BÖLÜM 25

22.4K 694 141
                                    

Selam 🐞 biliyorum bölümü biraz geciktirdim. Yazma hevesim kaçtı nedense ama devam ettirmeye çalışacağım. Sizi seviyorum ♥️

  İyi okumalar..

* **

-"Günaydın Çiçeğim." Barbaros Çiçeği uyandırmak için dudağına bir öpücük kondurdu.

Çiçeğin dudaklarının kenarı kırıldığında, tekrar eski haline dönüp uyuma numarası yapmaya devam etti.

   Barbaros dizinin birini kıvırıp yatağa koydu ve eğildi. Burunlarını birbirine sürtüp tekrar kocaman bir öpücük kondurdu. Çiçek gülümseyip gözlerini açmamaya devam ettiğinde niyetini anlayan Barbaros sırıttı.

-"İnan bana bunu akşama kadar yapabilirim ama senin okula gitmen lazım." okul lafını duyan Çiçek hızla gözlerini açtı.

-"Saat kaç?" sesi uyku mahmurluğundan kısık çıkmıştı. Barbaros gülümsedi

-" Böyle kedi gibi konuşursan ben seni bırakamam ki.." dedi kollarını Çiçeğin beline sarıp üzerine uzanırken.

-"Ya çok ağırsın, kalk üstümden." diyen Çiçek Barbaros u üzerinden itmeye çalışıyordu.

-" Dün gece öyle demiyordun ama." diyen Barbaros pişkin pişkin sırıtıyordu. Çiçeğin aklına dün gece yaşadıkları geldiğinde yanakları yanmaya başladı.

-"Ya Barbaros." deyip elleriyle yüzünü kapattığında Barbaros gür bir kahkaha attı.

-" Tamam tamam. Senin için kahvaltı hazırladım. Yiyelim de, bırakayım seni."

    Çiçek, Barbaros 'un kendisi için kahvaltı hazırlamasına sevinirken, onun sabahları kahvaltı yapmadığını bildiği için seslenmedi.

    Ama bu konuya bir gün el atacağını da aklına yazmıştı..

* ** **

-Günaydın herkese."

-"Günaydın mı kaldı kızım ya? Saat kaç oldu, nerelerdesin?" diye Dinçer sorusunu yönelttiğinde Asya ve Arjin de sorunun cevabını bekliyordu.

-"Evet Çiçek ya, sabahtan beri mesaj atıyorum, merak ettim seni." Arjin konuştuğunda Çiçek anında elini cebine atıp telefonunu çıkarttı. Bir sürü cevapsız arama ve mesaj olduğunu görünce şaşırmıştı.

-"Kusura bakma kuzum ya, telefon sessizde kalmış." derken Arjin 'e masum bakışlar atıyordu.

-" Dünkü herif yüzünden geç kalmış olabilir misin?" diye imayla konuşan Dinçer' in ensesine Asya bir tokat yapıştırdı.

-"Sanane bundanı Dinçer? Milletin işine karışma." diye kızmayıda ihmal etmemişti.

-"Hangi herif?" diye soran Arjin gözlerini Çiçeğin üzerinde gezdiriyordu.

-"Ya kim olacak, Barbaros buradan geçerken beni de almak istemiş. Zaten arada sırada böyle alır beni okuldan. Önemli bişey değil yani." diye bir çırpıda konuştuğunda Arjin şüpheyle gözlerini kısmıştı.

-"Neyse, hadi derse girelim." dendiğinde herkes ilerlemiş, konu kapanmıştı.

*** ****

-"Doğruluk."

-"Ya hadi ama Dinçer, hep doğruluk diyorsun.." Asya 'nın ikazına karşı Dinçer dilini çıkardı.

-"Cesaret deyince neler yaptıracağınız düşünemiyorum da ondan, korkutuyorsunuz beni kızlar." deyip ellerini bir suçlu gibi havaya kaldırdığında kızlar gülüşmüşlerdi.

-"Tamam, soruyorum." diyen Arjin bir süre ne soracağını düşündü, aklına bişey gelmeyince klasik bir soru sormaya karar verdi.

-" Hoşlandığın kız tipi nedir?" diye sorusunu yöneltti.

-" Öncelikle esmer olacak ,masum bir yüzü olacak, içinin güzelliği dışına vuracak yani, renkli göz pek sevmem siyah gözlü olacak, boyu..." Dinçer sıralamaya devam ederken Asya 'yla Arjin, Dinçer in tıpatıp tarifini ettiği Çiçeği kesiyorlardı. Bakışları birbirlerini bulduğunda sinsice sırıttılar. Asya bir kaş işareti yaptığında Arjin ayaklandı.

-" Ben kendime çay alacağım. " deyip oturduğu yerde kalktı.

-"Ben de bir telefon görüşmesi yapıp geliyorum." diyen Asya masanın üzerinde duran telefonunu alıp ayağa kalktığında Çiçek umursamazca onayladı. Dinçer ise bu durumdan gayet memnundu.

-" Ee Çiçek, sen ne tip erkeklerden hoşlanırsın?" Dinçer 'in sorusuna afallayan Çiçek, heyecanlı bakışlarla kendisini izleyen adama baktı. Gözleri bir çocuk gibi ışıldıyordu.

    Dinçer gerginlikle parmaklarını kıtlatırken, Çiçek sevdiği adamı tarif etmeye başladı..

* ** **

-" Abi o Çiçeğe mi yürüyor?" diyen Barbaros odanın içinde volta atıyordu.

Dinleme cihazının başında duran Bora ayaklandı.

-" Kardeşim bir sakin ol." kolundan tuttu.

-"Nasıl sakin olayım abi? Şuan Çiçeğe değil, Arjin 'e yürüyor olsa sen ortalığı ayağa kaldırırdın bana sakin ol diyorsun, bırak ya?" deyip kolunu çekiştirdi Barbaros.

   Bora ise Barbaros un dediği ihtimali aklından geçirip sinirle yumruklarını sıktı. Böyle bir şeyin ihtimali bile olamazdı..

     Barbaros şirketin büyük camından dışarıyı seyrederken, Bora oturduğu koltukta sakince kahvesini yudumluyordu.

-"Bora niye bu kadar sakinsin?!" diyen Barbaros sinirden delirmek üzereydi.

    Çalışanlar tartışan ikiliden korkarken, çıt bile çıkarmıyorlardı. Sekreter elindeki dosyayla kapının önünden tedirgince beklerken, çalma cesaretinde bulunamıyordu.

-"Ya ben en iyisi gideyim, bunun ağzını yüzünü dağıtayım. Benim kızıma yürümek neymiş öğrensin." diyen Barbaros hışımla kapıdan çıkacakken Bora onu durdurdu.

-" Dur Barbaros! Benim aklımda daha iyi bir plan var." dediğinde Barbaros 'un eli kapının kulpunda kaldı.

-" Neymiş o? " deyip yavaş adımlarla Bora nın yanına ilerledi. Bora sinsice gülümsedi.

-"Kardeşim, tekrar üniversiteye gitmeye hazır mısın?"

....


* **

ARJİN +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin