*10*

1.3K 136 8
                                    

Keyifi bir Londra haftası başlıyor :) Çok güleceğiz, Şakira kemerlerinizi bağlayıp kalkışa hazır olun :d


#


İstanbul'un düzensiz havasına henüz ayak uyduramayan Zehra evinden şirkete kadar olan mesafeyi yürürken yağmura yakalandı. Oysaki evden çıkarken hava güneşliydi. Üstü sırılsıklamken ağız tadıyla yürüyüş yapmak isteğini kaybeden genç kız yolun geri kalanını taksiyle gitmek zorunda kaldı. Hem böylece şirkete varması gereken saatten daha önce varacak ve birazcık odasında vakit geçirip kafa dinleyebilecekti. O kendini beğenmiş vahşi kedi huzurunu işgal etmeden önce...

Döner kapıdan içeri geçtiğinde ilk defa dikkatini faklı bir şey çekti. Şöyle ki, Hande hanım buz krallığı lakabına hiç uymayan bir davranışla personelini kahkahalara boğuyordu. Şirketteki kızlardan ibaret bütün işçi grubu o an orada toplanmış deseler Zehra inanmazdı ama şu an bu manzarayı gözleriyle görüyordu. Birkaç adım daha ileri giderek kendisine daha açık görüş sağlayan boş alanda durdu ve olanları izledi.

"Şimdi sen bana kocam beni aldatıyor mu diyorsun? Peki, ben şimdi ne yapacağım? Çocuklarım babasız mı kalacak?"

Bu soruları duyduğunda ilk kaşları şaşkınlıkla çatılırken ardından Hande'nin yanındaki personelden birine göz kırptığını gördü. Dalga geçiyordu. İyi de ama neden?

"Kocan seni tabii ki de aldatır. Şu üstüne başına bir çeki düzen versene kızım. Gül gibi kızsın ne bu zincirler, koluna ayağına bağladığın renkli renkli paçavralar?"

Çingene kadının sorusu Zehra'yı düşüncelerinden kopardığında genç kız dayanamayıp kahkaha attı. Şöyle ki, hiç istemese bile Hande dâhil bütün personel arkalarına dönüp onun orada durduğunu fark ettiler. Umurunda değildi, hala gülüyordu. Hande'nin alaycı, baştan aşağı onu süzen rahatsız edici bakışlarını görüyor olması bile bu gülüşüne engel değildi. Eliyle kızları selamlayarak asansöre doğru yürüdü. O an aklında hiç sevmediği sevimsiz ortağının da arkasından gelebilme ihtimali hiç yoktu. Bu yüzden de asansöre binerken hemen arkasından Hande'nin da binmesi korkmasına neden oldu.

"İnsanların arkasından hep böyle sessiz mi yaklaşırsın?"

Zehra'nın sesindeki titremeden kızı gerçekten de gerçek anlamda korkuttuğunu anladı Hande ama özür dileyip işi tatlıya bağlamak yerine her defasında onu daha da çıldırtmaktan müthiş bir zevk duyuyordu.

"Senin gibi mi?"

Az önce onu gizli gizli izlediğine gönderme yapıyordu. Zehra'nın kaşları öfkeyle çatılınca Hande dayanamadı ve yüzündeki katı ifadeyi bir kenara bırakarak gülümsedi.

Neden o delirdikçe bu kadar keyifleniyordu tartışılırdı ama Zehra'nın her kızdığında hafif tombul yanaklarının aşağı sarkması genç kızı neşelendiriyordu. Bu haliyle küçük kız çocuklarına benzetiyordu onu.

"Ne güzel, bir cevabın yok demek?"

"Hayır, sana verilecek bir cevabım yok.  Zorunluluğum da yok. Şimdi çekil lütfen."

İlk asansöre bindiğinde çıkacağı kat 3'tü fakat aniden sanki rahatsızlanmış gibi 2'ci katın düğmesine bastı. Asansör harekete geçtiğinde Hande sorunun kendisi olduğunu gayet açık biliyordu ancak yine de kızı çıldırtmaktan vazgeçmedi.

"Asansöre binerken rahatsız mı olursun hep?"

Zehra onu kapının önünden çekip asansörden tam çıkacakken laf altında kalmaya dayanamadığı için yeniden Hande'ye döndü.

"Ben senle kapalı kalmaktan korkuyorum, yoksa yerle ilgili bir sıkıntım yok benim."

İğnesini sokar sokmaz hırçın yüz ifadesiyle asansörden çıkıp gitti, Hande ise yüzünde geniş bir sırıtış kollarını omuzunda birleştirerek asansörün duvarına yaslandı ve düğmeye tekrar basıp  3'cü kata çıkmayı bekledi.

Hercai / GxG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin