Çarşamba.
09.20Halil İbrahim: Neden beni uyandırmadın?
Ali: Uyandırmam mı gerekiyordu?
Halil İbrahim: Evet?
Ali: Kusura bakma bir daha benim yatağımda uyumak istersen bana bir yapılacak listesi verirsin.
Ali: Böyle karışıklıklar olmaz ;)
Halil İbrahim: Yapma şunu Ali.
Ali: Bir şey mi yapıyorum?
Halil İbrahim: Uzaklaşmak için götmoduna dönüyorsun.
Ali: En büyük göt sensin amk
Ali: Bu konuda seni geçemem.
Halil İbrahim: Ali.
Ali: Ne var ulan?
Halil İbrahim: Neden uyandırmadın beni?
Ali yazıyor...
| Ali çevrimiçi.
Ali yazıyor...
Ali: Çünkü iki seçeneğim vardı.
Ali: Ya seni uyandırıp şerefsiz gibi yüzüme bakmadan evden çıkıp gitmeni izleyecektim.
Ali: Ya da hiç bunlara maruz kalmadan kalkıp okula gelecektim.
Ali: İşime gelen seçeneği seçtim.
Halil İbrahim: Nerden biliyorsun öyle yapacağımı?
Ali: Ne zaman bana gelsen yaptığın şey amk
Ali: Ermiş olmaya gerek yok bunu bilmek için.
Halil İbrahim: Daha önce böyle gelmedim.
Ali: Her zaman nasıl geliyorsan öyle geldin.
Ali: Sana yüzüme bakmadan siktir olup gitme zevkini yaşatmadığım için kusuruma bakma.
Ali: Yine gelirsin ne de olsa.
Ali: Ben de ağır mal olduğum için yine alırım seni içeri
Ali: Gerizekalının önde gideniyim çünkü ben.
Halil İbrahim: Bu gece gelsem alır mısın mesela?
Ali: Sikerim böyle işi ya
Ali: Oğlum neden yapıyorsun bunu?
Halil İbrahim: Çünkü ben yapmadığım bir şey yüzünden utanıp senden uzak dururken
Halil İbrahim: Babam zerre kadar utanmadan çoluk çocuğa karışmış amk
Halil İbrahim: Bıktım ulan, anladın mı?
Halil İbrahim: Sana bakarken içim gidiyor ama gelip öpeceğime kafamı çeviriyorum.
Halil İbrahim: Sikerim böyle aşkın ızdırabını.
Ali: Bu mu yani?
Ali: Baktın herkesin keyfi tıkırında Ali'ye döneyim mi dedin?
Halil İbrahim: Herkesin götüne koyayım dedim.
Ali: Ben zaten saksıyım.
Ali: Ulan sen isteyince bozuluyor, sen isteyince düzeliyor mu?
Ali: Bu kadar basit mi amk?
Ali: Biraz büyü oğlum, büyü.
Ali: Eşşek kadar oldun hala dünya senin etrafında dönüyor sanıyorsun.
Halil İbrahim: Yetmedi mi Ali?
Halil İbrahim: Ulan ağzımıza sıçıldı iki yıldır.
Halil İbrahim: Bırakalım işte, ne olacaksa olsun.
Ali: Evimi taşladın lan
Ali: Şeytan taşlar gibi kapı pencere indirdiniz
Ali: Hadi annen beni senin kadar tanımıyordu der affederim.
Ali: Mahalleli galeyana geldi der affederim.
Ali: ULAN AMIN OĞLU SENİ NASIL AFFEDEYİM?
Ali: Senden iyi kim tanıyordu beni?
Ali: Gördüm amk, gördüm.
Ali: Düşmanına fırlatır gibi attın.
Ali: Bir gece önce yanımda sabahlayan adam ertesi gün düşmanım oldu.
Ali: Yetmedi iki yıl ağzıma sıçtın.
Ali: Şimdi hangi yüzle yetmedi mi diye soruyorsun amk?
Halil İbrahim: Ali
Ali: Yetti ulan, yetti.
Ali: Öyle bir yetti ki boğazıma kadar doldum amk
Ali: Nefes alacak yerim kalmadı.
Ali: Siktir git şimdi babanın bıraktığı boşlukta sürün it oğlu it.
Görüldü.
| Ali çevrimdışı.
___
ŞİMDİ OKUDUĞUN
madness
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.