17. BÖLÜM - Onun Katili Benim

28 3 0
                                    

Selaam! Bu bölüm biraz geçiş bölümü gibi oldu ama aslında her şeyin kırılma noktası da bu bölüm. O yüzden...KEYİFLİ OKUMALAR💖

Hayallerimizin baş kahramanları değişebilirdi. Duymak istediğimiz ses, beraber olmak istediğimiz kişi...Hissedilen duygunun adı aynı olsa da özneler farklı olabilirdi. Ve ben, tam da o değişimin içindeydim işte. Eskiden Mert ile beraber olmak için can atan kalbim, artık bu sık karşılaşmalarımızdan(!) sıkılmıştı.
Gittiğim her yerde onunla olmak artık iyiden iyiye canımı sıkmaya başlamıştı.
Şu an da olduğu gibi...Üstelik bu sefer gerçekten zor bir duruma düşmüştüm.

Mert ile aksi düşünülemezdi zaten.

"İrem, sana burada ne işin var diyorum!"

İşte, o sesini yükseltmeyecektin.

"Mert! Önce o sesinin tonunu ayarla."

Ani çıkışımla ortamda bir sessizlik oluşurken birden gelen cesaretle devam ettim.

"Selim benim düşmanım değil. Karşılaştık ve sohbet ettik biraz. İki arkadaş gibi. Ne var bunda?"

"Eski sevgilinle arkadaş kaldığınıza inanmamı mı bekliyorsun benden?"

Azıcık mantıklı konuştu hayatında ama o da yanlış zaman...

"Ben senden bir şeye inanmanı beklemiyorum. Ben olanı söylüyorum. Kimseyi inandırmak gibi bir niyetim de yok ayrıca. İstediğine inanırsın sana kalmış."

Afallamış surat ifadesinden daha fazlasını beklediği belliydi. Belki özür, ya da daha kuvvetli bir açıklama...Ama istediğini ona verecek bir insan durmuyordu karşısında.

Yavaşça yüzündeki kırgın ifadeyle yanıma geldi ve elimi tuttu. Ve evet, Selim iki salise kadar uzağımdaydı. Mert ise sanki Selim'e bir şeyleri kanıtlamaya çalışırcasına konuşmaya başladı.

"Haklısın İrem, özür dilerim. Senden şüphe etmemeliydim. Ama bu herifle seni burada görünce..."

Şeytan diyor haykır tüm gerçekleri yüzüne.

"Tamam, önemli değil Mert."

Daha fazla konuşma lütfen.

Cümlemi bitirdiğim an bana sarılmasıyla olduğum yerde kalakaldım. Kafamı Selim'e çevirdiğimde onun da benden farksız olduğunu anlamak çok da zor değildi.
Yumruklarını sıkıyordu.

Onu rahatlatmak amacıyla içten bir şekilde gülümsedim ona. Ama beni kim sakinleştirecekti orasını bilmiyordum...

Mert yavaşça benden ayrıldığında durumu toparladığımız için açıkçası mutluydum. Ayaklı yalan makinesine dönmüştüm ama olsundu.

"Gidelim o zaman sevgilim.'

Mert'in Selim'e bakarak söylediği cümleden sonra içimde hem büyük bir gerginlik hissediyordum hem de kahkaha atma isteğimi bastıramıyordum.

Sen kimin sevgilisine kimle hava atmaya çalışıyorsun be...

Selim'in de benden farkı yoktu. Bir yandan ellerini yumruk yaparak öfkesini engellemeye çalışıyordu diğer yandan da dudağının bir tarafı hafifçe yukarı kıvrılmıştı.

Onu başımla onayladım ve Selim'e göz kırpıp kafeden Mert'i beklemeden ayrıldım. Ama arkamdan gelen adım seslerini duyabiliyordum.
Sokak boyunca yürüdüm, hiçbir şey söylemeden arkamdan geliyordu.
Birden arkamı döndüğümde o da benimle birlikte duraksadı.

"Derdin ne senin?"

Sanki çok garip bir şey sormuşum gibi yüzüme bakarken sinir seviyem daha da artıyordu.

FERFECİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin