2.3

8.6K 623 44
                                    

4 yıl önce.

Aynadaki yansımaya bakarken saçma bir dürtüyle öne uzanıp aynadaki yüzüne dokundu. Dün ince tüylerin bulunduğu dudak üstü şimdi temiz ve parlak görünüyordu. Gövdesine oranla uzun olan kolları yavaşça aşağı düşerken aynanın yanındaki komodinden parfümünü alıp boynunun iki tarafına sıktı.

Göğüs kafesinin içinde karıncalanıp duran bir şeyler vardı. Heyecan ve korku birleşimi bir duygu damarlarında usulca dolaşırken derin bir nefes alarak beyaz gömleğinin yakasını düzeltti.

"Ali."

Açık pencereye dönüp üzerindeki ütülü kıyafetleri umursamadan cama tırmanan çocuğa baktı.

"Üstündekileri kirletirsen annen çıldırır." dedi ergenliğin etkisiyle çatallaşan sesiyle. Omuz silkerek içeri atladı Halil. Dudakları dişlerini ortaya seren bir gülümsemeyle aralanmıştı.

"Zaten o yüzden geldim." Arkasını dönüp beyaz gömleğinin sırtını kaplayan siyah lekeyi gösterirken "Senin gömleklerden bir tane versene bana." diye devam etti.

"Benimkiler sana olmaz ki." Derken dolabına yürüyüp kapağı araladı. Çocukluklarından beri iri olan kendisiyken bir yılda durum tersine dönmüştü. Kendisi de uzuyordu fakat onun gelişimi Halil'in akıl almaz boy artışına yetişebilecek kadar hızlı değildi.

Gözleri umutsuzca gömleklerine bakarken Halil arkasından uzanıp rastgele askıları karıştırmaya başladı. Kolu omzuna her çarptığında sıcaklığını hissederek ürperiyordu.

"Şu olur bence."

Gösterdiği askıya onunla birlikte uzanıp elini onunkinin üzerine yerleştirdi. Kısmen bilinçli bir hamle olsa da refleks kadar doğaldı.

Halil elini usulca çekerken bakışları önündeki çocuğun ensesine kaydı. Alt tarafındaki hareketlenme göğsündeki çarpıntıya eşlik ederken hissettiği şeylerin gücüne hayret etti. Neredeyse hayatı boyunca sevmişti önündeki çocuğu, ama son bir yıldır hissettiği şeyler önceden hissettiği sevgiye benzemiyordu. Vücudu ihtiyaçla kıvranıyordu. Ellerini ondan uzak tutmak için tüm iradesiyle savaşıyordu ve bazen pes etmek istiyordu.

Dalgın bakışlarla geri çekilip üzerindeki gömleğin düğmelerini çözmeye başladı. Ali'nin de aynı dalgın bakışlarla kendisini izlediğini fark etmedi bile.

Halil kirli gömleği köşeye attığında temiz olanı kaldırıp giymesine yardım etti. Kesik soluğunu nefesini tutarak bastırıyordu fakat ince, kemikli ellerindeki titremeler için hiçbir şey yapamıyordu.

Üzerine tam turan kumaşın düğmelerini iliklerden Ali'yi dikizlememek için aynanın karşısına geçip kendisine baktı Halil. Aptal değildi, Ali'nin de onunla aynı durumda görüyordu. Ama okuldaki çocuklar birbirlerine şefkatle dokunmalarıyla o kadar çok dalga geçmişlerdi ki artık temas etmeye korkuyordu.

"Annen anlamayacak mı sence?"

"Anlamaz."

Yavaşça arkasını dönüp kendisinden bir baş kısa olan çocuğa baktı. Kahverengi gözlerini çevreleyen kirpiklerine bakarken istemsizce kasıldı.

"İyi oldu bence. Yakıştı."

İlk kez gözlerini çocuğun yüzünden ayırıp vücudunu taradı. İnce bir vücudu vardı ama yüzü o kadar güzeldi ki sıska değil de havalı duruyordu. Burnunun üzerindeki çillere parmağının ucuyla vurup "Sen de yakıyorsun." diye alaya vurdu hislerini.

Ciddi hava dağılırken Ali şımarıkça gömleğinin yakasını düzeltti. Ardından aklına üşüşen rahatsız edici fikirlerin etkisiyle yüzü düştü.

"Ülkü dibinden ayrılmaz bu akşam."

Hafızası odaya giriş yapıp Ali'yi gördüğünden beri her şeyi sildiği için, o söyleyene kadar mezuniyet balosu için hazırlandıklarını bile unutmuştu. Omuz silkerek huzursuzca kıpırdandı.

"Benim baloyla falan işim yok, zaten senden başka arkadaşım da yok. Sen istedin diye gidiyorum biliyorsun."

Halil onun gibi değildi, nezaketen insanlara yakın davranamıyordu. Bir tek Ali vardı onun için, onun dışında kimse umrunda değildi.

Söylediklerinin etkisiyle yukarı kıvrılan dudakları izlerken gülümsemesine engel olamadı.

"Ben de annem zorladı diye gidiyorum. İlerde güzel bir anı olarak kalacakmış fala-"

Heyecanlı heyecanlı konuşurken o kadar tatlı görünüyordu ki eğilip dudaklarını yanağına bastırırken düşünmedi. İkisi de donup kalırken nefesleri odadaki sessizliği bozan tek gürültüydü.

"Ali, tamam mısın oğlum?"

Geriye sıçrayıp kaçamak bakışlarla birbirlerine baktılar. Belli belirsiz tebessümlerle yaşadıkları anı güvence altına alırken heyecandan elleri titriyordu.

madnessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin