*21*

1.3K 134 42
                                    

Merhabalar :)

Keyifli okumalar...


***


Havanın güneşli olmasını fırsat bilen Gül hanım bütün ailesini bir araya toplamak in piknik düzenlemişti. Simgelere, Hande'nin en yakın arkadaşlarına, hatta hiç anlaşamadığı Rus ortağına bile haber vermişti piknik yeri ve saatini. Herkes gelmişti elbette, sadece pikniğin yapılmasının asıl amacı ortalarda yoktu.

"Anne bizi buraya topladın ama sevimli kızın daha ortalarda yok? Gelmeyecek mi?"

Simge alttan alttan gülerek annesinin çatık kaşlarını izlerken babası damarına basma dercesine gözlerini ağartarak kızının eğlencesini yarıda kesti. Gül ise kızına hak veriyordu bir yerde. Hande sabah aradığında geleceğini söylemişti ama saat neredeyse öğlene geliyordu ve kızı ortalarda yoktu.

"Geliyor işte..."

Zehra ilk önce Hande'nin geldiğini düşünerek yüzünde gülüş parkın girişini gösterirken Hande'nin hemen arkasından çıkıp yanağını sıkan Tuğba'yı gördüğünde kaşlarını çatarak önüne döndü.

"Geliyorlar!"

Yarım bıraktığı cümlesini Simge tamamladı gizlemeye bile uğraşmadığı öfkesiyle tıslarken. Gül hanım da aynı manzarayı görüyordu ve bundan hoşnut değildi ama yine de ortalığı sakinleştirmek için kızına döndü.

"Lütfen Simge öfkene sahip çık. Hande evimizden yeterince uzaklaştı zaten onu tamamen o kıza bırakmak istemiyorum. Sevmesen de kibar ol."

"Bence de Simge. Hande kardeşin bile olsa onu benden iyi tanımıyorsun. Bu çok mutlu suratınla damarına basmaya devam edersen sırf inadına işi o kızla evliliğe kadar götürür. Gider o çok sevdiği ülkesine bir daha da yüzünü bile göremezsin."

Naz'ın sözleri Zehra'nın boğazına bir yumru gibi oturdu. Yeniden dönüp masalarına yaklaşmakta olan ikiliye baktı ve aklına gelen düşüncelerle çatık olan kaşları biraz daha çatıldı.

Gerçekten de gider mi ki?

Hande tamamen masaya yaklaşıp Tuğba'yı bile beklemeden ayağını bankın üstünden aşırıp çapraz bir şekilde karşısına oturduğunda kafasındaki bütün düşünceler uçup gitti. Tuğba'yla sevgiliden ziyade iki arkadaş gibilerdi. Kızın oturmasını bile beklemeden oturmuştu onunla bir hayat düşüneceğini sanmıyordu.

"Hande bir kere de masaya normal otur. Ayrıca sen anneye sarılmadan nereye oturuyorsun öyle? Kaç gündür ortada yoksun. Neredesin sen?"

"Bende kaldı, merak etmeyin."

Hande'ye sorulan sorunun cevabını onun yerine Tuğba verince herkes bakışlarını Hande'nin yüzünden ona döndü. Eylül ancak o an anlayabildi nasıl büyük bir saygısızlık yaptığını ve tek kelime etmeden başını önüne eğerek kendisine sırıtan Hande'ye baktı.

"Domatese döndün. Bu kadar kızarmak istemiyorsan kendini ele verme."

Hande'nin Tuğba'nın kılağına ne fısıldadığı masadaki herkes için muamma kaldı ama kimse buna aldırmadan yemeğine devam etti.

"E Hande, inşAllah bu bitmeyen projeyi ne zaman bitireceksiniz?"

Simge'nin sorusuyla Hande kaşlarını çatarak kardeşine döndü, çünkü biliyordu Simge'nin derdini. Muhtemelen annesi kendisi gelmeden önce onu Tuğba'yla ilgili uyarmıştı ve Simge dae açık açık Tuğba'ya saldıramadığı için ona saldırıyordu.

Hercai / GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin