| Ali |
Cumartesi.
07.30Yıllardır aşina olduğum kapının ziliyle yattığım koltukta nefes nefese doğrulurken bir an için gerçek dünyaya uyum sağlayamadım. Zar zor daldığım uykudan aniden koparılmak düşlerle gerçeğin arasındaki ince çizgiyi yok etmişti. Amaçsızca odada dolaşan gözlerimi bir noktaya odaklamaya uğraşmadan göğsümdeki hırıltının dinmesini bekledim. Zil bir kez daha, bu kez daha uzun şekilde çaldığında beni uykudan koparan asıl sebebi hatırlayarak ayaklarımı soğuk zemine yasladım. Ellerim terle ıslanmış saçlarımı kavrarken esneyerek ayağa kalktım. Odayı dolduran kolilerin arasından dolaşarak kapıya yürürken sırtıma çarpan hava akımı terli vücudumu titretiyordu.
Kapıyı aralayıp karşımda Halil'in yorgun yüzünü gördüğümde hala hafif uykuda olan zihnim dün gecenin anılarıyla doldu. Biraz önce belirsiz olan o çizgi şimdi keskin bir şekilde gerçekle düşü ayırıyordu.
Koyu halkalarla çevrelenmiş gözleri önce karmakarışık saçlarımda ardından sıkıntıyla kasılan vücudumda dolaştı. Sonunda "Günaydın." dediğinde sesi de duruşu gibi kaskatıydı. Neden geldiğini sorgulamama gerek yoktu. Dün gece geleceğini söylemişti zaten. Gözlerim duvardaki eski saate döndüğünde bu kadar erken kapıya dayanmasına şaşıramadım bile. Konu benden uzaklaşmak olduğunda görevlerini asla aksatmadığını acı yoldan öğrenmiştim.
İçimde fırtınalar kopmasına rağmen sakince bir adım geri çekilip "İçerde bekle." dedim. "Duş almam lazım."
İtiraz etmeden içeri adım atarken iki yanında salınan ellerini ceketinin cebine soktu. Sessizce başını öne eğip oturma odasına yürümesini izledim. Gözleri sadece oturma odasındaki kolileri fark ettiğinde yerden ayrıldı. Kapının önündeki sert duruşu bir anda dağılırken yüzündeki duygu geçişine yetişemedim. Sanki neye niyetlendiğimi yeni fark ediyormuş gibi bir hali vardı. Düşük omuzlarına bakarken verdiğim kararın ciddiyeti bir anda üstüme çullandı. Defalarca sona yaklaşmıştık, ama bu sahiden sondu. Aramızdaki son ipi de koparacaktım.
Gözleri yavaşça benimkilere döndüğünde aralık dudaklarından sessiz bir soluk aldı. Daha fazla gözlerinin içine bakarsam oturup çocuk gibi ağlayacağımı biliyordum. Bu yüzden bakışlarımı kaçırıp "Sen bekle burada." dedikten sonra aceleci adımlarla kendimi hole attım. Çünkü günlerce ağlayıp sızlasam da bana istediğimi vermeyecekti.
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
madness
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.