Sonunda Kore'ye vardıklarında Ada diğerleriyle vedalaşıp doğruca küçük apartman dairesine gitti. Kapıyı açtığında burnuna dolan koku bile onu mutlu etmişti. Arkadaşı Olaf'ı dün eve bırakmıştı.
Ayaklarına dolanan beyaz tüylü kediyi kucağına alıp okşamaya başladı. Fakat daha fazla dayanamayacağını fark ettiğinde hızlıca duş alıp çok özlediği yatağında derin bir uykuya daldı.
*******************
Sabah şirkete gitmek için hazırlanmaya başladığında telefonuna gelen mesajla duraksadı.
junghoseok: Ada şirkete mi gideceksin?
lostingalaxy: Evet. Ne oldu?
junghoseok: Yarın Jungkook'un doğum günü. Bu gece kutlayacağız. O yüzden akşama bizdesin.
lostingalaxy: Pekala. Ama pastayı ben alacağım. Haberiniz olsun.
junghoseok: Seni seviyoruz~
Gülümseyerek çantasını alıp evden çıktı. Şirkette çok sıkıcı geçen birkaç saatlik ayak işlerinin ardından menajerin onu çağırmasıyla üst kattaki toplantı odasına gitti.
"Otur Ada."
Ona gülümseyerek karşısındaki sandalyeyi işaret etti ve oturmasını bekledi.
Ada'nın aklından geçenler ise "Kovulacağım. Hak ettim zaten."di.
"Biliyorsun eşim hamile ve birkaç hafta sonra doğuracak."
Ada kafasını hafifçe salladı.
"Bu yüzden birkaç aylık bir izne çıkıyorum. Ama yerimi bu süre için birine devretmem gerek."
Ada bunun işten çıkarmak için kötü bir giriş olduğunu düşünse de sesini çıkarmadı.
"Benden sonra çocuklarla en yakın olan sensin. Ne dersin?"
Ada anlamayarak karşıdaki adama baktı.
"Neye ne derim?"
"Bir süreliğine benim yerime geçmeye?"
**************
"Ya! Hemen ara ve kabul ettiğini söyle."
"Bilmiyorum Namjoon ah. Becerebileceğimden emin değilim."
Sıkıntıyla oflayıp bakışlarını Yoongi'ye çevirdi. Ne düşündüğünü merak ediyordu ve Yoongi de bunu anlamış olmalıydı.
"Zor ve karışık kısımları evden halledeceğini söylemiş. Sen yine aynı şekilde devam edeceksin. Zaten şu sıralar tüm şirket dinlenme aşamasına geçti. Yeni bir albüm hazırlığına başlanacak ki bu seni asla ilgilendirmeyen bir kısım. Prodüktörler ve dans hocamızla daha çok vakit geçireceğiz."
Yoongi uzun ve ikna edici konuşmasını bitirince tekrar elindeki telefona döndü.
"Yoongi hyung haklı. Hem böylece uzak kalmanız gerekmez çünkü bizim geçici menajerimizsin. Kimse buna bir şey diyemez."
Jimin'in sözleri ise nokta niteliğindeydi. Herkes ona bakıp cevap vermesini beklerken Ada gülümsemeye başladı.
"Öyle olsun bakalım."
Gürültülü bir şekilde sevinmeye başladıklarında Ada'nın içinde bir korku olsa da bu işi en iyi şekilde yapacağına dair kendine çoktan söz vermişti.
*******************
"Çabuk ol. Eriyorlar."
Taehyung hızlı bir şekilde mumları yakarken Jimin'de pastayı tutuyordu. İşleri bittiğinde dikkatli bir şekilde Jungkook'un odasına yöneldiler. İlk önce Seokjin kapıyı açıp kafasını uzattı. Arkasını dönüp eliyle onaylayıp kapıyı tamamen açtı ve sırtı onlara dönük oturup bilgisayarıyla uğraşan Jungkook için hepsi bir ağızdan doğum günü şarkısını söylemeye başladı.
Jungkook şaşkın bakışlarıyla arkasını döndü ama onları o şekilde görünce gülümsemeye başladı.
Mumkarı üfleyip pastanın üstündekileri yemek için kavga etmeye başladıklarında Ada güldü. Bu adamların hala birer çocuk olmaları içini ısıtıyordu.
Gecikme için özür dilerim. Diğer bölüm daha uzun ve dolu olacak. Bu arada yeni bir hikayeye başladım. Uzun bir ikilemden sonra Yonkook yazmaya karar verdim. Umarım göz atarsınız ve hoşunuza gider!