*18*

1.5K 129 52
                                    

Keyifli okumalar kuzular. Bölümde hata vardı canlar onu düzelttim tekrar paylaştım.


*


Hayatınızda hiç geriye dönüp de değişmek istediğiniz bir anınız oldu mu?

Çok komik bir soru, değil mi? Tabii ki de herkesin geriye dönüp de değişmek istediği bir anısı, berbat bir günü ve de hatası vardır. Kimine göre utanç verici, kimine göre hayal kırıklığından başka bir şey olmayan, kimine göre de yanlış seçim ama bazılarında durum daha da beter olabiliyor. Mesela vicdan azabı gibi...

Gecenin karanlığında yanan tek sokak lambasının aydınlattığı parkta sırtını salıncağın zincirine yaslamış salınmakta olan bir kız oturuyordu. Bir ayağını salıncağın üzerine bırakırken bir diğeri yerde salınmasını sağlıyor ve bu hareketi gecenin sessizliğini gıcırdayan salıncağın sesiyle bozuyordu. Gözleri tam karşısındaki bahçeli eve kilitlenmişti ve yüzündeki ifadeye bakılınca, bedenen parkta otursa da ruhen çok başka bir yerde olduğu anlaşılabiliyordu.

Ne kadardır burada bu şekilde oturduğu belirsizdi, daha ne kadar oturacağı da...

"Seni burada bulacağımı biliyordum."

Karşısındaki boş salıncağa oturan kız manzarasını bozunca istemsizce inleyerek gözlerini kapattı. Öfkeden dudaklarını ısırırken kafasını da yaslandığı salıncağın zincirine çarptı.

Şu hayatta yalnız kalacağı, kaçıp saklanacağı bir yer bulamayacak mıydı? Neden hep en kaybolmak istediği zamanlarında bir davetsiz misafir tarafından bulunuyordu? Hem de hiç değişmeyen bir misafir tarafından...

"Burada olduğumu nasıl anladın?"

Ondan kolay kolay kurtulamayacağını anladığında gözlerini tekrar açarak karşısında tıpkı kendisi gibi aynı pozisyonda oturan kıza baktı. Çocukken de böyleydiler. Sinirli ve ya üzgünken her ne yaparsa yapsın, diğeri de taklidini yaparak sinirini bozardı. Ama en nihayetinde onu güldürmeyi başarırdı. Tıpkı şimdiki gibi...

"Saat 03:30. Bu saatte ancak burada olabilirdin. Bugünün senin için ne ifade ettiğini çok iyi biliyorum."

Hande, elbette bilirsin dercesine alayla gülerek yerden aldığı içki şişesinden birkaç yudum daha aldı. Kafasını tekrar zincire yasladığında ayağıyla salınmaya devam etti. Bakışları yeniden misafirinin üzerinden kayarak karşısındaki karanlık eve ve bahçesine daldı.

"Bugünün benim için ne ifade ettiğini benden başka kimse bilemez."

Gizli bir hüzünle dile getirdiği sözler karşı taraftaki kızın huzursuzca kıpırdanmasına neden oldu. Onu görebiliyordu, ne kadar incindiğini, ne kadar üzüldüğünü ama kendisini teselli etmek için söylenen teselli sözcüklerinden nefret ediyordu Hande. Eğer öyle söylemese muhtemelen kızın kuracağı bir diğer sözcük gereksiz teselli cümleleri olacaktı. Hiç kimseye faydası olmayan boşa kelime israfı...

"Annen çok endişeli Hande! Teyzeni aramış, teyzende beni aradı, belki yerini bulabilirim diye."

"Gizli bir örgüt gibisiniz."

Hande'nin yüzünde tebessüme benzer bir çizgi yarandığında elindeki şişeden yeniden birkaç yudum alarak bakışlarını Tuğba'nın üzerinde kilitledi. Kaşları çatılmıştı, aynı zamanda da sinirden dudağının içini kemiriyordu. Öfkeli olduğunda hep böyle yapardı.

"Demek annem ortalığı ayağa kaldırmış ha?"

"Evet, baban senin güvende olduğunu ve yerini bildiğini söylese de annen yine de rahatlamamış."

Hercai / GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin