BÖLÜM 8

48.3K 1K 147
                                    

   Selam 🐞 aklımda bir kurgu kurmuştum ve kendimce güzel olduğunu düşünmüştüm. Ama yorum ve vote sayılarını görüyorum ki sizler için yeterli değilmiş. İyi okumalar..

* * **

    Gözlerimi kapatmış geçmişi düşünürken Barbaros un sesiyle gözlerimi açtım. Dudaklarımdaki gülümseme hemen solarken konuşmasını bekledim.

" Yerini bulduk abi."

" Hiç vakit kaybetmeyin, hemen çıkıyoruz."
 
     Oturduğum yerden hızlıca kalkıp ceketimi üzerimden çıkarttım. Gömleğinin kollarını kıvırırken emanetleri kontrol ettim. Görülecek bir hesabım vardı.

* * **

ARJİN'den

   Tuttuğu kolumu ellerinin arasından çekiştirip fotoğraf çerçevesine doğru ilerledim. Çerçeveyi elime alıp uzun bir süre inceledim. Bora 'nın neden o elbiseyi giydiğim zaman bu kadar çok tepki verdiğini şimdi anlıyordum. Bir sevgilisi vardı tıpkı bana benzeyen. Beni o zannedip kaçırmışlardı. Peki ya o kız şimdi neredeydi ki onun yaşaması gerekenleri ben yaşıyordum?

" - Kendini bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum." gözlerimi fotoğraftan çekip sesin geldiği yöne baktım. Can yanımda dikilmiş sabırla beni bekliyordu. Beni o kız zannediyordu, ne diyebilirdim ki?

   Hiçbirşey demeden az önce ilerdiğimiz yola doğru ilerlemeye başladım. Arkamdan beni takip ederken tekrar kolumu tutup yönlendirdi.

  Lavabo olduğunu düşündüğüm yere geldiğimizde kapıyı açıp beni içeriye itekledi. Dengemi kaybetmemek adına duvara tutunurken arkamdan kapıyı kapattı. Derin bir nefes alıp küçücük tuvalete baktım. Ne bir havalandırma ne de bir cam vardı. Fayanslar çamurla dolmuş, klozet ve lavabonun kenarları sararmıştı. Aniden midem bulanınca klozete eğilip içimdekileri çıkardım. Dünden beri birşey yemememe karşılık birde mide bulantısı eklenmişti. Ellerimi yıkamak için musluğu açtım. Musluğun üzerindeki küçük ayna dikkatimi çekerken bir ölüden farksız oluşumu gördüm. Suyu açıp elimi yüzümü yıkadım. Islak ellerimi boynumda ve saçlarımda gezdirirken gözlerim tekrar küçük aynayı buldu. Aklıma gelen düşünceyle sırıtırken kendimi deli gibi hissettim. Kapının dışındaki sesi duyduğumda aynayı yerinden çıkarmakla meşguldüm.

   - "Hızlı ol, akşama kadar seni burda bekleyemem."

-" Tamam bir dakika çıkıyorum." derken gözlerim kapı kulpuna kaydı ve kapıyı kilitlemek için anahtar aradı, ama yoktu.

   Yerinden çıkartmak için uğraşıp çıkartamadığım aynaya sinirle bir yumruk savurdum. Ellerime batan cam kırıklarını ve kanamasını aldırmadan büyük bir cam kırığını avucumun içine aldım. O sırada kapı  hiddetle açılmıştı.

"- Yaklaşma yoksa keserim." deyip cam kırığını boynuma yaklaştırdım. Can bir adım gerilemiş kollarını havaya kaldırmıştı.

  - "Tamam, sakin ol. At o elindekini. Bak sevgili Boran seni kurtarmaya geliyormuş." diye konuştuğunda histerikçe güldüm. Gülüşlerim daha da şiddetlenirken dışarıdan bakınca akıl hastası gibi göründüğümün farkındaydım. Buna sevinmemi mi bekliyordu? Bir cehennemden çıkıp başka bir cehenneme gideceğime, cennete giderdim..
  
    Gözlerimin önü kararırken boynumdaki cam kırığını aniden indirip sol bileğime derin bir çizik attım. Görüş açım tamamen kararmış ve bende kendimi o derin karanlığa bırakmıştım.

* **

   +30 vote +50 yorum geçilmeyeceğini biliyorum. Ama koymasam emeğine yazık olur ❤️
 

ARJİN +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin