15| Seviyorum

1.9K 125 161
                                    


Playlist: Redd -Aşk, Virüs

15.Bölüm: Seviyorum

Hayatımda hiç bu kadar yalnız kaldığımı hissetmemiştim. Daha önceleri de yalnız yaşamıştım fakat bu öyle değildi. Bir yerlerde babamın olduğunu bilmek beni kimsesiz hissettirmiyordu. Şimdi öyle değildi işte.

Şimdi kimsesizdim.

Üstelik yalandan evlendiğim bir adama güvenecek kadar da aptaldım.

Dün gece beraber yeniden o filmi izlemiştik. İlkine göre çok fazla ağlamıştım fakat o da ben de film için ağlamadığıma emin olduğumuzdan bir şey söylememiştik. Ne o beni teselli etmişti ne de ben ona sığınmıştım. Dün gece hem çok güzeldi hem de çok yorucu.

Sabaha yakın bir saatte uyumak için odama çıktığım sırada o da işe gitmek için odasına çıkmıştı. İşe gitmeden önce istediğim saatte arayabileceğimi, gün içinde mesaj atacağını ve uyandığım an yemek yediğimden emin olmak için eve gelip beni kahvaltıya götüreceğini söylemişti. Bana bebek gibi davranması incitiyordu fakat o bunun farkında bile değildi. Daha önceleri beni görmeyen adam, yaralarımı sarmak için debeleniyordu resmen. Bunun adı ne yazık ki sevgi değil, acıma duygusuydu. Ve bu, beni daha çok yaralıyordu.

Öğle saatlerinde uyanmaya alışan bedenim yine aynı saatlerde uyanmasına rağmen bugün biraz daha yorgundu. Gözlerimi kapatıp açarak telefonuma uzandım. Saate bakıp Doruk'a kahvaltı yaptığıma dair mesaj bırakacağım sırada ekrandaki mesajla Doruk'un mesaj kutusunu terk ettim.

053*****

Asiye, lütfen uyandığında beni ara. Babanla ilgili dosyaları imzalaman gerekiyor.

Akif Atakul

Tereddütle numaranın üzerine basarak, telefonu kulağıma yasladım. Çok geçmeden açıldığında, "İyi günler Akif bey, ben Asiye." dedim.

"Numaran kayıtlı Asiye, fark ettim." dediğinde öylece dudağımı ısırdım. Bir süre duvarla bakışarak sessiz kaldığımda Akif bey sessizliği bozarak, "Bugün içinde şirkete gelebilir misin? Dosyalar var ve ben Doruk'la gönderebileceğimi pek sanmıyorum." diye sordu.

Yataktan kalkıp dolabıma ilerlediğim sırada, "Olur ama şirketin adresini bilmiyorum." diye yanıtladım.

"Ben sana şoförü göndereceğim kızım sen hiç merak etme, hazırlanana kadar kapıda olur."

İnce bir elbise seçip yatağın üzerine attığım sırada gelen cevapla, "Yok, hayır." dedim telaşla. "Siz adresi mesaj atarsanız ben kendim gelebilirim."

Akif bey telefonun ardında derin bir nefes verip, "Bazen birbirinize o kadar benziyorsunuz ki." dedi. "Neyse tamam tamam atıyorum ben adresi. Müsait olduğunda gel halledelim."

"Peki, tamam." diye yanıtladım kapatmadan önce. Sonrasında beklemeden kapatmıştım. Ona kızgındım ve samimi bir şekilde konuşmak istemiyordum. Şirkete gidip aramızdaki anlaşmaya dair olduğunu düşündüğüm ne imzası varsa atacak ve tüm bu saçmalığa son verecektim.

Doruk'a mesaj atmayı es geçtim. Belki şirkete gittiğimde yanına uğrar ve ayak üstü selam verir çıkardım.

Üzerimi değiştirip çıktığımda ana yolda çok geçmeden bir taksi bulmuştum Akif beyin gönderdiği adresi taksi şoförüne uzatıp yaklaşık yirmi sekiz dakika süren yoldan sonra taksiden inmiş ve şirketin önüne gelmiştim. Aşağıdan baktığımda fazlasıyla yüksek görünüyordu. Beklemeden içeriye girdiğimde daha bir adım atamamıştım ki giriş kısmındaki gişede kaldım. Güvenlik yanıma gelip, "Ne için gelmiştiniz?" diye sorduğunda, "Asiye Atakul." diye yanıtladım. "Doruk Atakul'un eşiyim."

SYMPHONY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin