13

4.1K 222 96
                                    

Apartmana ara sokakları geçerek ulaştıklarında merdivenleri çıkarak bir adet küçük stüdyo eve ulaştıklarında Ada şifreyi girerek kapıyı açtı.

"Beni eve attığına inanamıyorum!"

Yoongi gülerek alayla karışık kurduğu cümleyle salona yöneldi ve ayakta bir süre durup eve göz gezdirdi.

"Üzgünüm daha önce hiç ünlü bir arkadaşım olmamıştı. Dışarda aklıma yapabileceğimiz bir şey gelmedi. O yüzden sana evimde kendi ülkeme ait birkaç yemek yapabileceğimi düşündüm."

Yoongi uzun açıklamaya takılmayıp "arkadaş" kelimesine takılmıştı. Arkadaşı mıydı şimdi Ada?

Açık renkteki L koltuğa oturup kucağına zıplayan beyaz kediyi sevmeye başladı.

"Benim de bir köpeğim var. İsmi Holly."

Ada ayakkabılarını çıkarıp kapıyı kapatırken Yoongi'nin kucağında gayet rahat gözüken kedisine baktı.

"Ah, ben de bu şapşalı Kore'ye ilk geldiğim gün buldum. İkimizde evsizdik ve yalnızdık. Onu da yanıma aldım ve bu küçük eve geldik. Adını da 'Olaf' koydum."

Gülerek cümlelerini tamalayınca Yoongi'de gülerek Ada'ya baktı. Gülünce damakları gözüküyordu ve gözleri bir çizgi halini alıyordu Yoongi'nin. Ada onda en çok bunu seviyordu. Bazen sırf onu güldürmek için saçma davrandığı bile oluyordu.

"Olaf? Uykun varsa minderine dönmelisin. Hadi git."

Kediyi üstünden kaldırıp poposuna yavaşça vurdu ve ayağa kalktı.

"Evet, ne yemek yapacaksın bana?"

Bir süre düşündü Ada. Ne yapsa beğenirdi? Şüphesiz ki Türk yemeklerinin çoğunu beğenirdi ama yine de tereddüt etmişti.

"Sürpriz!"

Hızla mutfağa yöneldiğinde aklına birkaç fikir gelmişti bile. Yaprak sarması yapmayı düşünüyordu. Uzak doğu mutfağına yakın sayılabilecek bir yemekti sonuçta. Bir de becerebilirse tas kebabı yapacaktı.

Buzluktan çıkardığı üzüm yapraklarının çözülmesini beklerken bir yandan da içini hazırlamak için pirinç çıkarmıştı. Bar taburesini oturup bir elini çenesine yaslayıp onu izleyen Yoongi'ye bakmamaya çalışıyordu.

"Türkiye hakkında biraz araştırma yaptım."

Cümlesiyle gülümsedi Ada. Neden böyle bir şey yapmıştı ki?

"Başkentinin İstanbul olmadığını öğrendim ve hala çok şaşkınım."

Cümlesiyle ağzını açık bıraktığı Ada şaşkınca Yoongi'ye döndü.

"Türkiye'nin başkentinin İstanbul olduğunu mu düşünüyordun?"

Omuz silkti.

"En büyük şehir İstanbul. Dünyanın çoğunda en gelişmiş şehirler başkenttir Ada. Büyük yanlıştasınız."

"Bu genel kültüre girer ve bu kadar cahil olman beni şaşırttı. Mesela ben Brezilya'nın başkentinin Rio de Janeiro değil de Brasilia olduğunu biliyorum."

"Ne? Brezilya'nın başkenti Rio de Janeiro değil mi?"

Ada gözlerini devirip gerekli baharatlara uzandı. Yoongi'nin onunla dalga geçtiğini sanmıştı ama oldukça ciddi gözüküyordu.

"Her neyse. Coğrafyam oldukça kötüdür. Araştırmamdan öğrendiğim kadarıyla mutfak kültürünüz en az bizimki kadar genişmiş."

Sarmanın içini hazırlayıp Yoongi'nin karşısına oturdu Ada. Onu dinlemiyormuş gibi gözükmemek için arada göz kontağı kurmaya devam ediyordu.

texting for min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin