KP2 BÖLÜM 14

7.8K 379 107
                                    

-"Arjin, neler oldu dün gece anlatsana?"

Dinçer, Çiçek, Sude ve diğerleri cafede toplanmış, Arjin 'in vereceği cevapları merakla bekliyorlardı.

-"Önemli birşey olmadı, sadece konuştuk. Sonra bizim için en iyisinin ayrı kalmak olduğuna karar verdik."

Hepsinin içinde barışacaklarına dair bir düşünce varken, Arjin' in bu dediğine şaşırmışlardı.

-"Lan o kadar milletin içinde yeyiştikten sonra, nasıl böyle bir karar alırsınız?" diye sormuştu Dinçer hayretle.

-"Bizim için en iyisi bu Dinçer. Diğer türlü birbirimize daha çok zarar veriyoruz."

Çiçek elini Arjin' in elinin üzerine koyup okşadı. Hala araları tam olarak iyi değilken, ona nasıl destek olacağını bilmiyordu.

-"Ya bu arada kusura bakma Arjin, ben bilmiyordum bir sevgilin olduğunu. Zaten seninle konuşma amacım kötü de değildi ama olsun. Gene de dün kendimi çok mahçup hissettim." demişti Barış.

Arjin belli belirsiz gülümsedi.

-"Zaten sevgilim değil." diyebilmişti sesini güçlü tutmaya çalışarak.

Çiçek oturduğu sandalyeden kalkıp, Arjin 'in yanına giderek sarıldı.

-"Ben hep yanındayım. Kimseye ihtiyacın yok." dedikten sonra bir anne edasıyla saçlarını okşadı.

Sude ve Dinçer dikkatle onları izlerken, bu durumda olmalarına sevinmişlerdi.

Cafeden içeri giren Su, topuk tıkırtıları eşliğinde yaklaşırken dikkatleri üzerine çekmişti.

Arjin 'i gördüğünde gerilen çenesi ve sıktığı yumrukları, ona çok sinirli olduğunun kanıtıydı.

-"Ne oldu, milleti başına topladın Bora' yı nasıl kandırdığını mı anlatıyorsun?" içeri girdiğinden beri gözleri direkt olarak Arjin 'deyken bakışlarını hiç üzerinden çekmedi.

-"Anlamadım?" dedi Arjin şaşkınlıkla.

-"Bence bırak artık bu masum numaralarını. Sen sadece çevrendekileri kandırırsın, beni değil." dedikten sonra ellerini masaya koyup eğildi.

-"Sen kimsin ya bizim yerimizde bizim arkadaşımızın üzerine yürüyorsun?" Sude aynı şekilde ellerini masaya koyarken, ayaklanmıştı.

Su onu umursamayıp, bu kez bakışlarını Çiçek 'e yöneltti.

-"Peki sen? Bu kız sevdiğin adamı kendine aşık etmiş, elinden almış. Hala yanında mı geziyorsun? Siz toptan gurursuzsunuz !" derken yüzünü buruşturup, iğrenerek baktı çevresine.

-"Sen kime neyin gururundan bahsediyorsun Su?" bakışlar ne zaman geldiğini bilmedikleri, Barbaros 'a dönmüştü.

Yaklaşıp Su' nun kolundan tutup çekerken, canını acıtmak istercesine sıkıyordu bileğini.

-"Bora 'yı seviyorum deyip, benimle yatan bir kadının ağzına gurur kelimesi hiç yakışmıyor."

-"Senden de nefret ediyorum Barbaros. Beni kullandın, bu insanlardan hiçbir farkın yok seninde." Su sesini yükseltirken, cafedeki insanlar rahatsız olarak çevrelerine bakıyorlardı.

-"Ben mi seni kullandım? Bana neden yakın davrandığını anlamdım mı sanıyorsun? Barbaros yedekte dursun, Bora olmazsa ona mı giderim diye düşündün? Seni daha fazla rezil etmeden git buradan!"

-"Asıl rezil olan sizlersiniz!" diye bağıran Su, gözyaşlarını tutmakta güçlük çekiyordu.

-"Hadi canım hadi, çıkışlar sağdan." diyen Sude, çalışanlara onu çıkarmaları için işaret yapmıştı.

ARJİN +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin