DEYZİ VE HEKTOR

873 41 9
                                    

MÜLTİMEDYA = DEFNE SARGIN

MULTİMEDYA ŞARKI = SİNAN GÜLERYÜZ FEAT. ÖZGE ÖZDER SENLE BEN



Bir şey söylemeyip merdivenlerden çıkarak gözden kaybolduğun da sırtımı duvara dayayarak dolan gözlerimi gizlemek istercesine başımı öne eğdim. Karşısında ne kadar güçlü dursam da bu incinmediğim anlamına gelmiyordu. Sadece yıllardır yaptığım gibi açımı gözlerimin arkasına saklamıştım.  Ben hemen kabullenmesini beklmesen de gösterdiği tepki yılların yarasını kanatmış  gibiydi. Ruhumun  derinliklerinden kopup gelen sözler sessizce dudaklarımdan döküldü. Hıçkırıklarla

"Niye ama ben sana kötü hiç bir şey yapmadım. Neden bu kadar nefret ediyorsun benden."  hayır şuan olmaz yine krize girmek falan istemiyordum. Çünkü  ne zaman ağlasam nefesim kesilir göğüs kafesim sıkışır krize girerdim.  Gözyaşlarımi ellerimin tersiyle silip hemen ayağa kalktım. Nefes alamıyordum ağzımdan derin derin nefesler almaya başladım. Hemen kendimi salonun kapısından bahçeye attım kendimi. Derin derin nefesler almaya çalıştım. Göğüs kafesim sıkışıyordu. İçimden kendime
Sakin ol Defne sakin ol nefes al." Dedim.

Yanıma birinin geldiğini hisettim. Bakışlarımı ona doğru çevirince Ertanın bana telaşlı gözlerle hemen koşarak yanıma geldiğini gördüm.

"Defne Hanım iyi misiniz?" Dedi.

Cevap dahi veremiyordum.
Ertan iyice telaşlanarak "Defne Hanım sakin olun. Siz şuraya oturun. Ben size hemen su getireyim." Benim kolumdan tutarak bahçedeki sandalyeye  oturttu. Ve hemen koşarak gitti. Nefesim hala düzene sokmaya çalışıyordum. Adeta göğüs kafesim sıkışıyordu. Buda canımı çok yakıyordu. Ama Boranın yüzüme karşı dediklerinden daha fazla acıtamazdı. Hala kulaklarımın içinde o kurduğu kırıcı cümleler dönüp duruyordu.

Ertan hemen koşarak geldiğinde elinde bir bardak su vardı. Bana uzattığında  alıp yavaş yavaş içtim. Su gerçekten de hayattı.  Kendimi biraz daha iyi hissediyordum.

Ertan tekrardan telaşlı gözlerle "Defne Hanım iyi misiniz şuan. Hatta ben hemen arabayı hazırlıyım Bora beye de haber veriyim hastaneye gidelim." Dedi

Nefes düzenim şuan iyidi sadece biraz hızlı nefes alıp veriyordum. Bakışlarımı Ertan çevirerek
"Şimdi daha iyyim. Ertan  çok teşekkür ederim. Hemen suyu getirdiğin için. Borayı çağırmana gerek yok. Arada oluyor böyle alışkınım ben." Dedim.

Ertan dediğim cümlelerden pek memnun olmamış gibi "Olsun Defne hanım ben yine Bora Beye haber veriyim. Eşiniz sonuçta."
Dedi Sanki Bora bey beni çok önemsiyordu. Gözümün önünden gitmiyordu bana olan nefret dolu bakışları.

Ayağa kalkarak "İyim işte Ertan. Boş ver. Bora uyuyordur uykusunu bölmeyelim şimdi." Diyerek tekrardan bahçe kapısından eve girdim. Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim.
Gözlerimi açıp etrafa bakındığımda bakışlarım duvar köşesinde ki evlilik cüzdanına takıldı. Yavaş bir şekilde oraya ilerledim. Şimdi ağlamanın sırası mıydı?
Şu ansızın gelen duygusal hallerimi bir süreliğine bırakmak zorundaydım.

Buruşan kağıtları elimde düzelterek doğruldum. Biraz uzağımda dün işe aldığımız Kiraz hanım  gülümsemeyle bana bakıyordu. Elimin tersiyle ıslak yanaklarımı silerek gülümsedim. İşte yine aynısını yapıyorsun dedi iç sesim, üzüntünü sahte gülümsemelerin ardına saklayarak kendini yıpratıyorsun. İç sesime aldırış etmeden yüzümdeki gülümsemeyi genişlettim.

"Kiraz hanım siz ne zaman geldiniz." Dedim

Yanıma yaklaşarak "Defne hanım lütfen hanım falan deneyim bana bir garip oluyorum. Kiraz teyze deseniz daha güzel olur." Dedi. Ciddiyim kiraz teyze çok tatlı ve naif bir kadındı. Bu evde böyle birinin olması gerçekten çok güzeldi. Yoksa o buz adamla kafayı yerdim.

SON SEÇENEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin