*2*

1.8K 163 81
                                    

Allah'ım aşırı sevdim karakterleri kızlarla yazmayı. Elimdeki bölümleri düzenlerken baştan beri kafamda oturmayan karakterlerin şu an yazdığım karakterler olması şoku beni güldürüyor :)

Kesinlikle bütün kurguların üstüne çıkacak olan bir kurgu olacak Hercai. Bundan eminim :) O yüzden de keyifli okumalar :*

Satır arası yorumları eksik etmeyelim. Oylayıp geçmeyin arkadaşlar keşfete düşmesi için hikayenin yorumlar da oy kadar önemli :)


Toplantı odasındaki hafif gerginliğin ardından Hande şirketteki odasına kapanmış yokluğunda kardeşinin yaptığı işleri kontrol ediyordu. Bu şirketi 22 yaşında kurmuştu, kimse bir şeyler yapabileceğine inanmazken hem de. Bir tek kardeşi destek olmuştu kendisine. Moralini yüksek tutması ve her ne olursa olsun her zaman harcadığı en ufak emeğinin bile değerini göreceğine inandırmıştı onu. Ailesi de vardı arkasında tabii, ancak kimseden kardeşinden aldığı kadar güç almıyordu. Şimdi ise odasına kapanmış öfkeden dudaklarını kemirirken yine aynı kişiyi düşünüyordu. Son zamanlarda aldığı yanlış kararların sonucunun nereye varacağını düşünmeksizin adımlar atıyordu Simge ve ne yazık ki bütün bu dağınıklığın altından yine kendi başına çıkması gerekecekti.

Kapısı hiddetle açıldığında çarpma sesinden düşüncelerinden ayrılarak odasına izinsiz giren misafirine baktı. Karşısındaki kadın da en az kendisi kadar öfkeliydi. Ancak bu öfkesinde haklı mıydı işte orası tartışılırdı.

"Deminki tiyatro gösterini neye borçluyuz, anlatabilir misin bana?"

Sakin gözlerle göğsü yerinden çıkacakmışçasına nefes alan kardeşini süzdü. Ancak hala ona tek bir cevap bile vermemekte ısrarcıydı.

Sorusuna kolay kolay cevap alamayacağını bilen Simge ise daha beter çıldırmış bir şekilde ablasının masasına çöktü.

"Hayatındaki herkese sorumsuz yaklaşıyorsun onu anladık! Ama en azından kardeşine bunu yapma! Kan bağın olan birine karşı nasıl bu kadar umursamaz davranabiliyorsun hala aklım almıyor!"

"Kan bağı benim için önemli değil!"

Suskunluğunu bozduğunda ağzından çıkardığı tek cümle bu oldu Hande'nin ve Simge şaşkınlık içinde ellerini üzerine yasladığı masadan doğrularak sırtını dikleştirdi. Çocukluğundaki Hande'yi kaybedeli yıllar olmuştu ancak yine de bu tavırlarına şaşırabiliyordu. Neydi ondaki geçmez bu öfkenin nedeni hala anlaşılır değildi. Tam olarak onu hiçbir zaman da anlayamamıştı zaten. Hande'yi anlamak için onun kafasında olmak gerekirdi ve Simge hercailikten oldukça uzaktı.

"Sana inanamıyorum Hande. Beni kızın yanında rezil ettin. Ne olmuş yani senden habersiz bir işe kalkışmışsam? Ne olmuş sana arkadaşça çalışabileceğin birini ayarlamışsam? Sadece bir proje ya bir proje! Tek bir proje için kardeşine bu kadar soğuk davranmaya, bu şekilde kırmaya değdi mi? Bazen seni cidden anlamıyorum Hande! Gerçekten de..."

"Anlayamazsın da zaten, çünkü anlamak için hiçbir zaman çaba sarf etmedin. Hiçbiriniz etmediniz."

Hande hâlâ sesindeki sakinliği korusa da yüzündeki atan her kası ne kadar öfkeli olduğunu ortaya koyuyordu.

Koltuğundan kalkıp masasının önüne, kardeşinin tam karşısına geçtiğinde bakışlarını ondan ayırmadan konuştu.

"Benden bir cevap mı bekliyorsun? Peki, o zaman söyleyeyim. Ülkeye geldiğim ilk gün bir sürprizle karşılaşıyorum. Henüz yoldayken aldığım mesajda bana bütün bu sürprizleri yazıyor üstüne dalga geçercesine toplantıya geç kalmamamı söylüyorsun. Hangi toplantıya Simge? Benim aldığım bir projenin mi? Yoksa şirketin genel durumu için yaptığımız bir toplantının  mı? Hangisinin?"

Hercai / GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin