Selam canım okuyucularım yepyeni bölüm ile tekrar karşınızdayım. İnşallah beğenirsiniz canlarımmm.
Keyifli okumalar diliyorum hepinize..💜🖤
Multimedya Şarkı : Sıla Vaziyetler.
Multimedya Resim: Ağva Kumsalı.
Defnenin Ağzından;
Gözüme gelen güneş ışınları ve kulağıma gelen deniz dalgaları ile yavaş yavaş gözlerimi açtığımda hava çoktan aydınlanmıştı bile. Ve Boranın uyanmış bir şekilde bana baktığını gördüm.
Bora imalı bir şekilde. "Namusumla oynadın." Dedi.
Ne dediğini anlamadığım için anlamsızca "Ne?" Dedim.
"Sınırları ihlal ettin." Dedi. Bir dakika ben kolumu onun üzerine mi atmıştım. Ya hayır olamaz uyurken bunu yapmış olamam hemen hızlı bir şekilde kolumu ondan çekerek oturma pozisyonuna geçtim.
"Çok affedersin ya hiç farkında değilim." Deyip aniden hapşırdım.
Bora da oturma pozisyonuna gelerek "Ben sana dedim hasta olursun diye bak hapşırmaya başladın bile." Deyip oda beni gibi hapşırdı.
İmalı bir şekilde gülümseyerek "Noldu canım bak sende hapşırdın." Dedim .
Kaşlarını çatarak. "Ya sırf senin inadın yüzünden hasta olduk." Dedi.
"Ya bana bir şey olmaz. Ben hemen düzelirim." Dedim
Bora "Gördük onu geçenlerde zaten bünyen zayıf senin." Dedi. Boranın ben iyileşene kadar elinden geleni yapması aklıma geldi. O kadar güzeldi ki.
"İyileşirim ben çabucak. Hem ben mi dedim sana gel benimle sahilde uyu diye gelmeseydin." Dedim.
Bora ayağa kalkarak "Bıraksa mıydı bide seni burada tek başına. Hadi çok konuşma da odaya gidelim. Sıcak bir duş alalım iyi gelir belki. Sonra da kahvaltı yaparız bizimkilerle." Deyip ikimizde odanın yolunu tuttuk.
🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄🌄
Üstlerimizi giyindikten sonra bizimkilerle birlikte sahilin kenarında serpme kahvaltı olan bir yere gelmiştik. Her şey o kadar güzeldi ki anlatamam. Onca olan olaydan sonra böyle bir tatile ihtiyacım varmış demek ki. O yüzden hiç bir şey düşünmeden kendimi anın akışına bıraktım. Dün gece yaşanan tatsız restorant olayından sonra farklı bir yere gelmiştik bu sefer ve bakışlarımı karşı çaprazımda kahvaltısıyla meşgul olan Mert' e çevirdim. Onun yaşadığı şeyler onun kadar bizi de çok üzmüştü. O yüzden şuan nasıl olduğunu sormak için konuşmaya başladım.
Gülümseyerek "Mert bugün iyi misin biraz daha." Dedim.
Bakışlarını bana çevirerek "İyim bugün ya sorun yok." Dedi. Mert'in iyi olması beni gerçekten mutlu etmişti.
"Ege biraz ne olduğunu anlattı da bizde çok üzüldük senin adına. Umarım her şey senin için en kısa zamanda düzelir. Keşke elimizde bir şey gelse senin için." Dedim. Aile konusunda maalesef bizim yapabileceğimiz bir şey değildi.
Mert gülümseyerek "Sağ ol Defne Yengem. Bunu demem bile çok güzel. Ama bir şekilde halletmeye çalışıcam ben. Bu arada dün gece her şey üst üste gelince yemekten önce biraz kafam dağılsın diye içmiştim. Pek olanları hatırlamıyorum size kırıcı bir şeyler söylediysem mazur görün beni. Özür dilerim." Dedi. İşte bizim tanıdığımız kibar centilmen Mert buydu.
Karşımda oturan Bora Metre bakarak konuşmaya başladı "Oğlum bizim için sıkıntı değil. Biz seni zaten anlayışla karşılıyoruz. Ama dün gece restorantaki garson kız biraz fazla tepki gösterdin gibi ondan özür dilesen daha iyi olur." Dedi . Bora baktığım da ne ara böyle ince düşünen biri olmuştuki. Şaşırtmıştı beni bu sefer gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SEÇENEK
Teen FictionTürkiyenin sayılı zenginlerinden birisi olan DEFNE ve GÜREL ailesi İflas etme eşiğine kadar gelirler. Bu büyük holdingi kurtarma görevi Defneye verilir. Fakat bir seçenek vardır. Peki ya bu seçeneği Defne kabul edecek miydi? Bir takım zengin arkadaş...