ARJİN +18

BÖLÜM 17

Selam.

    Bundan sonra bölüm başı ithaf yapmayı düşünüyorum.

Yorumlarını en çok beğendiğim kişileri seçeceğim.

   Bu bölüm curse5 'e ithafen gelsin. Güzel yorumlarından dolayı. ♥️

   İyi okumalar.

   Ve sanırım bu bölümle beraber 35k olacağız. Bunu bir kutlayalım..

    Benim minik ailem, güzel okurlarım, panoma ' ARJİN 35K ' yazarsa çok mutlu olurum...

     * **

      İnsanın hayatı seçimlerle doludur. Birisine aşık olup olmamayı biz seçeriz mesela ya da okulda zeki yada tembel bir öğrenci olmayı, evlenip ev hanımı olmayı yada okuyup iş kadını olmayı veyahut saçını boyatıp boyatmamayı bile. .. Büyük ayrıntılardan tutun, en ufak ayrıntılara kadar seçim yapmak zorundayız.

    Ben buraya gelmeyi kendim seçmedim, bu adamın karısı olmayı, okuduğum şehri, ailemi ve arkadaşlarımı bırakmayı da ben seçmedim. Bu bir zorunluluktu benim için. Ama bugün burada olmayı ve bu evde kalmayı ben seçtim. Hür ve özgür irademle...

    Tabi bazı şartlar ve anlaşmalar karşılığında. Madem Bora Barbaros 'a beni sevdiğini söylemişti, bende bunu sonuna kadar kullanacaktım. Bana yapılanları unutmayacak ve unutturmayacaktım.

    Ne demişler? İntikam soğuk yenen bir yemektir.

* ** ****

     Mutfakta oturmuş önüme zorla konulmuş olan tosttan küçük bir ısırık aldım. Ağzımda bir o yana bir bu yana geveleyip, devamını yememek için oyalanıyordum.

     Önümdekileri yemem için beni göz hapsine almış olan Bora 'ya çevirdim başımı. Sırtını mutfak tezgahına yaslamış, kollarını birbirine bağlamış gözlerini hiç kaçırmadan dikkatli bir şekilde beni izliyordu. Avına çaktırmadan yaklaşan bir aslan kadar sessiz oluşu beni korkutmuyor değildi.

   - "Ben doydum." dedim önümdeki tabağı elimin tersiyle ileri itip.

-"Hiçbirşey yemedin ki. İlaçlar midene dokunacak." dedi gömleğinin kollarını kıvırıp bana yaklaşırken.

   Yanımdaki sandalyelerden birini çekip oturdu. İleriye ittiğim tabağı tekrar önüme çekip, içindeki tostu aldı ve ağzıma uzattı.

   

       Anında kafamı diğer tarafa çevirirken küçük çocuklar gibi göründüğümün farkındaydım. Bora nın eli tostla beraber havada kalırken yavaşça tostu tekrar aldığı yere bıraktı.

  - "Beğenmediysen başka birşey hazırlayabilirim?" dedi hala yüzüm diğer tarafa dönükken cevap verdim.

-"Hayır. Cidden doydum Bora." dedim tahammülsüzce.

    Bora bu sefer doyduğuma ikna olmuş olacakki, masanın üzerindeki tabağı alıp tezgaha yöneldi ve masayı toparlamaya başladı.

   Sessiz geçen birkaç dakika ardından işlerini bitirdiğinde yukarı çıkmaya hazırlanıyordum. Konuşmaya başladığında kalkmakta olduğum sandalyeye tekrar oturdum.

   - "Annem seni çok merak ediyor. Bizi bu akşam davet etti ama ben çok halsiz  olduğunu ve gelecek durumda olmadığını söyledim. Ama gene de sesini duymak istiyormuş." deyip beklentiyle bana döndü.

    Fırsat ayağıma gelmişken heyecanımı bastırarak konuştum.

-" Bunun için önce bir telefonum olması gerekiyor sanırım. " parmak uçlarımı masanın üzerinde gezdirirken cevabını bekledim.

-" Benim telefonum ne güne duruyor?" alay edercesine konuştuğunda oturduğum sandalyeden kalktım.

-"Annene de Arjin telefon kullanmayı bilmiyormuş dersin." deyip ilerlerken kolumdan tuttu.

    Gür bir kahkaha patlatıp bir elini arka cebine attı. Cebinden henüz jelatinli olan yeni alınmış olduğunu anladığım bir telefon çıkartıp uzattı. Şaşkınlıkla elimi uzatırken telefonu aldım ve gerçek mi diye bir sağa bir sola çevirdim. İPhone 11 Pro Max.. İyice inceledikten sonra açma tuşuna bastım. Ekranda Bora 'nın fotoğrafını görüp irkildiğimde telefonu kendimden uzaklaştırdım. Bora bu duruma gülerken sinirle konuştum.

-" Dalga mı geçiyorsun sen?" gülüşünü kontrol etmeye çalışıp ciddi bir ifadeyle yüzüme baktı.

-"Hayır dalga geçmiyorum. Duvar kağıdında kocanın fotoğrafı olması kötü birşey mi?" deyip tekrar gülmeye başladı ve devam etti 

-"Telefonun diğer malzemeleri ve sim kartı salondaki çekmecede. Bir teşekkür öpücü alırım." deyip yanağını uzattığında iğrenerek baktım.

   Gözlerimi devirip salona doğru ilerledim. Telefonun diğer malzemelerini yanıma alıp odama çıktım. Yatağın üzerine oturup sim kartını taktım.

    Rehbere tıkladığımda dört tane numara kayıtlı olduğunu gördüm. Bora nın annesi, babası, Barbaros ve kocacığım diye bir numara olduğunu görüp gözlerimi devirdim.

   Numarayı düzenle kısmına girip kocacığım  yazısını Bora olarak düzelttim.

    Sonra tekrar Bora 'nın annesinin numarasına tıklayıp arama simgesine bastım ve telefonu kulağıma götürdüm. Kısa bir süre sonra telefon açılmıştı. Kısa bir konuşma yapıp kadını iyi olduğuma ikna ettim ve sabırsızca telefonu kapattım.

 
       Telefonu iyice inceleyip hiçbir sosyal  uygulama olmadığını gördüm. Ve bunları daha sonra indirmeye karar verip tekrar rehbere girdim.

    Aklıma kazınan o telefon numarasını tuşladım. Beni istemeyen babamın numarasını..

    Numarayı girdikten sonra derin bir nefes aldım. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken daha konuşmadan gözlerim dolmaya başlamıştı bile. Cesaretimi toplayıp arama kısmına bastım.

     Duyduğum o sesle telefon ellerimden kayarken, gözlerimde bekleyen yaşlar yanaklarımdan süzüldü.

'Aradığınız numara kullanılmamaktadır. '

         

* **

Sınır +30 vote +50 yorum