Çarşamba.
17.40Halil İbrahim: Erol abi dedenin hastaneye kaldırıldığını söyledi.
Halil İbrahim: Orda mısın hala?
Ali: Evet.
Halil İbrahim: Ne oldu?
Ali: Yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması dediler.
Halil İbrahim: Hassiktir.
Halil İbrahim: Şimdi nasıl?
Ali: Yoğun bakımda.
Halil İbrahim: Niye haber vermedin?
Ali: Aklıma gelmedi.
Halil İbrahim: Yalnız mısın dün geceden beri?
Görüldü.
Halil İbrahim: Hastaneye geliyorum.
Ali: Gelme.
Halil İbrahim: Geleyim mi, demedim. Geliyorum dedim.
Ali: Halil cidden seninle uğraşacak halde değilim.
Halil İbrahim: Hiçbir şey sormayacağım, ses bile çıkarmayacağım.
Halil İbrahim: Sadece yanında olmak istiyorum.
Görüldü.
| Ali çevrimdışı.
•
12 yıl önceNakliye kamyonu sokağın köşesini döndüğünde elindeki sopayla bacaklarının arasındaki plastik topa vurmayı kesti. Sokak o kadar dardı ki karşılıklı park edilmiş arabaların arasından geçemeyeceğini anlayan şoför olduğu yerde durup kontağı kapattı. Arabadan inip sağa sola bakınarak ona doğru yürürken cebinden sigara paketini çıkarıp bir dal yaktı.
"Şşt küçük, gel bakayım buraya."
Dizlerinin arasındaki topu kolunun altına sıkıştırıp sigara dumanını havaya üfleyen adama doğru yaklaştı. Mahalleye pek yabancı girmediğinden attığı her adım tereddüt doluydu.
Adam sigarayı bir kez daha dudaklarının arasına sıkıştırırken arka cebinden bir kağıt parçası çıkardı. Kontrol edip "37 numaralı ev hangisi?" diye sorarken sigarası dudağının kenarında aşağı yukarı sallanıyordu.
Gözlerini sigaranın turuncu küllerinden ayırmadan başını iki yana salladı.
"Buyur kardeş kime bakmıştın?"
Babasının arkasında dikildiğini fark ettiğinde önde durmayı bırakıp adamın bacağının arkasına geçti. Kendisini güvende hissettiği sayılı yerlerden biriydi bu bölge. Ellerini beline koyan babasının kol altından yabancıyı dikizlemeye devam ederken bir yandan da akan burnunu çekip duruyordu.
"37 numaralı evi arıyorum abi." Eliyle arkasındaki kamyonu göstererek "Eşyaları indireceğiz." diye devam etti.
"37 numara Salih abinin evi de oraya kim taşınacak ki? Ev yıllardır dolu zaten, bildiğim kadarıyla Salih abi de evi boşaltmadı."
Adam omuz silkerek yanıt verdiğinde babası da sorgulamaktan vazgeçti. Evlerinin hemen karşısındaki iki katlı müstakil evi gösterirken "İşte şurası." dedi düz bir sesle. Halil başını babasının bacağının arkasından uzatıp yeşil boyalı eve baktı.
O sırada kapı açıldı ve üzerinde kırmızı çiçekli elbisesiyle incecik bir kadın dışarı süzüldü. Ama çocuğun gözleri kadının değil, eteğinin arkasında gizlenen küçük bedenin üzerindeydi.
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
madness
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.