Hatırlamak..İçinde yeni yeni yeşermeye başlayan o heyecanı hatırlamak mesela. Kalbinde burukluk olmadan hissetmek. Aklına düşen kişinin gözlerini doldurmak yerine gülümsetmesi hani..
Özlemiştim. Tüm bu güzel duyguları özlemiştim. Mert'ten sonra kendime duyduğum sevgi, özgüven, ne varsa kaybolmuştu. Ne birinin beni sevebileceğine ne de benim birine karşı aynı masum duyguları tekrar hissedebileceğime ihtimal vermemiştim. Ama şimdi Mert'ten sonra ilk defa kalbimi tekleten biri vardı hayatımda. Bana yeniden aynı heyecanı yaşatmaya başlayan. Ama karmakarışıktım. Kendimi, hislerimi çözmeye çalışırken düşüncelerimin arasında kaybolmuştum. Ama bu sefer kafamda kurmayacaktım. Her şeyi akışına bırakmaya karar vermiştim ki böylesi ikimiz için de daha iyi olacaktı.
Şimdi ise sahilde Selim'i bekliyordum. Kafam bu kadar karışıkken onunla görüşmem ne kadar sağlıklıydı bilmiyordum ama yürütmemiz gereken bir plan vardı. Ben denize dalmış kalbimi dinlerken, birden iki elin gözlerimi kapamasıyla kendime geldim.
"Ben kimim bil.."
"Hmm, Ahmet?"
"Ih ıh."
"O zaman Melih!"
"Birilerinin canı oyun oynamak istiyor anlaşılan.."
Kıkırdadım.
"Aa Selim sen miydin?"
Yanıma gelip oturdu. Yüzünü görmemle kalbim ağzımda atmaya başlarken en son bu hissi ne zaman hissettiğimi sorgulamaya başlamıştım.
"Aaa ben miymişim? Bak sen.."
Gülerek söylediği cümlelerden sonra bir kahkaha patlattım. İşte bu kadar basitti aslında. Beni bulunduğum çukurdan alıp çıkarması, yüzüme bir gülümseme kondurması..
"Seninle gülmeyi çok seviyorum."
Düşünmeden ağzımdan çıkan şeyden sonra anında pişman olmuştum. Yanlış anlar mıydı? Of İrem of bir kere de düşünerek konuş be kızım!
Söylediğim şeyin utancıyla yavaş yavaş kafamı kaldırdığımda büyülenmiş gibi suratıma baktığını fark ettim.
"Ben seninle yaptığım her şeyi seviyorum."
Şok içinde kalakaldığımda artık hangimizin büyülenmiş gibi baktığından emin değildim. Kalbimin sesinden kendimi duyamayacak haldeyim resmen. Sahi..nasıl olmuştu bu? Bu kadar zaman inkar ettiğim, hep içime attığım duygular gerçekmiş meğer. Tam şuan anladım biliyor musunuz..Ben meğer Selim'den deli gibi hoşlanıyormuşum.
"Ee..şey..."
Evet konu bul İrem. En acilinden hemde.
"P-planı ne yapacağız?"
Gerçekten mi İrem... Bu kadar mı yani, sora sora bunu mu sordun?
Öyleki Selim'in gülmemeye çalıştığı çok belliydi. E tabi konuyu değiştireyim derken dünyanın en saçma sorusunu sorarsan adam da güler İrem..Planı ne yapacakmışız..Salaksın işte İrem. Süzme salaksın.
"Ne yapacağız derken İrem? Plan belli ve uyguluyoruz ya hani.."
"Ama hani dün söyledim ya sana.
Ben dayanabilecek miyim bilmiyorum. Sinir ediyor beni. Ağzını yüzünü dağıtasım geliyor."Çevirmiştim lafı sanki..Bir gideri vardı en azından, ha?
"O konu diyorsun..."
Birden yüzü ciddileştiğinde bir şeyleri kıvırdığımı anlamıştım. Ki önemli bir konuya da gelmiştik çünkü gerçekten nasıl dayanacağımı bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERFECİR
ChickLitAşk hiç vazgeçememek mi demektir? Yoksa gözündeki perdeyi kaldırıp vazgeçemeyecek kadar sevecek birini bulmak mı? Kalbinizin kırıldığı anları hatırlıyorsunuz değil mi? O anda gelen boşluk hissini...Belkide şu an bu durumdasınız kim bilir. İrem, 17 y...