Bazı sabahlar o kadar mutlu uyanırsınız ki içinizdeki tüm organların dans ettiğini hissedersiniz. Aynada kendinize baktığınızda çok daha güzel gözükürsünüz. Sevdiğiniz şarkıyı mırıldanmak daha çok keyif verir. Güneş daha korkusuzdur. İnsanlar sizi asla aşağı çekemez.
Bazı sabahlar sadece mutlu uyanırsınız. Ada da o sabahlardan birisini yaşıyordu. Olaf'a büyük bir sarılma hediye edip mamasını önüne döktü.
"Olaf, inanabiliyor musun?"
Büyük bir heyecanla sorduğu sorunun cevabını bekledi. Yüzündeki sırıtışı silmeden devam etti.
"Ben hala inanamıyorum."
İki gün önceki ana geri döndü. Havanın tüm soğukluğuna rağmen içini sımsıcak eden o öpücüğü tekrar düşündü. Dayanamayıp yerinde zıplamaya başladı.
"Kendine gel Ada. Bu çok tehlikeli."
Gece yarısına çok az bir zaman kala eve geri dönmüşlerdi ve diğerleriyle yeni yıla girmişlerdi. Sonraki gün de Seul'e dönmüşlerdi. Ama Yoongi ile aralarında gizli bir anlaşma yapmış gibiydiler. Çocukların yanında hiçbir şey olmamış gibi davranmışlardı.
"Ya öğrenirlerse? Ya Bang Shi Hyuk öğrenirse? Biterim ben."
Olaf onu asla dinlemeyerek mamasını yemeye devam ederken odasına döndü ve aynadan kendisine bakıp tekrardan o aptal sırıtışı suratına yerleştirdi.
"Aman, ne olacaksa olsun."
****************
"Hey, Namjoon ah, gözlüğümü odamda unuttum da sanırım yanlış görüyorum. Yoongi hyung bizden önce mi uyanmış?""Evet Hoseok ah, benim asıl şaşırdığım kahvaltı hazırlıyor oluşu..."
Yoongi ikisine de tek kaşını kaldırarak baktı.
"Orada öyle duracağınıza yardım etseniz çok daha iyi olur."
İkisi de mutfağa ilerleyip şaşkın bir şekilde bakmayı sürdürdü. Bunu en son ne zaman gördüklerini hatırlamıyorlardı bile.
"Neden uyandın hyung?"
"Bilmem farkında mısın Namjoon ah, yarın albümümüz çıkacak. Bugün erkenden şirkete gidip son kez her şeyin üstünden geçmemiz gerek."
"Evet ama her şey zaten kusursuz. Gidip ne yapacağız?"
Yoongi derin bir nefes alıp arkasını döndü.
"Dans pratiği yapabiliriz mesela."
Namjoon alttaki iğneleyici mesajı alınca gülerek Hoseok'a döndü.
"İkimizin de ihtiyacı var. Bizi çalıştırır mısın?"
Hoseok baş parmağını kaldırarak masaya oturdu ve diğerlerinin inmesini beklemeden yemeye başladı.
kimnamjoon: kahvaltı hazır. hazırlayan: min yoongi
parkjimin: görmeden inanmam
kimnamjoon: aşağı inmelisin hemen
Kısa süre sonra merdivenlerdeki gürültüden diğerlerinin aşağı indiği anlaşılmıştı. Jimin ve Jungkook heyecanlı gözlerle Yoongi'ye bakmayı sürdürürken Yoongi onlara havlu fırlatarak karşılık vermişti.
"Jungkook ah, fotoğrafını çek hemen."
Jungkook gülerek Yoongi'nin fotoğrafını çekti ve masaya oturdu. O da Hoseok'a katılmıştı.