KP2 BÖLÜM 10

7.1K 296 111
                                    

Bora gergince ellerini cebine atarken, sigara paketini çıkardı. Nefes almak için balkona çıkıp, dudakları arasındaki sigarayı yaktı.

Su işi pişkinliğe vurmaya devam ederken, üzerinde havlu olmasını umursamadan Bora 'nın peşinden balkona ilerledi.

Bora' nın arkasından kollarını beline dolayıp, geniş omzuna başını koydu.

-"Amacın ne Su?" dedi Bora. Az öncekine oranla sakindi konuşması.

-"Amacım sensin Bora. Tek istediğim sadece sensin." derken parmak uçlarını omzunda gezdiriyordu.

Bora elindeki sigarayı derince içine çekip, izmariti aşağıya attıktan sonra arkasını döndü.

Su 'nun bileğinden tutup içeri girmesini sağladı. Merdivenlere yöneldikten sonra, yatak odasına ilerledi. Su mutlulukla sırıtırken, Bora' ya daha da yaklaştı. Bu anı aylardır beklemişti.

Yatak odasına giriş yaptıklarında, Su bileğini kurtarıp kollarını Bora 'ya saracakken, Bora eğilip yerdeki Su' nun kıyafetini aldı.

-"Şunu giy ve defol git! " Bora kıyafeti Su 'nun ellerine tutuşturduktan sonra, odadan çıktı.

Su şaşkın bakışlarla arkasından bakarken, Bora cebinden telefonu çıkartıp bir numarayı tuşladı.

-" Bana ....... sokağındaki, akşam saatlerinde olan tüm kamera kayıtlarını yolla. "dedikten sonra telefonu kapattı.

Salondaki koltuğa oturup ayaklarını uzattıktan sonra beklemeye başladı.

Üzerini giyinen Su dış kapıyı açacakken, Bora 'ya dönüp baktı.

-" Bora ben bu saatte nasıl giderim? "

-" Nasıl geldiysen, öyle git! "diyen Bora kafasını çevirip bakmamıştı bile.

Su hırsla kapıyı çarpıp çıktı.

-" Pişman olacaksın Bora. Bir dün değerimi anlayacaksın. " kendi kendine söylendikten sonra telefonunu çıkartıp Barbaros 'un numarasını tuşladı.

* **

Bora telefonuna yollanan kayıtları izlerken, sakin kalmakta zorlanıyordu. Sevdiği kadın orada neler yaşamıştı, eğer Bora peşinden gitmeseydi daha neler yaşayacaktı.

Bora bunları düşünmekten kafayı yemek üzereydi.

-"Bana o adamları bulun!" emrini verdikten sonra telefonu kapattı.

Tamamen spor aletlerine ayrılmış olan odaya giriş yaptıktan sonra, boks torbasını tüm sinirini çıkartmak istercesine yumruklamaya başladı.

* **

-" Neyin var güzelim anlat bize?" Dinçer, Arjin 'i kendi evlerine getirdikten sonra Sude onu konuşması için ikna etmeye çalışıyordu.

-"Yolda da hiç konuşmadı." dedi Dinçer. Sude endişeyle Arjin' e baktı.

-"Acaba şu psikologu mu arasak?" dediğinde, Arjin hızla araya girdi.

-"Sakın! Aramayın onu."

Barbaros 'u hatırlatacak hiçbirşey görmek istemiyordu. Bir gecede neler yaşamıştı öyle..

-"Aklıma Çiçeği aramak geliyor ama, onunla da konuşmuyor muşsunuz. Ne oldu böyle? Çiçek' te hiçbirşey anlatmıyor."

-"Sevgilim, Arjin 'i fazla zorlamayalım. Kız uyusun dinlesin, istediği zaman anlatır." diyen Dinçer' e minnet etmişti Arjin. Yoksa Sude'nın sorgusu bitmeyecekti.

Sude kendi pijamalarından birini verdikten sonra, Arjin' e yatacağı odayı gösterdi.

* **

-" Barbaros, beni buradan alır mısın? " Su kapıdan çıktıktan sonra, telefonu alıp Barbaros'u aramıştı.

  Bu aramaya sevinen Barbaros, tereddüt etmeden kabul etti.

-"Hemen geliyorum." dedikten sonra birkaç mum dizip yakmış, üzerine parfüm sıkıp, evden öyle çıkmıştı.

  Arabayı durdurduktan sonra hızlıca inip, Su 'ya yan tarafın kapısını açtı. Ağlamakta olan Su, Barbaros geldikten sonra gözyaşlarını silmekle meşguldü. Barbaros torpidodan mendil çıkartıp, yaklaşarak nazik hareketlerle Su' nun gözyaşlarını sildi.

  Aralarındaki yakınlık gittikçe artarken Barbaros konuştu.

-"Değerini bilmeyenler için o güzel gözlerini yorma." dedikten sonra peçeteyi bırakıp parmak uçlarıyla yüzünü okşadı.

-" İnsanın değerini bilen birisini bulması çok zor." diye cevap vermişti Su.

-" Belkide değerini bilecek kişi tam yanındadır ve senin fark etmeni bekliyordur. " dedikten sonra göz kırptı.

  Barbaros 'un parfüm kokusu arabayı sarmışken, Su hoşuna giden bu kokuyu daha çok içine çekmek için yakınlaştı.

   Bu yakınlaşmayı fırsat bilen Barbaros, ellerini Su' nun çenesine indirip, dudaklarını okşadı.

   Su dudaklarını yalarken, göz göze gelmişlerdi. Bu Barbaros için bir onay demekti. Daha fazla beklemeden Su 'nun dolgun dudaklarına bastırdı dudaklarını.

   Su kollarını Barbaros' un boynuna doladıktan sonra, onu koltuğa ittirip kucağına oturmak hamle yaptı.

  Giydiği kısa elbise tüm bacaklarını ortaya sererken, Barbaros onun pürüzsüz bacaklarını okşadı.

   Su altındaki sertleşen bedeni hissettikten sonra geri çekildi. Nefes nefese kalmışlardı. Barbaros daha fazlasını isteyerek ihtirasla Su'ya bakarken, Su kendini yan koltuğa bıraktı.

-" Burada olmaz." cevabını verdikten sonra, Barbaros aceleyle arabayı çalıştırmış, hızla oradan uzaklaşmışlardı.

* **

   Adam acıyla kıvranırken, Bora hissizce elinde tuttuğu parmakları kırmakla meşguldü.

-"Bu elinle mi dokundun lan benim olana !" diye kükredikten sonra diğer eline geçmişti.

-"Abi valla bilmiyordum." diyen adam acıdan bayılacak duruma gelmişti.

-" Bil yada bilme. Hiçbir kadına izni olmadan dokunamazsın!" dedikten sonra aynı işlemi diğer elin parmakları için yapmaya başladı.

   Yan tarafta titreyerek onları izleyen diğer adama döndü bakışları.

   Eline aldığı kerpeteni yaklaştırırken

-"Ağzını aç." diye emir verdi.

  Adam hızla kafasını iki yana sallarken, ağzını sımsıkı kapatmıştı.

-"Ne oldu, milletin karısına kızına laf ederken böyle değildi bu ağzın." dedikten sonra adamlarından birine işaret etti Bora.

-"Açın şunun ağzını!"

   Adamlar yaklaşıp kafasını sabitledikten sonra, çenesini tutup ağzını açtılar.

   Bora elindeki kerpeteni ağzına sokup, arka dişlerinden başlayarak tek tek sökmeye başladı.

   Ağzı kanla dolan adam acıyla bağırırken, Bora durdu.

-" Bu beni kesmedi. Çakmak verin. " dedikten sonra üzerindeki ceketi çıkartıp yere savurdu. Gömleğinin kollarını kıvırıp çakmağı aldı.

   Çakmağı bıçağın altına tutup ısıtırken, acımasızca adama baktı.

-" Demek bu dilinle laf ettin benim kadınıma." demişti bıçağı ısıtmaya devam ederken.

   Bora 'nın niyetini anlayan adam gözlerimi irileştirip,çırpınmaya başladı.

-"Abi dur yalvarırım dur! Herşeyi anlatıcam." çekik dişlerinden dolayı peltek konuşan adamın ağzından kanlar akmaya devam ediyordu.

  Bora' nın kaşları çatıldı.

-"Ne anlatacaksın?"

-"Biz bu iş için para aldık. Yemin ederim biz öyle adamlar değiliz, paraya ihtiyacımız vardı yaptık." demişti.

-"Kimden!" diye sordu Bora sinirle.

-" Adını bilmiyoruz. Sarı saçlı bir kadındı."

* **

ARJİN +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin