Hepinize merhaba! Öncelike bu bölüm 2646 kelime!!!!! O yüzden vaktiniz bolsa okumaya başlamanızı öneririm. Bu uzun bölümle gönlünüzü bir miktar da olsa alabilirim diye düşündüm. Çünkü oldukça sorumsuz ve düzensiz bir kızım biliyorum. Hayatımı düzene sokmaya çalışıyorum, yeni kararlar alıyorum, sorumluluklarımla boğuşuyorum. Kısacası ben de ne yaptığımı bilmiyorum. Medyayı dinlemenizi tavsiye ediyorum ve iyi okumalar diliyorum!
Ada gözlerini açtığında çift kişilik yatakta tek başına olduğunu fark etti. Doğrulup dünü hatırlamasıyla yüzünü buruşturdu. Kendisini çok daha iyi hissediyordu. Ama başındaki ağrı bunu engellemek istiyordu. Banyoya gidip aynadan kendisine bakınca Yoongi'nin burada olmamasına şükretti. Gözleri o kadar şişmişti ki kendisini tanıyamayacaktı neredeyse. Hızlıca yüzünü yıkadı ve dişlerini de fırçalayıp odaya döndü. Telefonunu alıp gelen mesajları okumaya başladı.
parkjimin: Ada, ne zaman döneceksin?
kimtaehyung: Rüyanda Ada'yı mı gördün?
parkjimin: Merak ediyorum..
kimnamjoon: Bugün döneceklerini söyledi Yoongi hyung.
junghoseok: Neden gitmişler peki?
kimnamjoon: Sanırım Ada'nın ailevi meseleleri var.
kimtaehyung: Ailevi? Adanın ailesi Türkiye'de değil mi?
jeonjungkook: Sadece sormak istiyorum. Ada'nın da bu grupta olduğunu biliyorsunuz değil mi?
kimnamjoon: Ah, doğru. Özür dilerim Ada~
junghoseok: Taehyung'un fazla merakı işte, aldırma sen Ada.
kimtaehyung: ?????
Gülümseyerek grup sohbetinden çıkıp Yoongi'nin yazdığı mesaja girdi.
minyoongi: Aşağıda olacağım. Uyanınca gel kahvaltı yapalım.
Yataktan doğruldu ve kendi odasına gidip hızlıca üstünü değiştirdi. Saçlarını tarayıp yüzündeki şişliği gizlemek için hafif bir makyaj yaptı. Şimdi biraz daha "insanımsı" duruyordu.
Aşağı inip gözleriyle Yoongi'yi aramaya başladı. Fakat uzağı göremediği gerçeği bir kez daha çarpmıştı yüzüne.
"Birini mi arıyorsunuz?"
Tanıdık sesle gülümseyerek arkasını döndü.
"Evet ama sanırım ekildim."
"Ben eşlik edebilirim."
"Memnun olurum."
Bu küçük oyun son bulunca Yoongi gülümseyerek alnına düşen saçlarını düzeltti ve Ada'ya kısa bir bakış attı. Daha iyi gözüküyordu.
"Açsın değil mi?"
Ada kafasını sallayınca ikisi de açık büfeye yönelip tabaklarını doldurdular ve oturup büyük bir iştahla yemeye başladılar.
"Uçağın kalkmasına üç saat var."
"Gezemeden gitmemiz sinir bozucu."
"Yeni albümün çıkmasına çok az kaldı. Gezme işini bir süre ertelemelisiniz."
"Bakıyorum da menajerlik işine iyice ısınmaya başladın."
"O kadar fazla yapmanız gereken şey var ki... Birkaç aylık menajer olmak senelere bedel."
"Dünya yıldızı olmak böyle bir şey."
Ada yüzünü buruşturup havalı bir şekilde ona bakan Yoongi'ye peçete fırlattı. Kısa süreli sessizliğin ardından Yoongi kahvesiden bir yudum alıp Ada'ya baktı.
