Hercai / GxG

*5*

Keyifli Okumalar

"Eee dökül bakalım"

"Tam olarak neyi merak ettiğini bilsem anlatacağım da sen şimdi her şeyi merak ediyorsundur kesin?"

Derya duyduğu bu sözler sonrası başını sallayarak birasından bir yudum daha aldı ve bir kaşını havaya kaldırarak sırıttı.

"Elbette her şeyi merak ediyorum. Anlat bakalım yeni projen ne iş? Yeni ortağın nasıl biri? Anlat işte neler yaptın bu birkaç günü? Simge diye bir kızla başlamıştı her şey doğru hatırlıyorsam?"

Zehra, tuttuğu kadehi elinde oynatarak bir iç çekti. Nereden başlasa anlatmaya bilmiyordu ki. Ona bu işin ve bu ortaklığın hiçte hayal ettiği gibi olmadığını mı anlatsaydı, yoksa ortağı olacak kişinin onun tam tersi bir karakter çıkmasını mı? Buraya gelmesi zaten büyük bir adımdı onun için. Ne kadar Türkiye'ye âşık biri olsa da, yabancı bir ülkede uzun bir süre çalışmak ve yaşamak hayli zor olacak gibi geliyordu ona. Ama bir tesellisi vardı o da burada bulunan üç tane arkadaşı ki, onlar da olmasalardı yeniliğe kolay uyum sağlayamazdı. İşte Derya da o arkadaşlarından birisiydi. 

Ancak işi başarılı olursa ve burada temelli kalacak olursa düzenini tamamen yeniden oluşturması gerekecekti. Bu süreçler çok zordu ve ilk birkaç ayı nasıl dayanacaktı hiçbir fikri yoktu. Fakat şu an bunları düşünmenin zamanı değildi. Bu gece kulübüne kafa dağıtmaya gelmişlerdi ve öyle de yapacaktı.

Ve işte Zehra oturduğu (C ) şeklinde olan koltukta yayılarak viskisinden bir yudum aldı ve konuşmaya başladı.

"Simge'ye gelince ise çok iyi bir kız. Çok anlayışlı ve işine düşkün birisi, tıpkı benim gibi. Onunla ilgili hiçbir sorunum yok da maalesef ki ortağım Simge değil de onun tuhaf kardeşi."

Derya hemen doğruldu koltukta ve birasını yuvarlak masanın üstüne koydu. Beline kadar inen siyah saçlarının yüzüne düşen tellerini geriye çekerek "Tuhaf derken?" diye sordu merak dolu bir sesle.

"Tuhaf işte ya bildiğin değişik bir şey"

"Ya Zehra açar mısın biraz şu değişik meselesini? Meraktan çatlarım biliyorsun" dedi Derya Kahverengi gözlerini Zehra'nın üzerinde baskın bir şekilde kilitledi.

Zehra, gözlerini devirdi arkadaşının bu sorusuna, çünkü ne o kız hakkında ne de iki gündür ondan gördüğü patavatsızlıklar hakkında konuşmak istemiyordu, ancak karşısında oturan kadının merakını gidermemesi imkânsızdı. Çünkü Derya merakının peşinden giden insanlardandı ve Zehra'yı konuşturmadan onu rahat bırakmayacağı her halinden belliydi.

"Ya tamam anlatacağım çatlama sakın. Seni kocana sağ salim teslim etmezsem beni boğar"

Bu lafıyla birlikte koluna yediği yumruk uyumlu bir şekilde güldürmüştü Zehra'yı. Derya'ya takılmaya bayılırdı. Derya her zaman ilişkisinde dominant olduğunu iddia eden biri olarak, Zehra'nın onun kız arkadaşına "kocan" diye seslenmesine çok kızıyordu. Ve Zehra da onu kızdırma fırsatını asla kaçırmazdı. Minnoş kankası kızınca çok tatlı oluyordu.

"Ya hemen de kaba küvet aşk olsun"

"Bi daha ona kocam diye seslenirsen seni ona bırakmam kendim boğarım, ona göre...!"

Zehra, içten bir kahkaha attı arkadaşının yanaklarını şişirmesine. Çok geçmeden Derya da gülmeye başladı.

Zehra, gülmeyi kesip Derya'ya döndüğünde yeni ortağı hakkında ilk izlenimlerini anlatmaya başladı.

"Neyse merakını gidereyim o zaman. Yeni ortağım... Öncelikle patavatsızın önde gideni, etik kurallardan çok uzağa fırlatılmış, şımarıklığından ödünç vermeyen, sevimsiz, gıcık, saygıdan yoksunun teki. İşte ortağımın kişisel özellikleri bunlar"