27

3.3K 165 46
                                    

Merhabalar! Uzun süre yazamadım farkındayım ama vizeler,finaller derken zaman hızla akıp gidiyor. Ama telafi etmek için 2000 kelimeyi aşan bir bölümle geldim. İyi okumalar!

Ada aniden bir hareketlilik hissettiğinde uykusundan uyandı. Yavaşça gözlerini açtığında dirseğinden destek alarak doğrulan bir adet şaşırmış Min Yoongi gördü. Gülümsemesine engel olamadı çünkü onsuz geçen haftaların ardından güne onunla başlamak paha biçilemezdi.

"Nasıl? Sen gerçekten... Burada mısın?"

Yoongi işaret parmağını yavaşça omzuna yöneltti ve dokundu.

"Dün de rüya değildi o zaman?"

"Değildi Yoongi."

Ada da doğruldu ve elini saçına geçirip gözlerinin ışığa alışmasını bekledi. Yoongi'nin sargılı bacağını görünce ona dönüp omzuna vurdu.

"Pislik! Bana neden söylemediniz? Günlerdir nasıl merak ettim sizi haberiniz var mı?"

"Hey, acıdı! Söylememelerini ben istedim. Sonuçta endişelenmek dışında yapabileceğin bir şey olmayacaktı."

"Arayıp sormayarak hiç endişelendirmediniz zaten."

Homurdanarak önünde birleştirdiği ellerine çevirdi bakışlarını. Diğerleri neredeydi acaba şimdi? Onları da çok özlemişti.

"Sen... Neden geldin peki? Başta ısrarla reddetmiştin tura katılmayı?"

"Önce beni özlediğini söylersen buraya neden geldiğimi söylerim."

Yoongi gözlerini devirip yatağın başlığına yaslandı.

"Seni özlemedim."

"Bu istediğim cevap değildi."

"Umrumda değil. Gelme sebebini illaki öğrenirim."

Ada Yoongi'ye yaklaşıp yanına uzandı ama ona temas etmemeye özen gösterdi.

"Aramızda şu an birkaç santim var ve sen bana sarılmak istemiyorsun demek. Pekala."

Kafasını ona çevirmeyerek ilgilenmediğini göstermeye çabaladı. Ama ne söyleyeceğini deli gibi merak ediyordu. İnadına yenik düşüp onu özlediğini itiraf etmesini istiyordu. Dün gece uyku arasında onu sürekli rüyalarında gördüğünü söylemişti ne de olsa. Bu yüzden Ada, Yoongi'nin kendisini özlediğinden emindi. Tek istediği onun ağzından da duymaktı.

"Ben diğerlerini görmek için gitmeliyim. Sende o sırada beni özleyip özlemediğini iyice düşünürsün."

Tam kalkmak için hareket ettiği sıra bileğindeki eli hissettiğinde şaşırdı. Bunu beklemiyordu.

Kafasını çevirip baktığında dağılmış saçları, hafif şiş yüzü ve tüm ihtişamıyla ona baktığını gördü.

"Biraz daha kal."

O anda gerçekten de moralinin bozuk olduğunu anlamıştı Ada. Kariyeri için önemli bir olayın ortasında odasında yatmak onu kötü hissettiriyordu tabiki de.

"Ağrın var mı?"

"Hayır, sadece..."

"Ah tabi ya! Bekle oda servisini arayıp kahvaltı getirmelerini söyleyeceğim."

Bileğini daha çok kavrayınca Ada başını tekrar Yoongi'ye çevirdi. Bakışlarını tavana çevirip sabır dilenir gibi baktı. Sonrasında bakışlarını Ada'ya çevirip bileğini bıraktı.

"Ada... Sadece seni özledim. Bir süre hiçbir şey yapmadan durur musun?"

Yoongi'nin sözleri bitince birkaç saniye Ada beyninde tüm kelimeleri tekrar etti.

texting for min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin