2.4

8.7K 630 53
                                    

| Ali |

Salı.
19.30

Kendime söylediğim yalanların ömrü sadece iki gün sürmüştü. Üçüncü günün sabahında yokluğu da varlığı gibi yük olmuştu omuzlarıma. Kafamın içinde dönüp dolaşan binlerce soruya bir de hangi delikte olduğu sorusu eklenmişti ve bundan zerre kadar memnun değildim. Varlığını hazmedemiyordum fakat yokluğuna da katlanamıyordum.

Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyordu ve en kötüsü, geleceğe baktığımda en ufak bir ışık belirtisi göremiyordum. Bir yerde ipler kopmuştu, ne kadar uğraşsam da boşlukta savrularak aşağı düşmekten kurtulamıyordum. Gözlerim bir kez daha masada uzağa ittiğim telefona kaydığında küfür ederek ters çevirdim. Ulan hangi sikik iş bu kadar uzun sürebilirdi, anlamıyordum.

Eve gittiğimde yanıma aldığım test kitabını kapatıp cebimden paketi çıkardım. Sigarayı azaltmazsam bugüne kadar biriktirdiğim üç kuruş para da hiç olacaktı. Bunu bile bile bir dal çıkarıp dudaklarımın arasına yerleştirdim. Dumanı soluduğum anda ciğerlerim isyan edercesine sızlamaya başladı. Öksürük dalgasıyla sarsılırken sırtıma dokunan eli hissederek iki büklüm ayağa sıçradım.

"Biraz azalt, kendini öldüreceksin."

Nefes almayı bırakıp öylece yüzüne baktım. Karşı koyamadığım bir rahatlama hissiyle derin bir nefes aldığımda ciğerlerim bir kez daha sızladı.

"Hemen gelemedim. Kusura bakma."

Dilimin ucuna kadar gelen soruları zar zor yutup "Gelmeseydin de olurdu." dedim. Yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Dudaklarında beliren buruk gülümseme bile bakışlarındaki hüznü saklamaya yetmiyordu.

"Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun."

Bakışlarımı kaçırdım ama gözlerim yüzünden sadece iki saniye uzak kalabildi. Özlemiştim, bunu itiraf etmek canımı yaksada engel olamıyordum.

"Nerdeydin?"

Yüzündeki buruk ifade kısa bir saniye için de olsa tamamen silindi. Dudaklarında çocuksu bir gülümsemeyle omzumu tutup beni kendisine çektiğinde hazırlıksız yakalanmış olmanın gevşekliğiyle göğsüne gömüldüm. Gerçekten istersem ona karşı koymak zor olmuyordu ama şu an direnmek istemiyordum.

Dudaklarını saçlarıma bastırıp derin bir solukla kokumu ciğerlerine doldurdu.

"Bana kızacağını biliyorum. Ama başka şansım yoktu Ali."

Yavaşça geri çekilip omzunun üzerinden arkaya baktığında ne söylediğinden bir haber başımı uzatıp gözlerinin kilitlediği noktaya baktım. Damarlarımda akan kan bile buz keserken gözlerim Halil ve annem arasında gidip geldi. Öyle dumura uğramıştım ki annemin bir adım arkasında yürüyen adamı fark etmem zaman aldı.

Bakışlarındaki hüzün her geçen saniye anlam kazanırken titreyerek "Yapmadım, de." diye fısıldadım.

Gözlerinden iki damla yaş süzülürken fısıltısı kulaklarımı acıttı.

"Sen yalnız kalma diye."

Kalbindeki ağrıyı kendi vücudumda hissediyordum. Çoğu zaman haksızdı ama bir konuda haklıydı; bizi bizden başka kimse anlamazdı.

_____
Ooooof ağlıyorum amk çocukları mutlu musunuz?
Yazmıcam başka bi şey iyi değilim.

madnessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin