Selam Arjin ailesi 🌼Bölüme başlamadan önce peçetelerinizi hazırlayın. Çünkü Bora sizi birazcık ağlatabilir.
Vote verip yorum yapmayı unutmayalım, iyi okumalar.
* **
Gözlerimi açtığımda başımı koyduğum yumuşacık yastığın yerini sert bir bedenin aldığını fark ettim. Bakışlarımı kaldırdığımda Bora mışıl mışıl uyuyordu.
Göğüs kafesi yavaşça inip kalkarken rahatsız etmemek adına kafamı göğsünden çektim. Bu duruma nasıl geldiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Başımı yastığım boşta kalan ucuna koyarken Bora 'yı inceledim. Hala günlük kıyafetleriyle olduğuna göre uyuyakalmıştı.
Uzun saçlarının önündeki tutamlar dağınık bir şekilde yüzünü kapatırken, onlara dokunup saçlarını geriye atma isteğini kafamdan çıkarmaya çalışıyordum.
Dudağının kenarı patlamış, kaşında ve yüzünün bazı kısımlarında morluklar oluşmuştu. Dün gece pansuman bile yaptırmadan eve gelip uyuduğumuza göre, izler bir süre kalacak gibi görünüyordu.
Elimi kaldırıp parmağımın ucuyla dudağının kenarına dokundum. Dudakları her kızın öpmek isteyeceği türden dolgun ve kırmızıydı.
Saçlarını geriye atıp, yüzünde oluşan diğer yaralarda elimi gezdirdim. Kaşında, yanağında, gözünde ve son olarak dudağında durdum. Baş parmağımın ucunu belli belirsiz üzerinde gezdirdim.
-" Öpersen geçer."
Bora boğuk sesiyle gözlerini hiç aralamadan konuşurken , elimi ateşe dokunmuşçasına geri çektim.
-"Günaydın." dediğinde gözlerini kırpıştırarak açmaya çalışıyordu.
Yüzünde anlamsız bir sırıtış vardı. Acaba ne zamandan beri uyanıktı!
-"G-Günaydın." yanaklarım ısınmaya başlarken onunla bu kadar yakın olmak, tüm mantığımı devre dışı bırakıyordu. Sanki yeni doğmuş bir bebekmişcesine ne yapacağıma karar vermeye çalışıyor ve donup kalıyordum.
Gözleri direkt olarak gözlerimin içine bakıyordu. Geriye ittirdiğim saç tutamları tekrar düşmeye başlamışlardı.
-"Yüzünde izler kalacak." dedim anlamsızca. Sırf ortamda bir ses olsun diye. Şuan tek düşündüğüm şey buymuş gibi.
-"Kalsın, hiç önemli değil." deyip dudaklarını yaladığında istemsizce bakışlarım dudaklarına kaymış ama kendimi toparlamıştım.
-"Acıktım ben." deyip yattığım yerde hızla doğruldum.
-"Kahvaltımızı yapalım, seni bir yere götüreceğim." dediğinde o da yataktan doğrulmuştu.
-"Nereye?" diye sordum ayaklarımı yataktan sarkıtıp gözlerimi ovalarken.
-"Küçük bir tatile. İkimizinde buna ihtiyacı var, tabi en çok senin."
-"Bora, şuan bu haldeyiz diye yaşananları unuttum sanma. Sen benim babamı tehdit edecek kadar duygusuz bir insansın. Şimdi beni çok düşünüyormuş gibi tatile gidelim dinlen diyorsun.Benim ne kadar üzüldüğümden haberin var mı? O zaman niye düşünmedin beni? " dediğimde böyle bir konuşmayı beklemiyormuş gibi afalladı.
Ne yani onu seçtim diye tüm olanları unutup, hesap sormayacağımımı zannediyordu!
-" Arjin bak ben herşeyi senin için yaptım. Seni sevdiğim için, seni kaybetmemek için herşeyi yaparım. Özür dilerim, tamam bir özür olanları telafi etmez ama sen bana bir şans verirsen, ben herşeyi telafi edeceğim. Sana söz veriyorum." dediğinde yanıma yaklaşmıştı.
-" O zaman bana herşeyi anlatacaksın Bora. " başından beri bu amaç uğruna kaldığım bu evde artık uğraşmadan, kapıları dinlemeden yada biryerleri kurcalamadan öğrenmek istiyordum olanları.
-" Ne bilmek istiyorsun? " Bora netti. Birşeyleri bildiğim ve sakladığımın farkındaydı.
-" Söylediğin bütün yalanların gerçeğini öğrenmek istiyorum. Şoförümüz Barbaros 'la olan arkadaşlığından bahsedebilirsin mesela? Ya da sana şöyle bir kolaylık tanıyayım, en baştan başla bu şekilde zorlanmazsın." dediğimde Bora tekrar yatağın üzerine oturmuştu. Masanın üzerinde duran tokalardan birini alıp saçlarımı topladım ve karşısına dikildim.
-" Barbaros benim çocukluk arkadaşım. Bak ben öyle mafya kılıklı bir tip değilim. Sırf abini korkutmak için tanıdık bir kaç adam topladık. Kullandığımız silahlar bile kuru sıkıydı. Amacımız kimseye zarar vermek değildi yani abin hariç kimseye. Barbaros 'un şoförum olma amacı bu. Sürekli evin etrafında olması gerekti
çünkü ondan başka kimseye güvenemezdim. Evet Rüya' yı öldürdüler ama benim kimseyle bir düşmanlığım yoktu. Barbaros ve ben babamın bana devrettiği şirketi beraber yürütüyorduk. Ve bu adamlar sırf beraber girdiğimiz ihaleyi kaybettiler diye birine zarar verecek kadar şerefsiz insanlar! "dediğinde gözlerinden bir damla yaş süzülmüştü. O an, ona sarılmak istedim. Herşeyin geçeceğini söylemek istedim ama bunu yapamayacak kadar kızgındım ona. Gözlerimi kaçırarak, sessizce devam etmesini bekledim.
-" Rüya 'yı sırf bu yüzden kimseye tanıtmadım. Benim en zayıf noktamın o olduğunu biliyorlardı ve direkt olarak ona zarar vereceklerdi. Onu nasıl buldular hiçbir fikrim yok. Ama eğer onu öldüreceklerini bilseydim, o ihaleyi kazanmalarıma izin verirdim Arjin."
dediğinde gözünden akan yaşlar çoğalmıştı. Elinin tersiyle akan yaşları silerken oturduğu yerden ayaklandı ve kollarını belime sardı.
O an içimde bir sızı hissettim. Bu duygu neydi bilmiyorum, belki de acımaktı. Sanki ona karşılık vermezsem ilgi isteyen bir çiçeğin solacağı gibi solup, kendini kaybetmesinden korktum.
-"Senin de kötü şeyler yaşadığını biliyorum. İzin ver yaralarımızı beraber saralım."
İşte benim tabularımın yıkıldığı an buydu. Kollarımı kaldırıp bedenine sımsıkı sardım.
Bana iyi gelecek birisine ihtiyacım vardı. Ve şimdi belki de hasretini çektiğim kolların arasındaydım..
* **
Silin bakalım gözyaşlarınızı çünkü bölüm bitti 🌼
Sınır +50 vote +50 yorum.
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARJİN +18
Romance(cinsellik +şiddet) -"Benim kalbim sadece bir kişi için atıyor. O kişi kim biliyor musun?" -"Kim?" -"Göstermemi ister misin? Kızmak yok ama " -"Tabi tabi göster hiç çekinme. Sende zaten utanma ne gez-" Arjin lafını tamamlayamadan, Bora 'nın ser...