KP2 BÖLÜM 5

7.3K 339 59
                                    

Bora 'dan :

   Barbaros yanıma gelmekle hayatının hatasını yapmıştı ama farkında değildi. Buraya gelme amacı beni sinirlendirmekken, ona istediğini vermediğim için bozulduğunu bilyordum.

   Ona orada sinirlenip saldırsam, çıkmama sayılı günler kala bunun benim lehime olacağını biliyordum. Bu yüzden hiç tepki vermedim. Bu yaptıklarının acısını elbet çıkaracaktım. Ama burada değil, dışarıda..

   Doktor, rutin kontroller için yanıma geldiğinde onunla konuşmaya karar verdim. Buradan çıkmaya hazır olduğumu bilmesi gerekiyordu.

   Kendisiyle bu meseleyi konuştuktan sonra, asıl meseleye geçtim. Ben bu hastaneden tek çıkmayacaktım.

   Su 'ya benimle gelmesini teklif ettiğimde, gözlerindeki ışık buna dünden hazır olduğunu belli eder cinstendi. Zaten hastaneye yattığımdan beri peşimden ayrılmazken, şimdi benden ayrı kalma korkusu sarmıştı beynini.

   Ona burada çalışıp aldığı paranın iki katını teklif ettim. Burdan çıktıktan sonra neler yapacağımıza dair aklımdaki tüm planları anlattım.

  İlk başta bu intikam olayına pek sıcak bakmamıştı. Kendince başımın tekrar belaya girmesinden korkuyordu. Ama ben önlemlerimi almıştım bile..

   Ertesi gün Su'yla beraber şirkete geçtik. Beni görenlerin nutku tutulurken, beni hiç beklemedikleri aşikardı.

   Odama geçtikten hemen sonra, en güvendiğim adamları yanıma çağırırken, Barbaros  için çalışanları hiç düşünmeden kovdum. Ona ait hiçbir anı kalmayacaktı bu şirkette.

   Kapıdaki güvenlikleri, Barbaros 'u içeri almamaları konusunda tembihledikten sonra, dış kapıya bakan kameraları açıp izlemeye başladım.

  Barbaros içeri alınmadığını öğrendiğinde küplere binmişti. O güvenliklerle tartışırken, ben son vuruşu yapmak için yanlarına indim.

-"Kimin emri lan bu?" diye sormuştu  hala olayı anlamayan Barbaros.

-"Benim emrim." dedim.

   Bakışlar anında bana kayarken, hiç beklemediğim bir yüzle karşılaştım. Sesimi duyduğunda elindeki pasta kutusunu yere düşürdü. Sevgilisine sürpriz yapmaya gelmişti sanırım..

   Kalbim onu görmenin heyecanıyla hızlanırken, ilk karşılaşmamızın böyle olacağını hiç düşünmemiştim.

  Özlem dolu bakışları üzerimde gezinirken, sanki zaman durmuş gibiydi. Yanına gidip narin bedenini sıkıca sarmak geldi içimden.

   O sırada yanıma gelen kişiyle, Arjin için herşeyin daha kötü olacağını anladım. Su'tu tüm şirkete sevgilim olarak tanıtmıştım.

   Yanıma gelip yanağımı öptükten sonra

-"Bir sorun mu var sevgilim?" diye sormuştu.

  O anda gözüm sadece Arjin 'i görüyordu. Tepkilerini merak ederken gözünden yaşlar süzüldüğünü gördüğümde, kalbime bir hançer sokup çevirseler daha az acırdı kalbim.

   Daha fazla durmadı orada. Donup kalmış bedeni anında çözülürken, koşar adım uzaklaşmıştı.

  Peşinden gitmemek için kendime engel olmaya çalışırken, Barbaros konuştu.

-" Derdin ne Bora? İntikam mı almaya geldin?"

-"İntikam felan yok. Burası babamın şirketi, kararları ben veririm."

-"Ben buranın ortağıyım." dediğinde histerikçe güldüm.

Elimdeki kağıdı uzatırken konuştum.

-"Artık değilsin." Barbaros elimdeki kağıdı alıp incelerken, neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

   Şaşkındı. Çünkü elinde kendi imzası olan ortaklığı devrettiğine dair bir belge  vardı..

* **

Barbaros 'tan :

   Yıllardır emek verdiğim şirkete alınmazken, Bora 'nın çıkıp gelmesi hayatımı alt üst etmişti. Ne zamn oradan çıktığına dair hiçbir fikrim yoktu.

  O çıkıp geldiğinde arkamdaki sesle geriye döndüm. Arjin buradaydı.. O ana kadar onun geldiğini bile fark etmemiştim.

   Onlar birbirleriyle bakışırken, sarışın güzel bir hatun gelip Bora 'nın yanağından öptü.

Sevgilim mi demişti?

  Ne oluyordu lan burda! ?

   Arjin bu görüntüye dayanamayıp hızla oradan uzaklaşırken, ben Bora' nın yanındaki kadını inceledim. Bir yerden tanıdık gelmişti, daha önce bu simayı hatırlar gibiydim ama nereden..

   Bora 'dan hesap sorma vakti gelmişti. Burası her ne kadar onun şirketi olsa da, benim de içerde hissem vardı. Bunu yapma gibi bir hakkı yoktu.

   Elime tutuşturulan kağıdı okurken, bunu ne zaman imzaladığımı düşündüm.

   *

- "Barbaros bey, imzalamanız gereken bir belge vardı efendim." arkamdan seslenen çalışana dönüp saatime baktım. Tam şirketten çıkmak üzereydim.

-"Bu, bu saatte mi söylenir? Acelem var, yarın masama bırak." çalışanların bu sorumsuzluğuna sinirlenmişken o ısrar etmeye başlamıştı.

-"Barbaros bey önemli bir belge efendim."

-"Adın ne senin?" sinirle gömleğinin yakasında asılı duran, isimliğine baktım.

-"Mustafa, kovulmak istiyorsan bunu açık açık söyle zevkle yaparım. Önemli bir belge bu saate mi bırakılır?" diye sorduğumda titreyen sesiyle cevap verdi.

-"Özür dilerim efendim. Bir karışıklık olmuş, altta kalmış." derin bir nefes verip sakallarımı sıvazkadıktan sonra, elindeki kağıdı alıp okumadan imzaladım.

*

   İtiraf etmeliyim ki Bora Korkmaz, kozunu iyi oynamıştı..


* **

    Evet diğer bölüme sınır koymadım çünkü kısa zamanda tekrar bölüm atacağımı söylemiştim.

*

   Aklımdaki bölüm günü pazartesiydi fakat aklındakileri yazıp yetiştirdiğim için beklemek istemedim.

*

    Bu ve bunun gibi duyuruları önceden almak istiyorsanız, instagram grubumuza bekleriz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    Bu ve bunun gibi duyuruları önceden almak istiyorsanız, instagram grubumuza bekleriz.

*

ARJİN +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin