2.7

8.2K 562 50
                                    

Çarşamba.
02.33

Halil İbrahim: Konuştun mu?

Ali: Konuştum.

Halil İbrahim: Sonuç?

Ali: Gitmiyorum.

Halil İbrahim: Keçi inadı var, keçi.

Ali: Benim asıl anlamadığım sen nasıl böyle bir şeyi kabul edeceğimi düşünürsün?

Halil İbrahim: Kurtulmak istiyorsun ama seni kurtarmaya çalışınca bir ton söyleniyorsun. Asıl ben bunu hiç anlamıyorum.

Ali: Bu mu kurtarmak?

Ali: Bizi sik gibi ortada bırakan, hayatımızı siken iki insana sığınarak mı düzelteceğim hayatımı?

Halil İbrahim: Ulan iki ay dayan diyorum sana.

Halil İbrahim: Sonra zaten kökten kurtulacaksın. Paran da olacak.

Halil İbrahim: Gurur yapacak durumda mısın amk? Ya onlarla gideceksin ya iyice boka batacaksın.

Ali: Ne dedi biliyor musun?

Ali: O gece bizi de yanlarına alacaklarmış, ama bulamamışlar hiçbir yerde.

Ali: Dipsiz'de sabahlamıştık o gece, hatırlarsın belki.

Halil İbrahim: Hatırlıyorum.

Halil İbrahim: Keşke bulsalarmış amk.

Ali: He gidecektin yani?

Halil İbrahim: Hayır. Ama sen giderdin.

Halil İbrahim: O zaman yollarımız ayrılsaydı öfkemin hedefi sen olmayacaktın.

Ali: Halil ne saçmalıyorsun?

Halil İbrahim: Bilmiyorum Ali. Ben artık hiçbir sikim bilmiyorum.

Halil İbrahim: Ne olursun kabul et şu işi.

Ali: Ne meraklıymışsın ulan beni göndermeye.

Halil İbrahim: Sorma amk, uyku uyuyamıyorum derdimden. Gitse de kurtulsam diye beş vakit dua ediyorum.

Görüldü.

Halil İbrahim: Nerdesin?

Ali: Ebenin amındayım.

Halil İbrahim: Ali.

Ali: Evdeyim. Duramadım hastanede, gitmiyorlar amına koyduklarım kamp kurdular.

Halil İbrahim: Cama çıksana.

Ali: Evde misin?

Halil İbrahim: Çık hadi, bi göreyim.

Görüldü.

Halil İbrahim: Gözlerin şişmiş iyice, ağlama artık.

Ali: Dinime küfreden müslüman olsa.

| Halil İbrahim çevrimiçi.

| Ali çevrimiçi.

Ali: Ciddi miydin?

madnessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin