15

31 2 0
                                    



🍁

Gerekli eşyaları çantama doldururken bir yandan da saati kontrol ediyordum. Çatışmanın üzerinden sadece 1 gün geçmişti ve ben Alkın'ın yanına gidememiştim.

"Uykuyu çok severken, her görevin gece olması hiç iç açıcı değil." Esneye esneye maskeyi de takıp pencereye gittim. Hayalet'in duymaması için olabildiğince sessiz hareket ediyordum.

Odamın kapısını kilitlemiştim.

Cebimdeki telefonun titremesiyle bir bacağım camdayken telefonu çıkarıp gelen mesaja baktım.

*İçimden bir ses uykulu uykulu yola çıkmaya çalıştığını söylüyor.*

İstemsizce güldüm.

*Aynen. Hatta şu an bir bacağım camdan sarkıyorken uyumayı düşünüyordum.*

Bir süre cevap gelmedi. Bunu fırsat bilerek demirlere tutunarak aşağı indim.

*Aman dikkat Gölge! Seni kaybetmek istemiyorum, daha çok gençsin düşersin falan mazallah.*

*Ha ha ha! Neyse yeter bu kadar makara. Görevden önce tüm duygularımı boşaltıyorum ki mantıklı düşünebileyim, iş bitince ben bitmezsem yazarım sana.*

Cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Motorun sesi duyulacağı için sessizce ileri doğru ilerlettim. Evden belirli mesafede uzaklaşınca motora binip adrese doğru ilerledim.

Yeni hedefim: Luka

Her işime köstek olan, eceline susamış bir gerizeki kendisi.

Aklını kendini kurtarmak için değil, benden kurtulmak için kullandığı için listeme girmeye hak kazanmıştı.

Büyükbaba'nın dost görünen düşmanının oğluydu ve babasının işini de Büyükbaba bitirmişti. Fakat bu akılsız, ben intikam alacağı kişiyi yani Ejderi öldürünce bana bilenmiş ve hiç fark ettirmeden çektiği fotoğrafları Büyükbaba'ya göndermişti.

Yaşamasına çok bile izin vermiştim.

Yolum biraz uzun olduğu için gece erkenden çıkmıştım ki hava aydınlanmadan orada olayım.

Zehrin etkisi nasıl olduysa biraz azalmıştı, ya da ben son günlerimi yaşamaya başladığım için alışmıştım.

O sırada aklıma Nil ve Akın takılmıştı. Onlar ne yaptı acaba? Neden ortadan kayboldular? Onlara tekrardan nasıl ulaşabilirim?

Yollarda hiç araba yokken bir anda trafik tıkandı ve motor bile ilerleyemedi.

"Ne oldu şimdi bu yola?" Neredeyse kontağı kapatıp yürüyerek gidecektim. Ne olduğuna bakmak için biraz havaya kalkıp ileri bakacaktım ki son dakika Hayalet'i fark ettim.

Arabada ileriyi görmeye çalışıyordu.

"Lan o evde değil miymiş?" Yeni görevi mi var? Nereye gidiyor ki? Daha da kötüsü ya beni fark ederse?!

Ne geri gidebiliyorum, ne ileriye. Benim sol çaprazımda duruyordu ve aramızda sadece bir araba vardı. Dikiz aynasından baksa beni görebilirdi.

"Bir şey düşün Gölge... Bir şey düşün..." Alkın'dan yardım istesem bana nasıl yardım edebilir? Kulaklık kulağımdaydı, telefonu çıkarıp Alkın'ı aradım.

Çalıyor...

Çalıyor...

- Neredesin ve sorun ne?

Başka bir şey için aramayacağımı biliyor.

- D300 karayolundayım. Trafik sıkışık ve bil bakalım çaprazımdaki arabada kim var?

Denek-15 {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin