🥊1

3.7K 128 36
                                    

Yeni başlayacak olanlar için düzenlemeden sonra başlamalarını tavsiye ediyorum. Bazı şeyler değişecek, bu yüzden kafanız karışabilir.
Kısa sürede bütün bölümleri bitirmiş olacağım.

✅ Düzenleme bitti.

Henüz yemeği bitmeyen arkadaşlarımı beklerken sıkılmaya başlamıştım. "Hey! Haydi artık kalkalım, ders çalışmamız gerekiyor!" diye yakınırken hepsi birden lokmalarını çiğnemeyi bırakıp bana baktı. Ne demiştim sanki?

"Pardon da bayan çok bilmiş, bu bizim ne kadar umurumuzda?" Ağzını şapırdatarak bana karşılık veren Jin'e karşı gözlerimi devirdim. "Sizi bekleyemem! Şimdi ya yemeyi kesersiniz ya da ben gidiyorum." dedim meydan okuyan bir sesle. Madem yemek yemeye devam ediyorlardı, o zaman bana bunu demekten başka çare bırakmamışlardı.

Jungkook eline bir peçeye aldı ve ağzını silerken konuştu. "Peki tamam prenses. Kalkıyoruz.." dedi ve sandalyesini geriye iterek ayaklandı.

Jungkook'un kalktığını gören Jin'in kaşları çatıldı ve dönerinden bir lokma daha ısırarak içeceğini yudumladı. "Kendi adına konuşsana lan göt-" Jisoo ensesine bir tane geçirdi ve Jin'in konuşması yarım kaldı.

"Ne vuruyorsun? O kas yığını yemiyor diye bende yemeyecek değilim! Çıksın gitsin, banane?! Ben daha yiyeceğim. Hatta.." Elini kaldırdı ve garsona seslendi. "Bana bir porsiyon daha!" Bize doğru döndü. "Var mı diyeceğiniz? Oturdum buraya, akşama kadar tıkınacağım!"

Derin bir nefes verdim. Yarın geometri sınavı olan ben değildim. "Sınavda kendine güveniyorsan sana başarılar. Benden yardım isteyen birileri varsa düşsün peşime." Çantamdan kendi yediğimin parasını masanın üstüne koydum ve kalkıp ilerlemeye başladım. Arkamdan geleceklerse hızlı olmalıydılar.

Seslerini duyunca toparlanmaya çalıştıkları anladım. Özellikle Jin'in sesi yüzümdeki gülümsemenin asıl nedeniydi. "Lan görüyor musunuz şunu? Nasıl da koydu lafı. Çaktırmayın ama etkilendim, güzel kapak yaptı yani.." Fısıldadığını sanarak söylendi ama her şeyi duymuştum. Gururlanarak adımlarımı hızlandırdım. Arkamdan koşarak gelen Jungkook ve Jisoo'nun sert adım seslerini duyarken bir kişinin eksik olduğunu farkettim. Jin ödemeyi yapıyor olmalıydı. Eee, en büyüğümüz olmak bunu gerektirirdi.

Onunda yanıma geldiğini gördüğümde rahatladım ve yavaşlayarak evin yolunu tuttuk.

~

Jin'in annesi Bayan Kim'in yaptığı kurabiyelerin kokusundan dolayı derse odaklanmakta zorlanıyorduk. Özellikle Jin'in beni duyduğundan bile şüpheliydim. Zaten geldiği gibi yanında getirdiği yiyecekleri yemek için ısrar etmişti, ama izin vermemiştim ve sonra yemesini söylemiştim. Yemekten başka bir şey düşündüğü yoktu.

"Anne bayılacağım şimdi! Şu kurabiyeleri kime saklıyorsun? Getir de yiyelim!" Jin'in hayıflanması ile daha ne anlatırsam anlatayım, bir kulağından bile girmeyeceğini farketmiştim. Elimdeki kalemi bırakarak Jungkook ve Jisoo'ya döndüm. Yan yana oturmuş telefona bakıyorlardı. Güçlü bir nefes sesini onların duyacağı şekilde çıkardığımda sinirli olduğumu anlamış olmalıydılar. Hepsinin bakışları bana döndü.

"Daha ne kadar sizin için çabalayacağım? Artık sorumluluklarınızı üstlenir misiniz?" dedim bıkkınca. "Ders dışında her şeyi düşünüyorsunuz..!"

Jisoo'yla Jungkook telefonu bir kenara bıraktı. Jin yaslandığı kapı pervazından yanıma geldi. "Ah Jennie, acıktım. Bir şeyler yiyip devam etsek olmaz mı?" Ciddi olamazdı! Nasıl acıkmış olabilirdi ki! Daha yeni yemişti!

"Sen Seok Jin, benimle dalga geçiyorsun öyle değil mi? Acıkmış olman imkansız, daha yarım saat önce hep birlikte yemek yedik!" diye söylendiğimde Jin bakışlarını kaçırdı. Bahane arıyor olmalıydı.

༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin