıyı kapatacaktım ki yerdeki zarf gözüme çarptı.

Eğilip zarfı aldım ve kapıyı kapatıp mutfağa geri döndüm, sandalyeye oturup dizlerimi kendime çektim. Nedensiz bir yavaşlıkla zarfı açıp okumaya başladım.

*Dün olanları bir başkasının da görmesini istemiyorsan kapının önüne gelen arabaya bin.*

Beni tehdit etme cesareti gösteren kişiyi pekâla merak etmiştim. Sabah kahvaltısında 5 porsiyon yürek yemiş birini kim merak etmezdi ki? Kurumuş dudağımı dilimle nemlendirip güldüm.

"Ellerim neden kaşınıyor diyordum." Yerimden kalkıp cama yaklaştım, perdeyi hafif aralayıp dışarı baktığımda sokağın başında camları film kaplı bir araba gördüm.

Madem böyle bir cesareti gösterdiniz, sonucuna katlanacak kadar sabrınız da vardır herhalde.

Ağır adımlarla masaya yaklaştım, inanılmaz bir yavaşlıkla kahvaltılıkları dolaba yerleştirmeye başladım. Bulaşıkları yıkadım ve banyoya gidip 20 saniye kuralını uygulayarak ellerimi yıkadım.

En sonunda odama gidip kıyafetlerimi değiştirdim ve bunların hepsini 3,5 saatte yaptım.

Biraz bekletmem sorun olmaz diye düşündüm.

Ceketimi giyip dışarı çıktım, nasıl olsa yüzümü görmüşlerdi bu yüzden maske takmama gerek yoktu.

Arabanın yanına geldiğimde kapı açıldı, içeri girip kapıyı arkamdan sertçe kapattım. "Bir an kaçtığını düşünmüştük. Eh tabii, bu kadar korkmuş olman muhtemel. Bir şey yapamayacağını anladığın için geldin değil mi?"

Bunu söyleyen kişiye boş boş bakmakla yetindim. "Neden susuyorsun?" Yanındaki arkadaşı gülerek cevapladı. "Korkudan dilini yutmuştur."

Sinirle güldüm. "Sizi sadece boş boş havlamanız için mi tuttular yoksa belirli özellikleriniz var mı? Hanginiz kuyruğunu havada sallayıp sahibini eğlendiriyor?" Az önce konuşan kişi ağzını açıp bir şey diyecek gibi oldu fakat yanındaki elini kaldırıp onu susturdu.

"Yeter bu kadar. Kesin saçma sapan konuşmayı." Yanımda oturan iki kişi, karşımdakilere kıyasla daha ağırbaşlı ve akıllı görünüyordu.

Başımı camdan dışarı çevirdiğimde çuval geçirdiler. Hiçbir şey yapmadan öylece buna izin verdim. Neler yapabildiğimi biliyorsa onları buraya gönderen kişi, hiç mi uyarma zahmetine girmedi gönderdiklerini?

Denek-15 {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin