*24*

1.4K 140 26
                                    

Ay wattpad çökünce bi tırsmadım değil :d ama düzeldi gibi...

Keyifli Okumalar :)


*





Soğuk taşın üstünde oturup sırtını da aynı şekilde taşa yaslayan kız gözünü kırpmadan önündeki manzarayı izliyordu. Yıllardır buraya gelmemekte diretse de bugün nihayet direncini kırmıştı ama hala tam olarak bunu başarmış sayılmazdı. Uzaktan uzağa izliyordu ki, bu adil değildi.

Soğuk sert rüzgâr yanından geçip gidince nihayet bakışlarını üzerine diktiği noktadan ayırarak ayağa kalktı. Başının üstünde dalları birbirine karışmış koca Çınar ağaçları yükselse de yine de yağan yağmura kalkan olmaya yetmiyorlardı. Ancak umursamıyordu tüm bunları genç kız, onun için en büyük olan adımı buraya gelmeden önce atmıştı. Bu kararı alması bile büyük bir gelişmeydi onun için.

Ağaçlık alandan çıkıp bir diğer bahçeye geçmek için karşısına çıkan patika yolu izledi. Botlarını çamura batıra çıkara yağmura aldırmadan yürüdü. En sonunda elini yağmurluğunun cebinden çıkarıp demirden olan bahçe kapısını açtığında içindeki fırtınaya rağmen son bir adımı daha atıp asla içinde olmak istemeyeceği alana girdi. İşte şimdi uzaktan değil, yakından bakıyordu ona. Tam karşısında duruyordu.

"Yıllar sonra seninle bu şekilde buluşacağımızı hiç düşünmemiştim."

Yüzündeki donuk ifadesini hiç değişmeden arka arkaya yürüyerek bahçenin çevresini saran demir koruyucu korkuluklara oturdu. Şu an son derece hüzünlü olmasına rağmen gözünden tek damla yaş bile akmıyordu.

"Hâlâ orada uyuyor olduğuna inanmıyorum."

Bakışlarını siyah mermerden olan mezar taşından ayırarak önüne çamura bulaşmış çizmelerine dikti. O an yüzünde hafif bir tebessüm yarandı genç kızın çünkü şu an ananesi konuşa bilse kesinlikle kendisine diyeceği ilk şey, 'ayakların çamura bulaşmış. Neden pasaklı geziyorsun Hande' fırçası olurdu. Ama diyemiyordu işte, her ne kadar kabullenmek istemese de yaşayacağı müddetçe bir daha hiçbir zaman sesini duyamayacağını çok iyi biliyordu. Galiba bununla barışması gerekecekti.

"Biliyor musun senden sonra tam iki yıl eve gitmedim. Bana artık yaşamadığın haberini verdiklerinde yoldaydım, eve seni görmeye geliyordum. O an arabayı durdurdum anane ve bir daha da yolumu o semtin yakınına bile düşürmedim."

Yüzünde hüzünlü gülüş bakışlarını yeniden kaldırıp önüne baktığında mezar taşındaki kendisini izleyen isimle karşılaştı. Şu an ismine değil de, ona bakıyor olmayı çok isterdi.

"Annemler eve hiç uğramayacağımı anladıklarında evi değiştiler. Elimde değildi, o eve gidip senin beni karşılamanı görmezsem kafayı yerdim herhalde. Galiba yedim bile."

Üzüntüsüne rağmen dudaklarında gerçek bir tebessüm belirdiğinde başını sallayıp anlatmaya devam etti. Aslında bu söylediklerinden sonra ananesinden sessizlik yerine gerçek düşüncelerini duymak isterdi.

"Biliyor musun senin akıllı torunun bana bir ortak buldu. Bir Rus. Evet, evet yanlış duymadın bir Rus'la ortağım."

Başını sallayıp kıkırdadığına anlatırsa hafifleyeceğini hissetti. Ondan başka sırdaşı yoktu ki, diğerleri sadece eğlenceli Hande'yi görmeye alışıktı ama ananesi kendisinin her halini severdi.

"Sana ondan hoşlandığımı söylesem bana inanır mısın? Sonra da bundan da büyük aptallığımı itiraf edip hayatında biri olduğunu söylesem. Of kadın başım çatlıyor inan ve şu saçma döngünün içinden çıkamıyorum. Onu sevdiğini düşünmüyorum, bunu düşündüğüm an kafamın içindeki şeyi durdururum ama her ikisinin de birbirine bağı sadece saplantıdan ibaret. En azından bu duygu içimi rahatlatsa da her ne olursa olsun hayatında biri olan birine bakabilme gerçeğim beni fena halde sinir ediyor. Belki de ruhsal bir çöküşteyim bilemiyorum."

Hercai / GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin