6.BÖLÜM- Vicdan Meselesi

66 11 5
                                    

Yıllarca Mert ile sevgili olsak nasıl olur diye hayaller kurardım. Onunla elele tutuşmak, sokaklarda dolaşmak...Belki beni evime bıraktıktan sonra yanağıma kondiracağı bir buse...Ama hepsi hayaldi benim için.

O yüzden Selim'den gelen bu beklenmedik ve ani hareket beni afallatmıştı. Ben alışkın değildim ki böyle şeylere. Evet şuan aşırı saçma geliyor olabilir düşüncelerim size. Ama ben en yakın arkadaşımı bile öpmezdim ki.

Aklım hala öpücükteyken düşündüm.
Belki de ben çok abartıyordum. Alt tarafı arkadaşça yanağımdan öpmüştü..

Sonunda eve varıp odama girdiğimde birkaç saniye ayakta dikildim. Ne gündü ama!

Pijamalarımı giyip kendimi yatağa attığımda, elime neredeyse bir haftadır almadığım günlüğümü aldım.

"Pişman mıydım? Hayır. Peki ya üzgün? Çokça...Elimde senden bana sadece eski birkaç fotoğraf ve zihnimdeki hatıralar kaldı. Biliyor musun? İçimde küçücük bir kum tanesisin aslında. Ama firtına koptukça savruluyorsun. Seni, yaptıklarını aklımdan ve kalbimden çıkarmaya çalışmak o kadar zor ki...Gözümün önünden gitmiyor son kez gözlerimin içine baktığın gün. Geçip gitmiyor aklımdan bütün konuşmalarımız. Bütün iyi günlere inat daha çok hatırlatıyor o kırık gün kendini. Buradayım diyor.
O kendini belli ettikçe sen yavaşça siliniyorsun aklımdan. İçimdeki kelebekler mutlu kalplere göç ediyor. Anılar yüzümde buruk bir tebessüm olarak yerini alırken, yaşadığım hayal kırıklığı sarmalıyor bedenimi. İşte o hayal kırıklığı bitiriyor bendeki seni. Yavaş yavaş, usul usul bitiyorsun bende. Yılların acısını çıkarırmışcasına..."

Günlüğümün kapağını kapattığımda hafiflemiştim. Bitiyordu artık, bitecekti. Hissediyordum. Geçmişi düşünerek bir yere varamazdım ki...İçimde özgür bir kuş vardı eskiden. Ben onun o güzel ruhunu içime hapsetmiştim. Ama şimdi onu tekrar özgür bırakmamın zamanı gelmişti.

****

Sabah gözlerimi açarken kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki...Asla yorganımın altından çıkmak istemiyordum. Annemin tüm ısrarları sonucu dün okula gitmemiştim. Ve açıkcası iyi de gelmişti. Şimdi biraz daha kafamı toplamış olarak okula gidebilirdim. Tabi eğer yataktan kalkabilirsem.

Öyle beş on dakika yatakta dönüp durduktan sonra, sonunda kalkmaya tenezzül edebilmiştim

Lavaboda bütün işlerimi hallettikten sonra çıkmadan aynaya baktım.
Onun yüzünden kendimi, görünüşümü aşağıladığım zamanları hatırladım. Sahi ne çok haksızlık etmiştim kendime...

"Çok güzelsin, sevgili kendim. Çok. Seni kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim artık." Deyip resmen kendimden, ruhumdan ve bedenimden özür dilemiştim. Bugün yeni bir başlangıçtı benim için. Yeni hayatımın ilk sayfası...

Odama tekrar girdiğimde biraz değişiklik yapmak isteyip, saçlarımın önlerinden birer tutam alıp yanlarda sabitledim. Gözlerime rimelimden sürüp, yanaklarımı hafif pembeleştirdiğimde kendime baktım.

'Hadi İrem' dedim kendi kendime.

'Yapabilirsin...'

Evden çıktığımda kendimi çok motive hissediyordum. Öyle ki uzun zamandan sonra hareketli bir şarkıya geçiş yapabilmiştim.

Gizem'in sokağına gelip, kendimden geçmişcesine onu beklerken, yine ve yine kulaklığımın teki çıkmıştı. Ahh sinir oluyordum müzik keyfimin bölümesine.

"Gizem şunu yapmaktan ne zaman vazgeçeceksin?"

"Sana da günaydın bebeğim."

Sitemle güldüm.

FERFECİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin