Hepinize merhaba. Bir süredir -uzun bir süre- kendi hayatımdan hiç memnun değildim. Hala da değilim aslında. Ama sürekli durup şikayet ettiğimi ve kendimi iyi hissetmek için en ufak bir çaba bile göstermediğimi fark ettim. Bu süreçte sizlere karşı borçlu kaldım farkındayım. Uzun zamandır yeni bölüm yazacak isteği kendimde bulamadım. Bu yüzden de daha fazla kendimi zorlamak istemedim.
Final bölümü ile karşınızdayım. Yaşadığımız ülke, ailemiz, arkadaşlarımız, gelecek kaygılarımız bize kim olduğumuzu unutturuyor. Zaten her şey çok kötü ilerlerken bu hikayenin sizi birazcık olsun gülümsetmesini, içinizi ısıtmasını istedim. Bu yüzden de güzel bir finali hak ettiğini düşündüm. 100k okumaya ulaştıran herkese tek tek teşekkür ediyorum. Başlarken hiçbir beklentim yoktu. Sadece vaktimin geçmesini istiyordum. Sizler ise bu hikayeyi sevdiniz. Ne mutlu bana... Lafı fazla uzatmadan hikayeye geçiyorum. Hepinize son kez iyi okumalar!
"Ziyaret ettiğimiz
Tüm yerlerde,
Senin mutluluğun
Benim en güzel manzaramdı."
Yoongi yeni şarkı sözlerini karaladığı defterini kapatıp arkasına yaslandı. Önündeki nehir manzarasını izledi. Aklına Ada'nın yüzü geldiğinde ise gülümsedi. 28 yıllık hayatında yaşadığı tüm inişler ve çıkışlar onu doğru yola sürüklemişti. Müzik, ailesi, üyeler, fanları, Ada... Hayatında şüphe yoktu artık. Tüm iliklerinde hissettiği sevgi onu tamamlanmış hissettiriyordu.
Oturduğu yerden doğruldu ve gökyüzünde parıldayan güneşi hissederek eve doğru yürüdü.
****************
"Bunları 3 numaralı stüdyoya götürür müsün?"
Ada ona uzatılan evrakları alıp asansöre bindi. Bir süredir aklında bazı düşünceler vardı. Kendisini sorgularken buluyordu sürekli. Hayatında ufak bir şey yolunda değilmiş gibi düşünüyordu. Hatta bununla ilgili bir çözümü vardı ama henüz kafasında oturtmamıştı bazı şeyleri.
Asansörün açılmasıyla beraber Jihoon'u karşısında buldu.
"Ada? Nasılsın?"
"İyiyim herhalde. Siz?"
Jihoon gülümseyerek ona baktı.
"Herhalde?"
"Aklımı karıştıran bir şeyler var. Bunu çözmek için de biraz cesarete ihtiyacım var aslında."
"Bir kahvelik vaktin var mı o zaman?"
Ada kolundaki saatte baktı. Yemek arasına 15 dakika kalmıştı.
"15 dakika sonra mola vereceğim."
"Harika. Terasta bekliyorum seni o halde."
Asa gülümseyerek eğildi ve 3 numaralı stüdyoya girdi.
************
"Yeni bir dünya turuna hazırlanıyoruz şimdi. Gerekli sponsorlara listeler, anlaşmalar gönderildi. Eğer kabul ederlerse bir hafta sonra insanlara ülkeleri duyuracağız."
Uzun boyu ve tüm ihtişamıyla menajerleri karşılarına oturmuş yeni planları aktarıyordu.
"Bu tur da yaklaşık bir iki ay sürecektir. Sahne hazırlıklarına yarın başlarız."
